Eğer kenti, hizmeti, toplum menfaatini konuşacaksak, söylenmesi zorunlu bazı şeyler var.

Bırakalım, kırılan kırılsın…

Dökülen dökülsün…

[*] [*] [*] [*]

Geçenlerde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Zonguldak’a gelmişti…

Hatırlayanlar var mı?

26 Nisan’da geldi, Sayın Bakan…

Önemli açıklamalarda bulundu.

Bunlardan biri, yurt içi uçak seferleriydi.

Konunun özüne döneceğiz, ama önce Sayın Bakan ne demişti?

[*] [*] [*] [*]

Demişti ki:

“Zonguldak’ın bir havaalanı var.

Yazın Almanya’dan gurbetçilerimiz, hemşehrilerimiz geliyor.

Geçen sene 27 bin kişi doğrudan Zonguldak’a geldi.

Ama bu yetmez.

Bu havaalanından İstanbul’a, İzmir’e, Antalya’ya, Erzurum’a da uçuşlar olmalı.

Bunun için sizden de gayret bekliyorum.

Biz dünyanın en büyük havalimanını boşuna mı yapıyoruz?

150 milyon kapasiteli havaalanı yapıyoruz, 2018’de açılıyor.

İç hat seferlerini sizlerin desteğiyle başlatacağız.

Ama bu seferlerin dolu olması görevi sizin...

Unutmayın, marifet iltifata tabidir, alıcısı olmayan mal metadır. Biz marifetimizi göstereceğiz, siz de gerekli katkıyı yapacaksınız. Söz mü?”

[*] [*] [*] [*]

Neredeyse 20 gün oldu.

“Tık” yok.
Sayın Bakandan bahsetmiyorum.

Zonguldak’tan “tık” yok.

Zonguldaklıdan “tık” yok.

Görüyoruz ki, daha iktidar partisi milletvekilleri durumun yeterince farkında değil.

Muhalefet ise, sere serpe uzanmış bronzlaşıyor!

[*] [*] [*] [*]

O gün törene gelenler, maval maval trene bakmıştı.

Bakan Bey, başka kentlerde devam eden hızlı tren çalışmalarından bahsederken, “Zonguldak bu işlerin içinde neden yok?” diye sormaktan korkan oradakiler, siyasetçiler, belediye başkanları ve STK başkanlarımız da sormayı değil, alkışlamayı tercih etmişti.

Neyi alkışladıklarını bilmeden…

[*] [*] [*] [*]

Kusura bakmayın.

Bu işler Zonguldak’ta başka, Ankara’da başka konuşmakla olmaz.

Bakan yokken söylenip, Bakanlar geldiğinde tren raylarına gres sürmekle hiç olmaz.

Daha pek çok konuda Zonguldak’ın nasıl mağdur edildiğine de alkış tutan da sizlersiniz.

Bu nasıl bir iş?

Halkı kandırmayın.

Medyayı kullanmayın.

Ya tümden susun, ya hepten gereğini yapın!

[*] [*] [*] [*]

Bir de diğerleri var.

Adı üzerinde, muhalefet olanlar…

Toplum menfaatine dayalı olarak somut veriler ve gerekçeler üzerinden muhalefet yapması gerekenler…

“Muhalefet olsun” diye muhalefet yapması gerekenler değil, çözüme katkı sağlamak için muhalefet yapması gerekenler…
Sahi, onlar nerede?

Bunların bir de partileri var, değil mi?

[*] [*] [*] [*]

“Muhalefet nerede?” diye sorunca, “Muhalefeti değil, iktidarı eleştireceksiniz” diyorlar.
“Muhalefet neden etkin değil?” diye sorunca, “Muhalefete değil, iktidara hesap soracaksınız?” diyorlar.
“Muhalefet nerede?” diye sorunca, en çok CHP’liler alınıyor.
Niye?

Bir karın ağrınız mı var?

Muhalefete laf söyleyince, “bunlar zaten iktidar medyası” mı oluyoruz?

İktidarın temsilcilerine laf söyleyince, “bunlar başka şeyin peşinde” mi oluyoruz?

Ne oluyoruz, Allah aşkına?

Her köşeye sıkışan, nasıl oluyor da topu taca atma eğilimine gidiyor?

[*] [*] [*] [*]

Zonguldak’ta iktidar-muhalefet…

Al birini, vur ötekine...

Eğer ülkenin pek çok noktasında böylesine büyük yatırımlar, hizmetler gelirken, bu işler Zonguldak’ta olmuyorsa, seçmenin muhalefet yapma görevini verdiği isimlerin bunda hiç mi günahı yok?

Muhalefet olanlar…

Muhalefet etmesi gerekenler işlerini yapsalar böyle mi olur?

Hadi iktidarın temsilcileri; tembel, korkak, kabiliyetsiz…

Ya siz nesiniz?

Zonguldak’ta toplum yararına muhalefet yapmak ve çözüme katkı sunmak adına yapılacak o kadar çok şey var ki…

Ama muhalefet yok.

Muhalefet yapma derdinde olanlar yok.

STK’lar da muhalefetin peşine takılmış, çember çeviriyor.

[*] [*] [*] [*]

Muhalefet ve STK’lar, basının arkasına saklanıyor.

Klişe sözler ve salon toplantılarıyla vakit geçiriyor.

İktidarın temsilcileri gibi bu kentin yıllarını çalıyorlar.

Ve iş medyaya kalıyor.

Bizlere kalıyor yani…

[*] [*] [*] [*]

Aşağı yazsak iktidar, yukarı yazsak muhalefet…

En iyisi mi, halk adına yazmak…

Halk adına yazıyoruz.

Hizmet için yazıyoruz.

Hoşlarına gitmiyor.

Kusura bakmayın.

Kentte böylesine beceriksiz, ruhsuz, duyarsız bir muhalefet varken, iktidar ne yapsın?

2 otobüs, 15 oldu…

Zonguldak Kömürspor’un 15 Mayıs 2016 Pazar günü Çanakkale’de Kızılcabölükspor ile oynayacağı 2’nci Lige yükselme final maçı öncesi otobüs seferberliği yaşanıyor…

Kulüp Başkanı Süleyman Caner’in konuk olduğu “Artı-Eksi” programına telefonla katılan tribün liderlerinden Taner Arslantürk, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir’in en fazla 2 otobüs verebileceğini söylediğini paylaştı.

Arslantürk, Başkan Akdemir’e otobüs sayısını 4’e çıkarılması için ısrar ettiklerini, Başkan Akdemir’in ise, 2 otobüsten daha fazlasını temin etmek için şartlarını zorlayacağını söylediğini iletti.

Bunun üzerine Akdemir’e canlı yayında çağrıda bulunmak kaçınılmaz oldu.
“Koskoca belediyenin ve Başkan Akdemir’in 10 otobüsten aşağısını vermesi ayıptır” dedim.
Ve ekledim:
“Başkan Akdemir’e vereceği en az 10 otobüs için teşekkür ediyoruz…”

Dün Başkan Akdemir’in sosyal paylaşım hesabından ilginç bir paylaşım vardı.

Diyor ki Akdemir:

“Zonguldakspor Taraftar Dernek Başkanları, makamımızı ziyaret ederek, hafta sonu Çanakkale'de oynanacak olan ve büyük önem arz eden Zonguldakspor-Kızılcabölükspor maçı için otobüs desteği talebinde bulundular ve Zonguldakspor'umuza belediyemiz adına 15 otobüs tahsis etme sözü verdik.

Zonguldakspor'umuzun hafta sonu bu önemli karşılaşmasında yine yanında olacağız ve Zonguldakspor'umuza sonuna kadar güvendiğimizi belirtmek istiyorum.”

Allah Allah!

Sevindim.

Taner’e sordum…

Taner de, yayının çok etkili olduğunu söyledi.

Etkisi şöyle oldu-böyle oldu, bilemeyiz, ama yakışan buydu.

Demek ki, “2 otobüsten fazlasını veremem” diyen Başkan Akdemir, tam 15 otobüs verebiliyormuş.

Teşekkürler Muharrem Başkan…

Oysa ki, bu bir lütuf değil.

Şehrin sahibi olarak zaten yapılması gereken!