Cemil Amcayı kaybettik...

Cemil Muhtarı kaybettik...

AK Parti Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar'ın babası Cemil Ulupınar'ı kaybettik...

Benim gibi Devrekli olup da Cemil Muhtarı tanımayan olur mu?

Ama Özcan Ulupınar, milletvekili adayı olarak siyasete girdikten sonra daha yakın ilişkimiz oldu.

Cemil Amca, otoriter bir yapıya sahipti.

Yönetmeyi severdi.

Köyünde muhtarlık yaptı.

Sonra İl Genel Meclisi üyeliği...

Ve fırsat geldiğinde oğlu Özcan, belediye başkanı, ardından milletvekili oldu.

Aslında Cemil Amca, siyasette kendisinin başaramadığını oğluyla başarmış ender insanlardan biri oldu.

Özcan Ulupınar, siyasete girdiğinde herkes, "Cemil Muhtarın oğlu" diye bahsediyordu.

Ama belediye başkanlığı, milletvekili adaylığı, milletvekili derken Özcan Ulupınar, siyasette parlayan bir yıldız oldu.

İşler tersine döndü. Cemil Amca için "Özcan Ulupınar'ın babası" denmeye başladı.

Böyle söyleyince, bozulurdu Cemil Amca...

Çok anımız var, ama en can alıcı olanını anlatayım size, bu acılı günde...

Özcan Ulupınar'ı eleştirdiğim bir dönemdi.

Ulupınar, ses tellerinden bir sorun yaşamış, Ankara'da tedavi görüyordu.

Ben de Ankara'dan dönüyordum ve Ulupınar Petrol'e uğrayıp yakıt aldım.

"Cemil Amca içerde, bir selam ver" dediler.

İçeri girdim. Cemil Amca telefonla konuşuyor.

Eliyle "Otur" işareti yaptı.

Çalışanlardan birine de "çay" işareti yaptı.

Konuşması bitti, telefonu kapattı, hışımla bana döndü:

"Eğer o ışağa bişey oluşa, bunun hesabını sana sorarım" dedi.

Gözlerinden ateş fışkırıyordu.

"Özcan'a bir şey olursa, benim yüzümden değil, senin yüzünden olacak. Doktor ona 'konuşma' diyor, o konuşuyor. Benimle ne ilgisi var?" dedim.

Yerimden kalktım, "Otur, çayını içmeden gidemezsin" dedi.

Çıktım, gittim...

Aradan biraz zaman geçti.

Özcan Ulupınar aradı. Konuşmaması gerektiği halde kısık sesle, "Babam seni üzmüş. Çok üzgün. Kusura bakma" dedi.

Olaydan sonra Cemil Amca, ilk karşılaşmamızda öyle bir sıcak davranmıştı ki!

Sanki aramızda hiç sorun olmamış, o bana kızmamış, sesini yükseltmemişti.

Her seçim öncesi arar, "Deyve bakan ne çıka bu sefer sandıktan?" diye sorardı.

7 Haziran genel seçimlerinden önce durumun kötü olduğunu söylemiştim.

Özcan Ulupınar seçilemeyince, çok üzüldü.

1 Kasım genel seçimlerinden önce aradı... "Şindi deyve bakan" dedi.

"Özcan yeniden milletvekili" deyince, "Ne dilersen dile benden" demişti.

Cemil Amcanın öyle söylediğine bakmayın.

Çok tutumluydu. Çocuklarını da öyle yetiştirdi.

Para vermeyi sevmezler, ama kimsenin kırtılı kuruşuna da tenezzül etmezlerdi.

Özcan Ulupınar, yıllardır siyasetin içindedir, kimseden bir lira destek almamıştır.

Bizim Cemil Amcamız, Devrek'in Cemil Muhtarı huzur içinde öldü.

Hayatta yapmak istediği, görmek istediği her şeyi gördü.

Yokluğun en alasını da, varlığın en alasını da...

Hacı oldu, dini vecibelerini yerine getirdi.

Arkasında güzel bir miras bıraktı.

Devrek, bir koca çınarını yetirdi.

Siyasetinden ticaretine, Devrek'in son 50 yılına damga vuran bir isimdi, Cemil Amca...

İnşallah çocukları Özcan Ulupınar ve Celal Ulupınar, babalarının kendilerine bıraktığı "Ulupınar" mirasını layıkıyla yaşatacaklardır.

Cemil Amcaya Allah'tan rahmet, arkadaşlarımız Özcan ve Celal Ulupınar başta olmak üzere tüm aileye başsağlığı diliyorum.

Seçim, sandık işleri geride kaldı.

Sen rahatına bak Cemil Amca...

Mekanın cennet olsun...