Öner Güner...

Zonguldak'ın İl Sağlık Müdürüydü...

Gökçebey'den gelerek, İl Sağlık Müdürlüğü yapılması tartışmalara neden olmuştu.

Sonra Ankara'ya gitti.

Bakanlık emrine...

Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın daha önce görev yaptığı dönemde Özel Kalem Müdürü oldu.

O günlerde de çok yazdık.

Dedik ki:

"Çok şükür.

Artık hastane işi hızlanır.

Doktor eksikleri giderilir."

Ama olmadı.

Giresun'un hastane-doktor ve sağlık sıkıntılarına yakın ilgi gösteren Öner Güner, sıra Zonguldak'a geldiğinde gücünü göstermedi!

[*] [*] [*] [*]

Sonra Bakan değişti.

Yetmedi, bir daha değişti.

Recep Akdağ yeniden geldi.

Öner Hocamız, Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürü olarak devam ediyor.

Recep Akdağ'ın en güvendiği isimlerden biri...

Ama Zonguldak'a bir faydası var mı?

Biz göremiyoruz.

Varsa da bilmiyoruz.

Faydası yok, ama zararı çok.

Nasıl mı?

Anlatalım!

[*] [*] [*] [*]

"Memur-Sen zulmü" diye başladığımız yazının ardından daha fazlasını yazacağımızı paylaşmıştım.

Çünkü ortada bir Memur-Sen faciası var.

Yıkım var.

[*] [*] [*] [*]

Kurumlarda tanık olduklarımız, yaşanmışlar, bize bir kez daha gösterdi ki, Memur-Sen'in kendisini masaya yatırması kaçınılmaz.

Bunu hem genel anlamda söylüyorum, hem de yerel bazda...

Memur-Sen Zonguldak İl Başkanı Kamuran Aşkar, sendika içinde herhangi bir şube başkanı olmadığı halde sendika başkanlığı yapmakla eleştirilmeye başlandı.

Eleştirenlerden biri de, bizzat şube başkanı olmasını istediği ve yaptığı isim...

Ama bunlar açık açık konuşulmuyor.

Ankara'da, Zonguldak'ta dedikodusu yapılıyor.

[*] [*] [*] [*]

Memur-Sen'in içinde en fazla kokusu çıkan alan, Sağlık-Sen kanadı.

Kimin, kime, neden ve nasıl soruşturma açtığı veya açtırdığına, o soruşturmaların nasıl ve kime göre yorumlandığına, yönetildiğine yönelik tam bir kokuşmuşluk var.

Hastaneler bildiğimiz, barut...

Milli Eğitim, dinamit...

Sağlık'ta "Semihçiler" ile "Önerciler" saflaşıyor.

Eğitim'de "Kamurancılar" ile "Saadettinciler" kutuplaşıyor.

[*] [*] [*] [*]

Sağlığa dönelim...

Bir de Zeynep Güner Hanımefendi var.

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı sanki!

"Yatın" diyor yatıyorlar, "Kalkın" diyor kalkıyorlar.

Meğer "ebe" kadrosundan "hemşirelik" kadrosuna geçirilmiş.

Ebe, işyeri hemşireliği yapamıyor.

Mevzu hemşirelik de değil.

Mevzu başka!

[*] [*] [*] [*]

Zeynep Hanım, Öner Bey'in müstakbel eşi...

O nedenle olsa gerek kendisini müsteşar zannediyor!

Öner Bey'i, Zonguldak'a pek bir katkısı olmasa da, severiz-sayarız.

Karı-koca arasına girmeye de niyetimiz yok.

Amma söz konusu çalışma barışının bozulması, hem Zeynep Öner, hem de Memur-Sen'in kimliksiz, sonradan görme, ne oldum delisi bazı isimlerinin keyfi tutumları ise, işte orada durmak lazım.

[*] [*] [*] [*]

Bu sorunun giderek büyümesinin tek nedeni ise, AK Parti İl Başkanı Zeki Tosun...

Kontrolü tamamen kaybetmiş, herkesi idare etmeye çalışan Tosun, hem gaz veriyor, hem gaza geliyor.

Sonra ne olduğunu bile anlayamaz duruma geliyor.

Peki, Memur-Sen'ciler ne yapıyor?

Ankaralara gidip hem kendisini, hem milletvekillerini, hem de Vali Bey'i şikayet ediyorlar!

[*] [*] [*] [*]

Çalışanlar tehdit ediliyor.

Memur-Sen'den istifa edenler tehdit ediliyor.

Memur-Sen'e gelmeyen diğer sendika üyeleri veya sendikasız çalışanlar, "Sözleşmen yenilenmez" denilerek tehdit ediliyor.

[*] [*] [*] [*]

Ve bunların tümü, sendikacılık adına yapılıyor.

Ayıp... Ayıp...

[*] [*] [*] [*]

Bu sorunun çözümüne bir yerden başlamak lazım...

Bence en doğru başlangıç, Bakanlık Müsteşarı (!) Zeynep Hanım'ın Ankara'da bir göreve getirilmesiyle olur.

[*] [*] [*] [*]

Hem Öner Bey'e de yazık...

Zaman olursa, ancak gelebiliyor Zonguldak'a...

İşler ve seyahatler yoğun olduğu için o da ayda bir...

Durum 5-6 yıldır böyle...

Öner Bey'e de, yazık Zeynep Hanım'a da...

Zeynep Hanım bavulunu toplamalı!

Evliler, Ankara'da kavuşmalı...

[*] [*] [*] [*]

Reçetede ne yazıyor, Öner Hocam?

Mustafa Ataş nerede?

AK Parti içinde zaman zaman dışa yansıyan tartışmalar devam ediyor.

Dışardan baktığınız zaman sorun yokmuş gibi görünüyor veya gösterilmeye çalışılıyor.

Ama öyle değil.

İl Başkanı Zeki Tosun, başka işlerle uğraşırken, en yakınındakiler tarafından kuyusu kazılıyor.

İl yönetimi ve parti tabanında uzun zamandır söylenen, "Zeki Tosun partinin değil, Hüseyin Özbakır'ın İl Başkanı" söylemi haklılığını gösteriyor.

Zonguldak'ın üç milletvekili birbiriyle kopuk...

Hem milletvekilleri, hem de danışmanları arasında savaş var.

Kopuşu başlatan ve hızlandıran, Hüseyin Özbakır ile danışmanları oldu.

Özbakır'ın işine gelenleri, hoşuna gidenleri duyma çabası daha çok canını sıkacak.

Zeki Tosun ise, ilk seçimde Özbakır olmayacağı için kendisine yer açılacağı umuduyla yaşıyor olsa gerek, hem üç milletvekilinin kendi arasında, hem de milletvekilleri ile Zonguldak arasında, medya arasında, STK'lar arasında köprü olamadı.

Siyaseten öyle bir dünyaları da olmadı.

Biz yazdık, kızdılar...

Bir kez olsun, "Yahu arkadaş, biz de hata yapabiliyor olabilir miyiz?" diye sorma zahmetine katlanmadılar.

O yüzden daha çok ceket fırlatılır, daha çok olay çıkar.

Sonuç...

Kaybeden siyaset...

Kaybeden Zonguldak...

Kaybeden kendileri...

Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş'ın bu duruma müdahale etmesi gerekir.

Mevzu, Ahmet-Mehmet meselesi değil.

Zonguldak meselesi!

Hizmet meselesi!