Sabah kalkar, davar otlatmaya giderdik.

Otlaklar belli&[#]8230;

Sayı belli&[#]8230;

Azık belli&[#]8230;

Her gün aynı yoldan giderdik.

Aynı yoldan dönerdik.

Birkaç yaramaz hayvan&[#]8230;

Sadece onları gözlerdik.

Gerisi işini bilir.

Otlar&[#]8230;

Karınlarını doyurur.

Öğle vakti suyunu içer.

Gölgede yatar.

Akşamüzeri kalkar.

Yeniden otlar.

Eve gelirdi.

İşlem rutin.

Sadece yaramazlar var.

Giderken yoldan çıkar.

Sürüyü peşinden başka yere çeker.

Tarla kenarından geçerken avladan atlar.

Vatandaşın tarlasına dalar.

Yaramaz işte.

İşi gücü ziyanlık (zarar verme).

Taşıdığımız sopa onlar içindi.

Kurnazlar.

Suçlarını bilirler.

Sopa varken insana yaklaşmazlar.

Kısır döngü.

Günler böyle geçerdi.

Yaramazlara çok kızardım.

Bir yakalayabilsem&[#]8230;

Birkaç sopa atacağım.

Ama nerde?

[*] [*] [*] [*]

Gün geldi.

Şehir gördük.

İnsan gördük.

Bizim yaramazlık zannettiğimiz &[#]8220;ziyanlık&[#]8221; ne kadar masummuş.

Çok çok komşunun bir tutam fasulyesini yemiştir.

Ya da bir-iki kök mısır&[#]8230;

Bir tutam ekin.

Fazlası olmaz.

Zamanı da olmaz.

İnsanlara bakıyorum.

İmkanları olsa&[#]8230;

Zaman bulsalar.

Neyse&[#]8230;

Büyük hata yapmışım.

Bir tutam ota kızan ben.

Dost bildiklerime gözlerimi kapamışım.

İnsanlığına aldanmışım.

Ve düşünüyorum.

Filmi geriye sarıyorum.

Çok daha mutluymuşum.

Keşke çoban olarak kalsaymışım&[#]8230;

Bir tas yoğurt&[#]8230;

İki yumurta&[#]8230;

Bir tas yoğurt&[#]8230;

Birkaç dilim ekmek.

Yumurtaları kırarım.

Tavaya atarım.

Tam pişirmeden sofraya koyarım.

Ekmeği böler, yumurtaya banarım.

Yoğurdu kaşıklarım.

Çok şükür.

Kalkar işime giderim.

Azıcık aşım.

Kaygısız başım.

Maneviyat terazisi&[#]8230;

Maneviyat büyüklerinden Bayezid-i Bestami, talebeleriyle yolda giderken, bir köpeğe rastladılar.

Hazret, köpeğe dikkatlice baktı.

Köpek de ona&[#]8230;

Derken Bayezid Hazretleri ağlamaya başladı.

Bu ağlamanın sebebini sordular.

- Köpeğin sözleri beni ağlattı.

- Neden?

- Bakışlarıyla bana şöyle diyordu:

"Ey Bayezid! Kendini büyük görme, beni de küçük görme. Çünkü seni de beni de Allah yarattı."

Demek ki yaratılmış olmak başka.

Üstünlük başka.

Eğer boynuzsuz koyun, boynuzlu koyundan hakkını alacaksa&[#]8230;

Hak başka.

Hiçbir varlık kendini diğerlerinden üstün görmesin.

Üstünlük hak katında ancak takvadadır.

Onu da Allah bilir.

Bir amel cennetin kapılarını ardına kadar açar.

Bir amel insanı helak eder.

Sonuç;

Ne olacağımızı Allah bilir.

Sonsuz ilim sahibidir.

Cümlemizi kurtuluşa erenlerden eylesin.

İnsanız&[#]8230;

Beşer, şaşarız.

Allah muhafaza ve affeylesin&[#]8230;