Bu nasıl bir rezalet, anlamış değilim.
Bir milletvekili düşünün&[#]8230;
Hiçbir şeye para vermiyor!
Duydum ki, sağa-sola giden hediye madenci heykeli ile kömür saatler için de bir sponsor bulunmuş!
Bu işlerin masrafı, Zonguldak&[#]8217;ta devletle iş yapan bir şirket tarafından karşılanıyormuş!
Kirayı, ruhsatsız taşocağı işleten müteahhit ödüyor!
Yemek paralarını, tayip talepleri için meclise gelenler ödüyor!
Bu memleketin insanlarını neden soyuyorsunuz?
Ve neden bu soyguna izin veriyorsunuz?
Bir de danışmanın sauna paraları çıktı başımıza!
Beyefendinin gömleğini-kravatını Zonguldaklı alacak!
Tatlısını-lokmasını Zonguldaklı alacak!
Fincan takımını Zonguldaklı alacak!
Sauna parasını Zonguldaklı verecek!
Oh ne ala memleket!
Dağlar inledi!
Zonguldak İl Emniyet Müdürümüz Sayın Osman Ak, bizleri Ilıksu&[#]8217;nun tepesindeki atış poligonuna götürdü.
Vali Yardımcımız Hüseyin Ergi ve Alay Komutanımız Albay Haluk Selvi de oradaydı.
Hem piknik, hem atış yaptık.
Çok güzel bir gündü.
Sektörde çalışan bayan arkadaşların atıştaki başarısı görülmeye değerdi!
Elbette benim de!
Daha ilk beş atışımda 3 isabet için &[#]8220;çok iyi&[#]8221; dendi.
Emniyet Müdürümüz Osman Ak&[#]8217;ın, &[#]8220;Hep belden aşağıyı vurdun Ali Rıza!&[#]8221; sözü güne damga vurdu!
Aramıza sonradan katılan Zonguldak Kömürspor Kulübü Başkanı Süleyman Caner de etkinliğe neşe kattı.
Ve elbette Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Zonguldak Yöneticisi Ümit Bozkurt&[#]8217;un Magnum&[#]8217;u dağları inletti!
Akrep, Keleş hepsini denedik.
Bu güzel gün için Sayın Emniyet Müdürümüz Osman Ak&[#]8217;a teşekkür ederiz.
İnşallah bu parti, veda partisi değildir&[#]8230;
Öğdül&[#]8230;
Eskiden köylerde üç gün-üç gece sürerdi düğünler&[#]8230;
Birinci gün akşam kadınlar için kına gecesi yapılırdı.
Erkekler için horata yapılırdı.
Horata, erkek kınasıdır.
Kınanın bitme vaktine yakın erkekler, köçekler eşliğinde eğlenir, sabahın ilk ışıklarına kadar içer.
Ve ikinci gün gelin alma olurdu!
Eğlence yine gün boyu sürerdi.
Ve son gün duvak olurdu.
Öğlen başlayan eğlence akşama kadar sürerdi.
Bugün size &[#]8220;öğdül&[#]8221;ü anlatmak istiyorum.
Düğünde götürülen armağana &[#]8220;öğdül&[#]8221; deniyor.
Ama köyde şöyle olurdu:
Ağır misafir köye yaklaşınca haberi gelir.
Misafirin ağırlığına göre bir tepsi hazırlanır.
Buna &[#]8220;öğdül&[#]8221; denir.
Misafir de eşek değildir!
Gelen tepsinin ağırlığına göre para verir.
Paranın fazlalığına göre tepsiler gider-gelir!
Şimdi nerede böyle düğünler?
