AK Parti Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakır, Zonguldak madenlerinde yaşamlarını yitiren işçilerin "şehit" sayılması talebine yönelik, Yeni Adım Gazetesi'ne yaptığı açıklamada, "Şehit madencilerimizin ailelerinin haklarına kavuşması için özel bir çalışma yürütüyorum. Ailelerimiz rahat olsunlar. Sonunda diğer şehitlerin ailelerine verilen hakları onlara da kazandıracağım. Biraz zaman alacak, ama sonbahar gibi hayata geçeceğini düşünüyorum. Sabırlı olsunlar, bana güvensinler. Her zaman onların yanındayım. Bu sorunu çözersem, sadece ben çözerim" dedi.

"Bu sorunu çözersem, sadece ben çözerim" sözü, diğer milletvekillerini yok saymaktır.

Siyasi etiğe sığmayan bir sözdür.

Bu sorunun çözümü için torba yasaya bir madde eklemek gerekir.

Bunun için de tek milletvekilinin imzası yetmez.

Biz bu konunun takipçisi olacağız.

Seçim ile senedin günü çabuk gelir.

Madem vekilimiz "sonbahar" dedi, bekleriz.

Milletvekili Hüseyin Özbakır'ın açıklamalarını kendisi mi hazırlıyor? Yoksa Danışmanı Levent Çebi mi? Bunu tam olarak bilmiyoruz. Ama bir yanlış olduğu ortada...

Hüseyin Özbakır'ın Bora Pulat'tan boşalan bir danışman kadrosu boştu. Bu kadro, Zonguldak'la hiç ilgisi olmayan biri tarafından dolduruldu.

Oysa bu kadroya, vekilin açıklamalarını yazabilecek yetenekte biri atansa, çok daha şık olurdu.

Bu kaçıncı hata?

Demir mi, döküm mü?

Caddede yürüyorum. Üstümüzden bir kuş geçti...

Yanımdaki arkadaşa, "Bu ne kuşu?" dedim.

"Karga" dedi.

Kargadan başka kuş tanımam, ama...

Bu değişik bir kargaydı.

Kargaya bakarken, ayağım mazgala takıldı.

"Bu demir mi?" dedim.

"Hayır, döküm" dedi.

Yine tutturamadım. Oysa benim iki ağabeyim soğuk demirciydi.

Anlamam lazımdı...

Hava çok güzeldi. Hele sabahın ilk ışıklarıyla kentin üzerinde oluşan gökkuşağı görülmeye değerdi.

Dört mevsim yaşanır, 24 saatinde Zonguldak'ımın...

Belki 77 millet yok, ama 77 kentinden insan var memleketimin...

Olsun... Memleket bizim değil mi? Seviyorum işte...

Turpun büyüğü heybede!

Oturdum, düşündüm...

"Acaba" dedim...

"Nitelikli Dolandırıcı"yı yazmasam ne olur?

Atama-tayin işi için gelen insanlardan para alanları yazmasam ne olur?

Milletini düzgün temsil etmeyenleri yazmasam ne olur?

Yazmayayım biraz... Rahat çalışsınlar...

Bizimle uğraşmaktan iş yapmaya, para toplamaya fırsat bulamıyorlar!

O zaman da asabi oluyorlar.

Başlıyorlar sağa-sola dilekçe yazmaya!

Abuk-sabuk ifadeler kullanmaya!

Oysa biraz rahat dursalar, ben de duracağım aslında!

Durmuştum da!

Ama "Daha yazacak ne kaldı?" dediler, yeniden başladım!

Yazacak çok şey var daha!

Turpun büyüğü heybede!

Gün ola, harman ola!