Zonguldak’ta devletin sağlık kuruluşlarında çalışanlara yönelik “FETÖ/PDY” operasyonu kapsamında açığa alınan müdür, doktor ve sağlık personelleri yavaş yavaş belli oluyor.

Ama gerçekten “paralelci” diye bilinen birçok ismin tespit edilmediği dikkat çekiyor.

Öyle ki, sadece “çocuğu cemaatin okuluna gidiyor” diye görevden alınan isimler var.

“Alınmasın” demiyoruz.
Varsa bir suçları, onlar da alınsın.

Ama sağlıkta alınan isimler, bunlarla sınırlı kalırsa, vicdanlar yaralanır.

Kamuoyundaki algı şu:

“Paralelciler yine saklanmayı başardı, arada masumlar yandı.”

Bu konuya dikkat edilmesi gerekiyor…

Altı ok kırıldı, bayrak yırtıldı!

CHP İl Disiplin Kurulu, iki ismi ihraç etti.

Birisi, Zonguldak Belediye Meclis Üyesi Turhan Demirtaş…

Diğeri, Gökçebeyli Gazeteci Latif Aydemir…

Gazeteciyi ihraç edebilirsiniz. Yazı yazmıştır, paylaşım yapmıştır.

Ona bir bahane bulabilirsiniz.

Ama Turhan Demirtaş’ı hangi bahaneyle partiden ihraç edeceksiniz?

Hani bir söz var ya:

“Bir lafa bakarım ‘laf’ mı diye, bir de söyleyene bakarım ‘adam’ mı diye?”

Burada da aynı durum söz konusu:

“Bir ihraca bakarım ‘ihraç’ mı diye, bir de ihraç edene bakarım ‘adam’ mı diye!”

Zonguldak Belediyesi’ne bakar mısınız? Mimar Turhan Demirtaş varken, “İmarın ‘İ’sinden anlamam” diyen kişi, İmar Komisyonu Başkanı!

Durum böyle olunca, Turhan Demirtaş o partiye fazla…

Atın gitsin! Öyle mi?

Kim ne derse desin…

Turhan Demirtaş Ağabeyimiz, Zonguldak’ta CHP’nin bayrağıdır, altı okundan biridir.

CHP’yi yönetenler, bayrağı yırttılar, okun birini kırdılar…

Karadon konusunda yeni bir açıklama…

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Mali Sekreteri Adnan Tıska, 21 Temmuz 2016 tarihinde bu köşede bir maden mühendisinin görüşlerini içeren yorumla ilgili açıklama gönderdi.

Açıklama şöyle:

“Sayın Ali Rıza Tığ;

21 Temmuz 2016 tarihinde köşenizde yer verdiğiniz, ismini açıklamayan bir maden mühendisi tarafından gönderildiği belirtilen yazıda ifade edilen düşünceleri okuduk ve değerlendirdik.

Orada verilen işçi sayıları doğrudur.

Bir kazı işçisinin çıkartması beklenen kömür miktarı, Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) kendi programına göre Karadon Müessesesi ortalaması yaklaşık 3,6 ton/yevmiyedir. Ancak gerçekleşen, bu yılın 5 aylık ortalaması (tüvenan) yaklaşık 3 ton/yevmiyedir.

Programın altında kalmasının temel nedeni, yeraltında çalışan işçi sayısının eksikliğidir.

Bu yazıyı yazan arkadaş TTK’da çalışıyorsa, bu konuyu çok iyi bilmesi gerekir. Çünkü işçi arkadaşlarımızın nerelere tertip edildiğini en iyi onlar bilir.

İşin maliyet analizine gelince, ne yazık ki, aynı şeyi söyleyemiyoruz. Arkadaş ya samimi değil, ya da TTK’yı yeterince bilmiyor.

Çünkü hemen hemen Zonguldak’ta herkes, TTK’nın neden zarar ettiğini ve nasıl zarar ettirildiğini bilir. Bunun için sendikamızın internet sayfasından (www.genelmadenis.org.tr) gerçekleri öğrenmesini tavsiye ediyoruz. Sendikamızın son gazetesini (Genel Maden-İş Sayı: 1803) okuması da yeterlidir.

Arkadaş, ‘Devlet yapısı içerisinde iyi yönetim sağlanması mümkün değildir. Çünkü verimliliği, bilgiyi ve liyakati ölçecek sistem yoktur’ diyor.

Mühendislik diploması olan birisi, bu cümleyi kurmaz, kuramaz.

Arkadaşın özelleştirme tutkusu gözünü döndürmüş olmalı…

Eğer gerçekten mühendis ise, abileri (eski mühendislerle) ile sohbet etmesinde fayda var.

Ayrıca, devletteki maliyet hesapları, bakkaldaki gibi ‘aldım-verdim’ ile olmaz. Bu küçük hesaptır. Bilimsel adı, ‘mikroekonomi’dir.

Devlet hesabı ise, ‘makroekonomi’ ile yapılır.

Devlette en önemli kavramlardan birisi de, ‘strateji’ kavramıdır.

Arkadaşın, düşüncelerinden ve önerilerinden yararlanmamız için kendisini sendikamıza bekliyoruz.
Selamlar, iyi çalışmalar.”