Acısıyla-tatlısıyla, iyisiyle-kötüsüyle çok zorlu geçen lig maratonu sonunda Zonguldak Kömürspor, kıt imkanlara rağmen büyük bir başarıya imza atarak, play-off finallerinde rakiplerini saf dışı bıraktı ve 3’üncü Lig’den 2’nci Lig’e çıkmayı başardı.

Bu başarıyı yakalamak elbette kolay olmadı, çok zor süreçler yaşandı. Bölgesel Amatör Lig’de (BAL) takımı şampiyon yaparak 3’üncü Lig’e çıkartan Cahit Terzi ile geçen sezon yine play-off finallerine kalma başarısı gösterilmesine rağmen kendi sahamızda İstanbulspor’la 1-1 berabere kalarak, elenmenin üzüntüsünü yaşadık.

Bu sezona yine Cahit Terzi ile umutla başlanmıştı. İlk haftalarda inişli-çıkışlı bir grafik çizildi, sonra toparlanılarak Zonguldak Kömürspor liderlik koltuğuna oturdu. Kimi maçlarda güldük, kimi maçlarda üzüldük. Yeri geldi takımı göklere çıkardık, yeri geldi eleştirdik. “Kadro yetersiz, futbol oynamıyor, bu takımdan bir cacık olmaz” eleştirilerine rağmen taraftarlar, sabırla her maçta büyük bir coşku ile takıma destek verdi.

Haftalar ilerledikçe şampiyonluğa oynayan takımların gerçek güçleri de kendini göstermeye başladı. Biz ise, kendi sahamızda beklenmedik şok yenilgiler aldık. Liderlik koltuğunu rakiplere bırakıp orta sıralara kadar düşüş yaşandığında taraftarlardan çatlak sesler çıkmaya başladı. “Söylesene Cahit Hoca, bu takım niye oynamıyor?” diye eleştirisel tezahüratlar yükseldi. Belli ki, işler yolunda gitmiyordu. Başarılı iki sezon geçiren Cahit Terzi, ilk yarının bitimine birkaç hafta kala takımın önünü açmak ve kan değişikliğinin yarar sağlayacağı düşüncesiyle görevi bıraktı ve yerine Altyapı Sorumlusu Şenol Demir getirildi. Sıkıntılı bir dönemden geçen Zonguldak Kömürspor’da ilk yarı tamamlanıncaya kadar Şenol Demir’in görevi sürdürmesi planlanmıştı. Ama Şenol Hocanın başarılı performansı üzerine sezon sonuna kadar görevde kalması uygun görüldü ve devam etti.

[*] [*] [*] [*]

Bu arada, ilk yarı tamamlanıp devre arasına girildiğinde çok ilginç olaylar oldu. Takımda forma giyen banko 6-7 oyuncu gönderildi. Yerlerine de aynı sayıda oyuncu transfer edildi. Herkesin merakla beklediği, kadroya dahil edilen bu yeni oyuncular acaba nasıl bir performans ortaya koyacaktı? Uyum sağlayabilecekler miydi? Kırmızı-lacivert gibi büyük bir formayı kaldırabilecekler miydi?

Devre arasında Antalya’da yapılan kampta oyuncularıyla daha da bütünleşme imkanı bulan teknik patron Şenol Demir, yardımcısı Mustafa Göktaş ile birlikte yeni oluşturduğu kadrosuyla birlik ve beraberlik halinde disiplinli ve sıkı çalışmanın meyvelerini ikinci yarıda toplamaya başladı. Yarıştan kopmama adına sürekli olarak ilk beş takım arasında yer alarak hedef play-off finallerine katılmaktı. Kızılcabölükspor, Tirespor 1922, BB. Erzurumspor, Birlik Nakliyat Düzyurtspor ve Zonguldak Kömürspor arasında gidip-gelen zirve yarışında eğer kendi sahamızda gereksiz puanlar kaybetmeseydik, birinci sıradan şampiyon olarak 2’nci Lig’e çıkacaktık, ama nasipte böyle çıkmak varmış.

[*] [*] [*] [*]

GÖLBAŞISPOR MAÇINDA 90+1’DE GELEN O GOL…

“Nasip” demişken, gerçekten bizlerin hiç bilemediğimiz, ancak Yüce Allah’ın lütfuyla oluşan durumlara inanmak lazım. Zaten inanmazsanız, başarının da gelmesi mümkün olmaz. Hatırlayın, sezonun son maçını kendi sahamızda küme düşmeme mücadelesi veren Gölbaşıspor’la oynuyoruz. Yendiğimiz takdirde play-offa katılmayı garantiliyoruz, beraberlik veya yenilgi halinde de Erzin Belediyespor deplasmanında oynayacağımız maçın sonucunu bekleyeceğiz, ki işimiz çok zora girecek ve Erzin takımına altın bir fırsat doğacaktı.
İşte o fırsat “Allah’ın lütfu” ile son saniyede gelen golle Zonguldak Kömürsor’un yüzüne güldü. 90+1’inci dakikada belki de maçın son faul atışıydı ve Selçuk Vural’ın kullandığı o güzel ortada kule gibi yükselen Furkan Aydın’ın kafa vuruşunda ağlara giden top, şampiyonluğun habercisi gibiydi. Hemen ardından hakemin çaldığı son bitiş düdüğü, play-off müjdesini getirdi.

[*] [*] [*] [*]

Bilindiği gibi play-offun ilk maçında karşılaştığımız Tirespor 1922’yi, Zonguldak’ta 2-1 ve Tire’de de 2-0 mağlup ederek, Kızılcabölükspor’la Çanakkale’de final oynayarak kazandığımız 2-1’lik galibiyetle Şenol Demir Hoca, Cahit Terzi’den sonra ikinci şampiyonluğu yaşayan yerli hoca olarak adını tarihe yazdırdı. Bu da demek oluyor ki, yabancı hocalara verilen yüklü maaşlarla, şişirme transfer kadrolarla bu işler olmuyor. Böylesine zorluklar içerisinde, kıt imkanlarla bu müthiş başarının gelmesinin tek anlamı “inancın zaferi” olsa gerek.

[*] [*] [*] [*]

Başta Kulüp Başkanı Süleyman Caner olmak üzere, Şenol Demir Hoca ve yardımcıları, futbolcular, masör, malzemeci ve büyük taraftarlar, emeği geçen her kim varsa şampiyonluğun ve kupanın Zonguldak’a getirilmesinde büyük pay sahibidirler.

Birlik ve beraberlik halinde olunduğu sürece her zorluğun altından kalkıp başarı gelebiliyormuş. 1974 yılında şampiyon olarak, o zamanki adıyla Türkiye 1’inci Ligi’ne çıkan ve 14 sene burada kalarak adını Türk futbol tarihine altın harflerle yazdıran Zonguldakspor efsanesi yeniden doğmaya başladı. Gidici değil, kalıcı olabilmek adına bundan sonraki çalışmalar, hedefler daha profesyonelce olmalıdır. Kulübü ayakta tutmak için bir başkanın bundan sonra takvim satarak değil, kapı kapı dolaşarak değil, kalıcı gelir sağlanarak, çıtayı yüksek tutmak lazımdır.

[*] [*] [*] [*]

2’nci Lig’in masrafı daha da yüksek olacaktır. 3’üncü Lig’de, örneğin 50 bin liraya oynattığınız bir futbolcuyu 2’nci Lig’de bu rakama oynatmak mümkün değildir. Zirveye oynamak ve PTT 1’inci Lig hedef olacaksa, çok ciddi ve tutarlı, kalıcı gelirli planlarla kendimizi göstermeliyiz. Bunun planlarının da yapıldığını ve başta Valimiz Sayın Ali Kaban, Emniyet Müdürümüz Sayın Orhan Ak, Belediye Başkanımız Sayın Muharrem Akdemir ve diğer yetkililerin birlikte çalışmalar içinde olacaklarını ifade etmeleri, çok anlamlı ve sevindirici gelişmelerdir.

Valimiz Sayın Ali Kaban ve Emniyet Müdürümüz Sayın Osman Ak’ın takıma sahip çıkmaları ve önderlik yapmaları, gerçekten takdire şayandır. Yeni sezonda da aynı şevk ve heyecanla, yapıcı, akıllı çalışmalarla Zonguldak Kömürspor, yine birlik ve beraberlik halinde daha üst yerlerde, layık olduğu üst liglerde yerini alacaktır.

[*] [*] [*] [*]

Önce stat sorunu halledilmeli. Muhteşem taraftarlarımıza ve kente yakışır şekilde bir stadın vakit geçirilmeden yapımına başlanmalıdır. Yeter ki, ilk kazma vurulsun ve sporseverlerimiz bunu görsün. 50 yıl beklendi, biraz daha beklenir. Son Çanakkale 18 Mart Stadı’nı gördüğümüzde içimiz “cız” etti, imrendik ve Zonguldak’ın ne şartlar altında şampiyon olduğuna şahit olduk.

Bu Zonguldak’ın gururudur, onurudur.

Şimdi yeni sezonda neler olacak, neler yaşanacak ve ne gibi şartlar altında yine zorlu bir sezona hazırlanacağız? Bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz.

Haydi Zonguldak…

Zaman; birlik, beraberlik ve kenetlenme zamanı…

Her şey Zonguldak için