Papaz Odon...

Antalya'da yaşamış.

Birinci Gıyaseddin zamanı...

Haçlılar birlik oldu.

İkinci defa saldırdı Anadolu'ya...

Bir yanda bozguna uğradı.

Toroslardan geri çekilir.

Elmalı'da konaklar.

Bir ordu...

Günlerce seferde...

Erzakları biter.

Olanı yer bitirirler.

Birlikte oldukları Rumlardan alırlar.

Etrafa saldırırlar.

En sonunda, Rumlar dahi isyan eder.

Türkmenlerle bir olup Haçlıya savaş açtılar.

Haçlı şaşkına döndü.

Haçlı artık Rumlara "hain" der oldu.

Durum o hale geldi ki...

Haçlılar, Türkmenlerin kılıcından çok, Rumların ihanetinden çektiler.

Derken daha fazla dayanamadılar.

Haçlı ordusu teslim oldu.

Bitkin...

Sersefil...

Aman dilediler.

Ve artık kaderleri değişti.

Savaştıkları halk sahip çıktı onlara...

Bir kere aman dilediler.

Aman dileyene vurmak yakışmazdı.

Vurmadılar.

Merhamet gösterdiler.

Rivayete göre üç bin kişi Elmalı'ya yerleşti.

Hatta Müslüman oldu.

Papaz Odon durumu görür.

Üzülür.

Haçlıların Müslüman olmasına...

Çaresiz kalır.

Ve haykırır.

- Ey hıyanetten daha zalim olan merhamet.

Böyle anlatıyor Tapduk Emre...

[*] [*] [*] [*]

Dersimizi alalım.

Kişi, önce merhametli olacak.

Merhameti olmayanın...

Nesi olur ki?

Bir düşünelim.

[*] [*] [*] [*]

İnanan kişi merhametli olmalı.

Affetmeyi bilmeli.

Öldürmemeliyiz.

Gönülleri...

Oldurmalıyız.

Öldürmek için bahane çok.

Davan vardır.

Kinin vardır.

Postun vardır.

Vardır da vardır.

[*] [*] [*] [*]

Önemli olan merhametle bakmaktır.

Merhamet yoksa...

Orayı kin doldurur.

Nefret doldurur.

Vesaire...

Sen merhamet ile doldurmazsan...

Kibirle doldururlar.

Şehvetle, ihtirasla doldururlar.

Kimi dostun hırsından...

Kimi oturduğu postun hırsından.

[*] [*] [*] [*]

Biz hatırlayalım istedik.

Hatırlatalım istedik.

Allah cümlemizi merhametli kulların zümresine ilhak eylesin.

Erzurum bele zulüm görmedi

Devlet Senfoni Orkestrası...

Uzun yıllar önce Anadolu'yu gezer.

Konser verir.

Sıra Erzurum'a gelir.

Vali Bey, salonun dolu olmasını ister.

Talimat verir.

Tüm muhtarlar davet edilir.

Konser günü gelir.

Salon hınca hınç dolar.

Orkestra çaldıkça çalar.

Salondan çıt çıkmaz.

Yarım saat sonra orkestra ara verir.

Salon yavaş yavaş boşalır.

Seyirciyle sohbet etmek isteyen orkestra şefi, sahneden salona iner.

Seyircilerin yanına gider.

Yaşlı bir Dadaş'a sorar.

- Beyefendi, konserimizi beğendiniz mi?

Amca yüzünü ekşitir.

Zaten sinirden tepesi atmış...

- Ne beğenmesi? Erzurum, Erzurum olali, Urus getdığından bu yona bele bir zulüm görmedi.

[*] [*] [*] [*]

Gelelim Zonguldak'a...

Pusula'ya ilk başladığım yıl...

2007...

Fransız evlerinde kaldım.

Adamlar, o tarihlerde ısı yalıtımlı binalar yapmışlar.

Bize eser bırakmışlar.

Anlamak isteyene akıl bırakmışlar.

Sömürgeci Fransızlar bile eser bırakmışlar.

Son zamana bakıyorum...

Hep beraber bakalım.

Yapılan eserler?!

[*] [*] [*] [*]

Kalın sağlıcakla...