Zonguldak'ta faaliyet gösteren AHM Yapı Denetim Şirketi'yle ilgili yeni bir tartışma başladı. Ama biz önce o tartışmanın en başına gidelim.

Şirketin açılımı şöyle:

Şirketin "A"sı, Alper Uludağ...

Şirketin "H"si, Haşim Gölbaşı... FETÖ'den tutuklu!

Şirketin "M"si, Mehmet Mercimek... Zonguldak Belediye Meclisi'nin AK Partili Üyesi!

AHP Yapı Denetim, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın Zonguldak için hazırladığı FETÖ ile iltisakı bulunan 60 şirket arasında yer aldı.

Mercimeklerin diğer şirketleri gibi!

Ama o ara mercimeğin faydalarından yararlandılar!

Bu şirketten Alper Uludağ'ın ayrıldığı belirtiliyor.

FETÖ tutuklusu Haşim Gölbaşı'nın da!

Haşim Gölbaşı hissesini kime devretti?

Bu devir göstermelik mi?

Bir bedel ödenmiş mi?

Peki, Mehmet Mercimek hala bu şirketin ortağı mı?

Değilse, hissesini kime devretti?

Bu devir göstermelik mi?

Şirket, Mercimek Ailesi'nin ise, Zonguldak belediye sınırları içinde yapı denetim işi yapmaları mümkün mü?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bu durumu 5393 sayılı kanun kapsamında şöyle değerlendiriyor:

"Belediye meclis üyesi kişiye ait yapı denetim kuruluşunun, meclis üyesi olduğu idareye karşı taahhütte bulunmasının söz konusu değildir.

Bu kişilerin kurucu ortağı olduğu veya denetçi olarak görev yaptığı dolayısıyla o idaresin yetki sınırları içinde yapı denetimi ile ilgili faaliyette bulunmasının, belediye meclis üyeliği ile bağdaşmayacağı değerlendirilmektedir."

Bakanlık, bu görüşü, Zonguldak Belediyesi'nin sorusu üzerine veriyor.

2006 yılı Temmuz ayında taraflara tebliğ ediliyor.

Peki, o tarihten önce yapılan işler, atılan imzalar, alınan paralar ne olacak?

Bu konuda Bakanlıktan görüş almaya bile gerek yok ki!

Belediye Meclis üyeleri, üyesi oldukları belediye ile iş yapamazlar.

Hatta ikinci dereceye kadar yakınları da yapamaz.

Bu bilinen bir gerçek iken, neden göz ardı edildi?

Bir başka soru daha!

Mehmet Mercimek, AK Parti'den Zonguldak Belediye Meclis üyesi adayı olduğunda bu şirketin ortağı mıydı?

Ortağıysa, neden aday gösterildi?

Düşünemiyorum...

AK Parti Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakır, "Bizim insanımız kötü insanı seçmez" demiş.

Bu söz üzerine cilt cilt ansiklopedi yazılır.

Zonguldak, Türkiye'nin en fazla göç veren ili haline gelmişse; karayolu, demiryolu, havayolu Türkiye standartlarının altında ise, bunun sorumlusu kimdir?

Seçim sistemi, şimdiki gibi parti genel başkanlarının tekelinde olmasa!

Mesela, tercih sistemi olsa, şu anda görev yapan milletvekillerinin kaçı seçilir acaba?

Partisi 190 bin oy alan Hüseyin Özbakır, Zonguldak insanından bin 900 oy alabilir miydi?

Bu halk, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan sevgisi yüzünden kimleri milletvekili yaptı?

Ne vefalı adam şu Sayın Recep Tayyip Erdoğan...

Nezarethanede, adliye koridorlarında ya da cezaevinde karşılaşıp elini sıkabilmiş olsaydım, şu an hangi yayın grubunun başındaydım, hayal bile edemiyorum!

Hem de Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Yüksel Kocaman gibi bir referansa sahip iken...

İşte biz buna "kader" diyor, sineye çekiyoruz...