Tamam, adamda alacağın var. Alacağında haklısın&[#]8230;
Ama çalışanlarını ayarlayıp adama kumpas kurmak da ne demek?
Allah&[#]8217;tan son anda evli sekreter, işadamına aşık oldu da kumpas bozuldu!
Hikayeyi anlatayım size özetle:
İşadamının yanında çalışan adam, yıllarca bilgi-belge biriktirmiş.
İşten atılınca da, bu bilgi ve belgeyle mahkemeye gitmiş.
Zonguldak tarihinin en yüksek tazminat davalarından birini kazanmış.
Bununla da yetinmemiş.
Adamın şehirde başka birine daha borcu var.
O kişiyle irtibata geçmiş.
Bazı belgeleri ona da vermiş.
Adamın evli sekreterini ayarlamışlar.
Görüntüleri kayda almışlar.
Neyse ki, evli sekreter, işadamına aşık olunca, kumpas daha fazla ilerleyememiş.
Adamın bir yeğenine ulaşıp görüntüleri ve belgeleri göstermişler.
36 bin lira koparmışlar.
Şimdi ortalık duruldu.
Zonguldak&[#]8217;ta siyasetçilerin ve bürokratların durumunu tartışıyorduk.
&[#]8220;Genç bir kadın, aylardır şantiyede olan kocasına aşağıdaki satırları yazar:
Sevgilim; biliyorsun, sen şantiyedeyken nur topu gibi bir bebeğimiz oldu. Sütüm yetmediği için, yavrumuzu besleyebilmek amacıyla bir sütanne tuttum. Yalnız, bu sütannenin zenci olmasından dolayı çocuğumuz, emdiği sütün etkisiyle zaman içinde zenciye dönüştü. &[#]8216;Haberin olsun&[#]8217; dedim. Bu konuda benim bir suçum olduğunu düşünmezsin umarım. Öptüm.
Biricik eşin&[#]8230;
Kadının kocası da bunun üzerine annesine bir mektup yazar:
Sevgili anneciğim; karım bana gönderdiği son mektupta, sütü yetersiz olduğu için bir sütanne tutmak zorunda kaldığını, o sütannenin zenci olduğunu ve bu yüzden bebeğimizin renginin de zamanla koyulaştığını yazıyor. Bundan eşimi sorumlu tutamayız, tabii ki.
Selam ve sevgilerimle&[#]8230;
Anneden oğluna mektup:
Sevgili oğlum; aslına bakarsan, sen doğduğunda benim sütüm de yetersiz kalmıştı. Ama biz fakir olduğumuzdan dolayı, sütanne tutamayıp onun yerine seni inek sütüyle beslemek zorunda kalmıştık. Bu durumda takdir edersin ki, senin safkan bir öküz olmanın sorumlusu ben değilim.
Seni seven annen!&[#]8221;
Zonguldak&[#]8217;ın son halini özetleyen bir fıkra&[#]8230;
Detaya girmiyorum.
Herkes kendine düşen yanı alsın!
&[#]8216;Uyarmadı&[#]8217; deme!
Temel, her gün işten geldiğinde karısı Fadime&[#]8217;yle sevişiyormuş. Bundan çok zevk alan Temel&[#]8217;e, karısı Fadime bir gün, &[#]8220;Temel, ben hiç zevk alamıyorum, ilk önce uyarılmam gerek&[#]8221; demiş.
Bunu duyan Temel&[#]8217;in kafası iyice bozulmuş. Daha sonra sevişmeden yatmışlar.
Sabah olmuş.
Temel tam işe gidecekken, karısı Fadime&[#]8217;ye aynen şöyle demiş:
&[#]8220;Bak Fadime... Seni uyarıyorum... Akşama seni seveceğim&[#]8230; Daha sonra &[#]8216;uyarmadı&[#]8217; deme...&[#]8221;
Bizim Zonguldak Belediyesi&[#]8217;nin yaptığı da bu!
&[#]8220;Sağanak yağış olacak&[#]8221; diye bizi uyarıyor.
Bizi niye uyarıyorsun kardeşim?
Uyarsan ne olacak?
Bizim alacağımız önlemden ne olur?
Önlem alması gereken sensin!
Fadime gibi!
