Zonguldak... Doğup büyüdüğümüz, gelip yerleştiğimiz, doyduğumuz, yaşadığımız şehir...
Hangimiz caddelerini, sokaklarını, meydanlarını adımlamadık ki! Peki, bu güzergahların tabelalardaki veya şehir haritalarındaki isimlerine hiç dikkat ettiniz mi? Ya da bu isimler nasıl kondu, ne tür anılarla yüklü hikayesi var diye sorguladınız mı? Rüzgarlımeşe'den Site'ye, Üzülmez'den Çaydamar'a, Yenimahalle'den Kapuz'a, İnağzı'na kısacası tüm yerleşkeleri say saya bildiğin kadar, dolaştığımızda geçmiş zamanların rüzgarını teninizde hissettiniz mi?
İşte bu ve benzeri soruların yanıtını arayanlar için anılarla yüklü caddesi, meydanı ve sokağına gideceğiz. Dolayısıyla da isimlerin konuş hikayelerine göz atacağız...
Her mahallenin, her caddenin, her meydanın ve her sokağın ayrı bir hikayesi var, hafızası var...
Eski mahalle, sokak ve meydan isimleri o şehrin dip tarihinin belgeleridir, sosyal hayatının derin izleridir. Ayrıca şehrin kadim nüfus kayıtlarıdır.
Bir makaleye bütün şehri sığdırmamıza imkan yok, zamana yayarak kaleme almaya devam ederiz ancak, her gün çok kolay telaffuz etiğimiz bu isimlerin derinlerde kopan fırtınalarını elimizden geldiğince anlatmaya çalışalım...

ZONGULDAK MERKEZİNDEKİ MAHALLE VE SOKAKLAR...

Zonguldak'ta merkeze bağlı 19 Mahalle var...
Bunlar: Meşrutiyet, Mithatpaşa, Yayla, On Temmuz, Terakki, Bahçelievler, İncivez, Karaelmas, Birlik, Bağlık, Çaydamar, Baştarla, Çınartepe, Asma, Dilaver, Yeşil Mahalle, Yeni Mahalle, İnağzı ve Tepebaşı Mahallesi...

Bu mahallelerde toplam 85 Cadde, 502 Sokak var... Her birinin ayrı sosyal kimliği var...

Mahalle isimleri 1908 yılında ll. Meşrutiyetin ilanı sonrası Zonguldak'a gelen başta Havza Kömür Müdürü Hüseyin Fehmi İmer, Akın Tahir Karauğuz ve diğer İttihatçı kadrolar tarafından 1920 öncesi verilmiş olmasının yanında, cadde ve sokak isimleri kentleşme ve büyüme sürecinde güncel yaşamın getirdiği etkileşimlerden hasıl gelmiştir. Hemen hemen her Zonguldaklının günlük yaşamında en az bir kere telafuz ettiği mahalle, cadde ve sokak isimlerinden bazılarını mercek altına alalım...

IŞIK YÖNDER CADDESİ...

Bahçelievler Mahallesi sınırları içinde bulunan Site bölgesini baştan sona bağlayan bulvarın adıdır. Yaz akşamlarındaki yoğun yaya hareketliliği ona Amerikan dizisinden esinlenmiş "Flamingo Yolu" lakabının da verilmesine sebep olmuştur.

28 Nisan 1984 tarihinde İran-Tahran Büyükelçiliğimiz de görevli sekreter Şadiye Yönder'in eşi İşadamı Işık Yönder, evden işe giderken Ermeni terör örgütü ASALA tarafından eşinin de bulunduğu araç seyir halindeyken evlerine yakın bir noktada motosikletli katiller tarafından pusuya düşürülmüş, kalleş saldırıda hayatını kaybetmiştir. Bu olaydan sonra, 1984 yılında Zonguldak Belediye Meclis kararıyla ismi sokağa verilmiştir.

Işık Yönder kimdir?
1937 yılında Zonguldak'ta doğan Işık Yönder, Mehmet Çelikel Lisesini bitirdi. Bir süre Şeker Sigorta'da çalışan Yönder, Tahran Üniversitesi'nde sigortacılık tahsili yaptı. Hayatının son 13 yılını Tahran'da geçiren Yönder, AEG, Işıklar Holding ve ENKA Holding kuruluşlarının İran pazarlamacılığını yapıyordu. Aynı zamanda başarılı bir sporcu olan Yönder'in eskrim ve dağcılık dallarında başarıları bulunuyordu. Çocuk sahibi olmayan Yönder 1984 yılındaki kalleş saldırıda hayatını kaybetti.

DR. ARSLAN EBİRİ CADDESİ...

Bahçelievler Mahallesi sınırları içinde bulunan Işık Yönder caddesinin Sendika Mahallesi olan koluna verilmiş caddenin adıdır. Zonguldak'ın sevdiği başarılı doktorlarından biridir. Ölümünden sonra ismi caddeye verilmiştir. İsmi verilen cadde, 2008 yılında "Sendika Caddesi" olarak değiştirilmiş olsa bile ismi halk tarafından yaşatılmaktadır. Bu isim değişikliği kamuoyunda tepkilere neden olmuş bazı çevreler tarından kaleme alınmıştır.

Yakın dostlarının kaleme aldığı makale şöyle...
Zonguldak Belediye Meclisi 11.9.2008 tarihli toplantısında insan adı taşıyan başka sokak isimleriyle birlikte Bahçelievler mahallesindeki Dr.Arslan Ebiri Caddesinin adını "Sendika Caddesi" olarak değiştirdi. Ülkemizde belediye yönetimleri kendi dünya görüşlerine yakın kişi veya simgelerin isimlerini sokaklara veriyorlar ve sonra da bunlar yönetimler değişince değiştiriliyor; bu tutumun nerden bakarsanız bakın o kişiler ve değerler için incitici olduğunu söylemeye gerek yok. Şehirdeki sokaklara çeşitli gerekçelerle en çok şairlerin, tarihi kişiliklerin, ünlü gazetecilerin ve politikacıların isimleri verilir ama eğer bir sokağa bir hekimin hele oralarda çalışmış, yaşamış bir hekimin ismi verilmişse bunun gerisinde o hekimin insanlarla kurduğu sevgi ve emek bağının, o hekimin kentin ruhuna yaptığı katkının dışında bir gerekçesi olmaz. Bu yüzden de çok az sayıda ünlü olmayan hekimin adını sokaklarda görürsünüz. Dr. Arslan Ebiri'nin isminin bir caddeye verilmesinin ona ve ailesine değil, o caddeye ve kente onur vereceği aşağıdaki satırlardan umarım anlaşılır.

Dr. Arslan Ebiri kimdir?
Dr. Arslan Ebiri, 1935 yılında İstanbul'da doğmuş, tıp fakültesini bitirdikten bir süre sonra kendi isteği ile Kars Gelinalan ve Sarıkamış sağlık ocaklarında çalışmış, o tarihlerde halk sağlığı açısında gelecek gördüğü sağlık ocağı hekimlerine, Hacettepe Tıp Fakültesinde 'Toplum Hekimliği' ihtisası davetinde bulunan Nusret Fişek'in önerisi ile Halk Sağlığı ve Psikiyatri ihtisası yapmış ve daha sonra akciğer kanserinden yaşamını yitireceği 1995 yılına kadar 22 yıl Zonguldak'da çalışmış bir hekimdir. Zonguldak'da ağırlıklı olarak maden işçilerinin ve ailelerinin ruh sağlığı ile ilgilenmiş, Ulusal İşçi Sağlığı Kongrelerine "madencinin ölüm korkusunun her işçide aynı boyutta olmadığını, olayın büyüklüğüne ,ölüme çok yaklaşma durumuna göre kişilerde ruhsal belirtiler görüldüğünü.." yazdığı 'İş Kazalarında İnsan Psikolojisi Faktörü' isimli bildirilerle katılmış ama esas arkadaşlarından Ramazan Çakıroğlu'nun aşağıdaki sözlerinde görüleceği üzere soyu tükenen bir aydın/hekim/insan örneği olarak yaşamını sürdürmüştür: "Zonguldak'ta süren yaşamı içinde akademik davranış ve etiği hiç terk etmediğini sonraları değerlendirebiliyoruz. 1970'li yıllar içinde paraya koşmayı da görev edinen Türk aydın tipi içinde EBİRİ, 'paradan daha önemli şeyler de var' savını sık sık kullanırdı. Yaşamını da ona göre şekillendiriyordu. Muayenehanelerden kazandığı paraları, evinde top yapıp, karısına atan hekim maceralarını duyduğunda, yüzüne acı bir gülümseme yayılır, "demek bunlar da oluyor" derdi." Bu özelikleri ile Dr. Arslan Ebiri'yi John Berger'in yakınlarda yayımlanan
"Talihli bir adam: Bir köy doktorunu hikayesi' isimli kitabında anlattığı bütün varlığını hastalarına adayarak hekimlik yapan ve bunu bir varoluş olarak benimseyen 'Talihli hekimler'den birisi olarak sayabiliriz.

HASAN KARABACAK CADDESİ...

Meşrutiyet Mahalesi sınırları içinde bulunan, Tepebaşı yolu üzerindeki caddeye verilen isimdir.

Hasan Karabacak Kimdir?
İlkokul mezunudur. Zonguldak Kömür Madenlerinde Kazmacı Ustalığı, Bahriye Nezareti Maden Kömür İşletme Yazıcılığı, Maden Çavuşluğu ve Başçavuşluğu, Amele Birliği İsçi Temsilciliği, TBMM 4. 5. 6. ve 7. Dönem Zonguldak Milletvekilliği yapmıştır. Evli ve beş çocuk babasıdır. 14 Şubat 1945 yılında vefat etmiştir.

İHSAN SOYAK CADDESİ...

Yayla Mahallesi sınırları içinde TTK Genel Müdürlüğü (Beyaz Saray) binasının inşaatından sonra, bina boyunca uzanan ara yola ismi verilen EKİ'nin kurucularından biridir.

İhsan Soyak kimdir?
Üsküplü Ali Necip Efendi ve Katma Hanımın altı çocuğundan Şükriye Soyak, Hasan Rıza Soyak, Hamdiye Yönak, Makbule Akyasar, Atiye Savaşan en küçüğü Ahmet İhsan Soyak, 1909 Üsküp doğumlu (Osmanlı dönemi-Makedonya'nın başkenti Üsküp). Ağabeyi Hasan Rıza Soyak, Çankaya köşkü özel kalemi ve Atatürk'ün genel sekreteri, Atatürk^ün vefatından sonra 'Atatürk'ten hatıralar' kitabının yazarı, Üsküplü Ali Necip Efendi'nin en küçük oğlu İhsan Soyak, eğitimi için geldiği Zonguldak'a Maden Mektebi'nin (Maden Mühendisliği Okulu) ilk öğrencilerinden olup, 1929 mezunlarındandır. Ereğli Kömürleri İşletmesi Umum Müdürlüğü, Serbest Müşavir ve Maden Yüksek Mühendisliği, Kurucu Meclis ve Bakanlar Kurulu Üyeliği (1961) ve Sanayi Bakanlığı görevi yapmış, evli iki çocuk babası bir bürokrattır.
1942 ile 1950 yılları arası EKİ Müessese Müdürlüğü görevini başarı ile yapmış. Havzanın gelişmesine önder olmuş kurucularındandır. 1986 yılında İstanbul'da vefat etmiştir.

MEHMET TEZER SOKAK...

Bahçelievler Mahallesi sınırları içinde bulunan sokaktır. Daha sonra bu sokak ismi "İlitçik Sokak" olarak değiştirilmiştir...

Mehmet Tezer kimdir?
1921 yılında Zonguldak'ın Çaycuma İlçesi Kalafatlı Köyü'nde doğan Mehmet Tezer, ilkokulu aynı köyde okudu.1936 yılında Zonguldak Taşkömürü madenlerinde işçi olarak işbaşı yapan Tezer, 1941 yılına kadar çalıştı ve askere gitti. Askerlik dönüşü 1945 yılında Üzülmez Bölgesi Çaydamar bölümünde puantör olarak tekrar işe başladı. 1948 yılında maden başçavuşu oldu. 1956 yılında Sendika yönetim kurulu üyeliğine seçildi. 1966 yılında Zonguldak Maden İşçileri Sendikası Başkanvekilliği görevine, 1972 yılında da Sendika Genel Başkanlığına seçildi. Tezer, 4 Temmuz 1989 tarihinde Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanlığı görevinden kendi isteğiyle ayrıldı.
Efsane Başkan, Büyük Başkan olarak ta anılan Tezer 26 Ocak 2008 tarihinde vefat etti...

TURHAN TINAY SOKAK...

İnağzı Mahallesi sınırları içinde Kilimli Yolu Caddesini sahile bağlayan sokağa verilen isimdir.

Turhan Tınay kimdir?
1965 yılında kurulan Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti'nin ilk başkanı olan Turhan TINAY, aralıksız 23 yıl Başkanlık görevini yerine getirmiştir.
1907 Selanik doğumlu olan Turhan Tınay, Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti yaptığı sırada, YENİ HABER Gazetesinin sahipliğini yapıyordu. Türkiye'de "Şeyhülmuharririn Payesi" verilen ilk gazeteciler arasında yer alan Turhan Tınay, dürüst, kişilikli, karakterli ve hatırlı bir kişiydi. Turhan Tınay, Cemiyet Başkanlığı ve gazetecilik yaptığı sırada, her zaman gazetecilerin birlik ve beraberlik içerisinde olmasını istiyor, ilerlemiş yaşına rağmen etkinlikler düzenlemeyi de ihmal etmiyordu. Turhan Tınay'ın Zonguldak'ta gazeteciler dışında hiçbir yakını yoktu. 18 Temmuz 1988 yılında vefat eden Turhan Tınay'ın mezarı Zonguldak Belediye Asri mezarlığında bulunuyor.

CUMHURİYET MEYDANI...

1933 yılında hükümetin aldığı kararla Cumhuriyet'in kuruluşunun onuncu yıl kutlamalarının yapılacağı bütün şehirlerdeki meydanlara "Cumhuriyet Meydanı" adı verilmiştir. Zonguldak'ta 1932 yılında yapılan yeni Valilik binasının önü "Cumhuriyet Meydanı" olarak isimlendirilmiş, meydana onuncu yıl kutlamaları için beton anıt dikilmiştir. Beton anıt üzerindeki levhaya "Zonguldak, Cumhuriyetin onuncu yıl dönümünü candan coşkunlukla bu meydanda kutladı" ifadesi yazılmış ve bu meydan eski valilik binası yıkılıp şimdiki Valilik Binası yapılana kadar Cumhuriyet Meydanı olarak isimlendirilmiş daha sonra unutulmuştur.

FENER MAHALLESİ BULVARI...

Fener Mahallesi sınırları dahilinde okullar bölgesi boyunca uzanan Fener Mahallesi bulvarı, askeri yönetim zamanında bir dönem "Vali Galip Demirel Caddesi" olarak değiştirildi. Daha sonra alınan yeni Belediye Meclis kararıyla tekrar Fener Mahallesi Caddesi olarak değiştirilmiştir...

Galip Demirel kimdir?
1931 yılında Malatya'da dünyaya geldi. İlk, orta ve liseyi Malatya'da bitirdi. 1954 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesine girerek, 1958 yılında İdari Şubeden mezun oldu. 1958 yılında Malatya Maiyet Memurluğu ile göreve başlayan Galip Demirel, daha sonra sıra ile, Doğanşehir, Pütürge, Akdağmadeni, Arsin (Kaymakamlığın yanı sıra aynı zamanda İlçe Jandarma Komutanı ve Belediye Başkanı), Gürün (30 Eylül 1963-02 Ekim 1966), Tuzluca, Hozat ve Balya Kaymakamlığı, Mülkiye Müfettişi, Urfa Valisi, Teftiş Kurulu Başkanı, Müsteşar, Zonguldak Valisi, İçişleri Bakanlığı Müsteşarlığı (2. kez) görevlerini yürüttü. 1987 tarihinde Milletvekili seçimlerinde Turgut Özal'la birlikte TBMM'ye giren Demirel, TBMM İçişleri Komisyon Başkanlığı ve eş zamanlı olarak Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcılığı görevlerini sürdürdü.
25 Ağustos 2015 tarihinde solum yetmezliği sebebiyle hayatını kaybetti...

MERKEZ MAHALLE İSİMLERİ VE HİKAYELERİ...

(Bu bölüm araştırmacı-yazar Kadir Tuncer'den alıntıdır)

MEŞRUTİYET MAHALLESİ: 1865 de Jön Türkler tarafından gizli bir dernek olarak kurulan " Yeni Osmanlılar Cemiyeti ", kendi aralarında dağıldıktan sonra bazı kadrolar Ağustos 1872 de Mithat Paşanın etrafında tekrar birleşip,23.Aralık 1876 da Birinci "Meşrutiyet " devrini başlattılar, MEŞRUTİYET ismi buradan gelir.

MİTHATPAŞA MAHALLESİ: 1876 da ki Birinci Osmanlı Meclisi, Sultan ll. Abdülhamid tarafından düşürülünce Meclis Reisi olan Mithat Paşa Taife sürgüne gönderildi ve 10.Haziran 1883 de sürgündeyken boğduruldu. "Mithat Paşa" aynı zamanda İttihatçıların ilk şehidi olarak anılır, MİTHATPAŞA ismi buradan gelir.


TERAKKİ MAHALLESİ: Mithat Paşanın ölümünden sonra dağılan "Yeni Osmanlı Cemiyeti" kadrolarının bazıları tarafından bu defa "İttihat 'Terakki' Cemiyeti" kuruldu, TERAKKİ ismi buradan gelir.


ON TEMMUZ MAHALLESİ: İttihat Terakki kadroları "10 Temmuz" 1908 de Sultan ll. Abdülhamit'i zorlayarak ll. Meşrutiyet dönemini başlattılar.( Sultan ll Abdülhamit 1876 da 1 Meşrutiyet'te yürürlüğe konan ama sonradan kaldırılan Kanun-i Esas-i nin yeniden yürürlüğe konacağını 10 Temmuz günü yayınladığı bir irade ile resmen bildirdiğinden tarihçiler, ll. Meşrutiyetin ilanı olan 23 Temmuz günü yerine Sultan ll. Abdülhamit'in Meşrutiyet esaslarını kabul ettiği 10 Temmuz gününü esas alırlar. K.T) ON TEMMUZ ismi buradan gelir.

BİRLİK MAHALLESİ: İttihat -"Birlik -beraberlik "anlamındadır, Terakki kelimesi; "İlerleme -Kalkınma" anlamındadır.Yani "Birlik" kelimesi "İttihat"'ın günümüzdeki Türkçe adıdır, BİRLİK ismi buradan gelir.


DİLAVER MAHALLESİ: 'Dilaver Paşa', 1864 yılında Zonguldak'ın da bağlı olduğu Ereğli'ye Kaymakam olarak atandı ve 1865 yılında çıkardığı "Nizamname" ile yöre halkını ocaklarda çalışmaya " Mükellefiyet"e mecbur tuttu, DİLAVER ismi buradan gelir.


ÇAYDAMAR MAHALLESİ: Kömür Damarlarına verilen isim çeşitlerinden olan, bölgenin kömür damarı çeşidi "Çay" adından isimlendirilmiştir.

Yardımcı kaynaklar...
Zonguldak Nostalji
zonguldaknostalji.com