Kamuoyu adına soruyor, soruşturuyoruz.

Yazıyoruz, çiziyoruz, yorumluyoruz.

Toplumun haklı beklentilerini haberlere taşıyoruz.

Ama anlamıyorlar.

Anlamak istemiyorlar.

İşlerine gelmiyor.

Gölgelerinden bile korkuyorlar.

[*] [*] [*] [*]

AK Parti'nin Zonguldak Milletvekillerinden bahsediyoruz.

Hüseyin Özbakır...

Faruk Çaturoğlu...

Özcan Ulupınar...

Aslında çözümün de, sorunların da başını çeken bu üç isim.

Yanlarına İl Başkanı Zeki Tosun'u da koyalım.

Oldu mu sana kaymaklı kadayıf...

[*] [*] [*] [*]

Bu isimler istiyorlar ki, eleştiri olmasın.

Hatırlatma olmasın.

Zonguldak'ta başka, Ankara'da başka konuştukları duyulmasın.

İşler kötü olsa da, iyiymiş gibi gösterilsin.

Kimse bir şey demiyorsa, Pusula'da demesin.

Atilla yazmasın, Ahmet yazmasın, Mehmet yazmasın.

[*] [*] [*] [*]

Siyaset yapanlar gerçekten zekice baksa, bu eleştiri, öneri ve tartışmalardan faydalanmaya çalışır.

Kent adına sinerjiye dönüştür.

[*] [*] [*] [*]

Üç Milletvekili, İl ve İlçe Başkanlarını da yanlarına alıp bir Bakanın kapısını çalamıyor, Bakanın kapısının önünden bile geçemiyorsa, orada durmak lazım.

[*] [*] [*] [*]

Milletvekilleri, Bakan veya bazı Genel Müdürleri ayrı ayrı ziyaret etme ve fotoğrafçı olarak çalıştırdıkları danışmanlar kanalıyla sürekli olarak fotoğraf servisi yapıyor ve nadiren de olsa birlikte gittikleri ziyaretleri bile ayrı ayrı servis etme yarışına gidiyorlarsa, orada üç-beş defa düşünmek lazım.

[*] [*] [*] [*]

Amaçlar değişmiş.

Birbirlerine katakulli peşindeler.

Yalan mı?

[*] [*] [*] [*]

Şimdi bizler-sizler, bu kentte ne kadar dövünürseniz dövünün.

Çözüm değil.

Milletvekillerinin görevi; hem yasama yapmak, hem de kente dair beklentilerin takipçisi olmak değil miydi?

Şimdi bazıları arada çıkıp, "Milletvekilinin görevi kanun yapmaktır" diye zırvalıyor.

[*] [*] [*] [*]

7 Haziran'da MHP'den seçilen Zeki Çakan'ın ısrarla, "Beş milletvekili olarak kentin menfaatleri ve sorunlarının takibi için bir arada olacağız" baskısı ne kadar etkili olmuştu.

Uygulamaya sokulamasa da, estirdiği hava umut vermişti.

Çünkü bir ağabeye gerek vardı.

O ağabey, Zeki Çakan'dı.

O günlerden bugüne mantalitenin ne kadar değiştiğini görmek mümkün.

Bırakın beş milletvekilinin bir araya gelmesini, iktidarın üç milletvekili bir araya gelemiyor.

[*] [*] [*] [*]

Yazana kızıyorlar.

Düşünene çemkiriyorlar.

Açıklama yapana randevu vermiyor veya yokuşa sürüyorlar.

[*] [*] [*] [*]

Bu olay, bize geçmişte yaşanan benzer manzaraları hatırlatıyor.

Milletvekilleri ak-pak olur, giden Valiler çalışmamış olur.

Zonguldak'ın güçlü, duyarlı bir Valisi var.

İktidarın vekilleri bunu bile değerlendiremiyorlar!

Hem yapmıyorlar, hem de, "Vali bizim önümüze geçmesin" ayaklarıyla yalnız bırakıyorlar!

[*] [*] [*] [*]

İnanın fazla bir şey beklemiyoruz.

Çünkü hep laf!

Onlar yarışıyor...

Hizmette değil, fotoğraf çektirmede!

Böyle şey mi olur?

Haber şöyle:

"Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan protokol ile eğitim kurumlarının, temizlik ve hijyen konusunda teşvik edilmesi, toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesi, yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve yeterli eğitim almış sağlıklı nesiller yetiştirilmesi amacıyla 'Beyaz Bayrak' yarışması düzenlendi.

Yarışma kapsamında gerekli çalışmaları yapan ve başvuruda bulunan Zonguldak'ın Merkez, Kilimli ve Kozlu ilçelerinde 26 eğitim kurumu 3 yıllık süre ile geçerli okul sağlığını ve temizliğini simgeleyen 'Beyaz Bayrak' ödülü aldı."

Eeee diğerleri!

Diğer okullar...

Onlar yok.

Peki alan okullar hangisi?

Törende, Beyaz Bayrak almaya hak kazanan Kozlu Fatih Anaokulu, Yenimahalle Anaokulu, Yayla Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Uygulama Anaokulu, Mithatpaşa İlkokulu, Fener İlkokulu, Merkez Yeşiltepe Teoman Papila Ortaokulu, Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi, Kilimli Anaokulu, Mehmet Akif Ersoy İlkokulu, Çatalağzı Gaziosmanpaşa İlkokulu, Muslu İlkokulu, Türkali Ortaokulu, Göbü Ortaokulu, Kilimli Atatürk Anadolu Lisesi idarecilerine bayrak ve plaketleri verildi.

Halk Sağlığı Müdürü Uzman Dr. Fatih Akca, ilgili yönerge gereği iyi niyetli olarak bu çalışmayı yapan düşüncenin başında.

Ama akla başka sorular geliyor.

Diğer okullar neden müracat etmedi?

Alamayacaklarını bildikleri için mi?

Yoksa yeterince sağlıklı şartlara ve hijyene sahip olmadıkları için mi?

Emeği geçenler, iyi niyetli düşünenler üzülmesinler, ama bu tablo bize başka bir sonuç veriyor.

26 okulumuz "Beyaz Bayrak" almış.

Sihirli cümle:

"Başvuru yapan 26 okul..."

Diğerleri yok.

Peki kaç okul var?

461 resmi, 20 özel toplam 481 okul.

Bu çalışmaya ve verilen beyaz bayraklara göre diğerleri demek ki sorunlu, hijyenik şartlardan uzak!

Kaldı ki, eğitim kurumlarında hijyenin yarışı mı olur?

Plaja mavi bayrak mı veriyorsunuz?

Bilmem neyini çıkarmaktan başka bir şey değil bu.

Sonuç teşvik etmek amaçlı olabilir, ama yoruma açık bir durum söz konusu.

Oysa tüm okullar aynı standarta kavuşturulmalı!

Oysa suyu-sabunu olmayan okullar vardı.

Yakın zaman önce bunları çok gördük.

MHP'de çatlak!

Zonguldak'ın tanınmış isimlerinden, eski ANAP'lı, işadamı Yusuf Yılmaz, siyasi gündeme ilişkin mesaj ve yorumlarıyla dikkat çekiyor.

Son olarak yeni Anayasa tartışmaları ve MHP içindeki görüş ayrılıkları üzerine görüşlerini dile getiren Yılmaz, son paylaşımında;

"18 maddelik Anayasa değişiklik teklifinin metnini okuyorum.

Satır aralarında 'diktatör, tek adam' arıyorum, bulamıyorum.

Ufku, vizyonu, donanımı olan, niyet okuyabilen bir arkadaşımız yol göstersin, tercüman olsun. Bizde bilelim, bizde görelim.

Bu 'diktatör, tek adamı' hangi maddenin, neresine saklamışlar?"

Yılmaz'ın bir diğer paylaşımı ise, MHP içinde yeni Anayasa maddeleri konusunda tepki gösterenlere yönelik.

Yılmaz, burada da, kendisinin de Ülkü Ocakları kökenli olduğunu belirterek, şöyle diyor:

"Ülkü Ocaklarında ve Ülkücü camiada büyüdüm.

İlkelerini, beslendiği kaynakları, hedeflerini bilirim.

Millidir, manevidir, yerlidir. Kökü mazide, ufku atidedir.

Ama bugünlerde Ülkücülere bazı seslenenleri görüyorum.

Bunlar ne milli, ne manevi, ne de yerlidir. Dikkat edilmelidir."

Yılmaz böyle diyor, ama hem Ülkücü camiada, hem de MHP tabanında ciddi görüş ayrılıkları var.

Örgütler her ne kadar Genel Başkan Devlet Bahçeli gibi düşünüyor görünse de, son seçim beyannamesinde başkanlık karşıtı söylemler kapı gibi duruyor!