’Cumhuriyeti biz kurduk sizler yaşatacaksınız’, demişti Mustafa Kemal Atatürk. En yakın silah ve yol arkadaşı İsmet İnönü ile birlikte...Halkıyla birlikte kurdular Cumhuriyeti...
Yeni kurulmuş Cumhuriyet’in ilk ili ilan edildi Zonguldak… Önemli bir şehirdi, madenlerinin Türk sanayisine sağlayacağı katkıyı çok iyi biliyorlardı… İlk modern madenciliğin ve sanayileşmenin startını da yeni kurulan hükümetle birlikte vermiş oldular. Bu süreçte Başbakan İsmet İnönü defalarca Zonguldak ziyaretinde bulunacaktı…
Türkiye Cumhuriyetinin ilk başbakanı, ikinci Cumhurbaşkanı, asker, devlet adamı... İsmet İnönü’nün Zonguldak ziyaretleri ve Zonguldak’a verdiği önemin hikayesi…


İsmet İnönü, 1933, 1934, 1935, 1937, 1938, 1939, 1940, 1941, 1944, 1949 ve 1959 yıllarında çeşitli nedenlerle ve çoğu madenler olmak üzere Zonguldak´a bir çok ziyarette bulundu. Bu ziyaretler, İsmet İnönü’nün Zonguldak’a ve kömüre verdiği değerin birer göstergesi olarak tarih notlarına geçmiştir.
İsmet İnönü, Zonguldak’a yaptığı ziyaretler sonrasında madencilikle ilgili bir çok kanun çıkartmış ve kömür üretiminde gözle görülür bir artış gözlenmiştir. İnönü’nün Zonguldak’a yaptığı ziyaretlerden en önemlisi ise ilk gelişi olan 17-19 Kasım 1933 tarihleri arasında gerçekleştirdiği ziyaret olmuş ve Zonguldaklılar İsmet Paşa’yı coşku ve sevgiyle karşılamışlardır.
Osmanlı Devleti döneminde ihmal edilen Zonguldak kömür havzası, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra millileştirilerek Türk sanayisinin enerji kaynağı olarak ekonomideki önemi gittikçe artmıştır. Bu yönüyle Zonguldak diğer iller arasında önemli bir konuma sahiptir. Türkiye Cumhuriyeti devlet adamları kömür havzasının ıslahıyla yakından ilgilenerek ekonomik alandaki etkisini daha da arttırabilmek amacıyla “Karaelmas” diyarı olarak bilinen Zonguldak’a birçok defa ziyarette bulunmuşlardır. Bu bağlamda İsmet İnönü de birçok defa Zonguldak kömür havzasına ziyarette bulunmuştur.


Makalede Başbakan İsmet İnönü’nün 17-19 Kasım 1933 tarihleri arasındaki Zonguldak, Kdz. Ereğli, Gelik ve Kozlu maden ocaklarını ziyareti incelenmiştir. Bu ziyaretle kömür ihracatının arttırılması ve Türk sanayisinde kullanılabilmesi için ne gibi tedbirler alınması gerektiği ortaya konulmuştur. Ayrıca Türk kömürünün İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyük şehirlerde ısınmada odunun yerini alması için ne gibi çalışmalar yapılması gerektiği üzerinde de durulmuştur. İlk gelişinden sonra onlarca kez tekrarlanan İnönü ziyaretleri, Zonguldak kömürünün Türk ekonomisindeki yerinin çok önemli olduğunu göstermiştir.


İNÖNܒNÜN İLK ZONGULDAK ZİYARETİ VE ZONGULDAK’A GÖSTERDİĞİ ÖNEM…

Atatürk hükümetleri döneminde Zonguldak Kömür Havzasına önem verildiğini, bu hükümetler döneminde madencilikle ilgili yapılan kanuni düzenlemelerden ve İnönü’nün başbakan sıfatıyla sıklıkla bölgeye yaptığı ziyaretlerden anlamaktayız. Bu bağlamda yaptığı ziyaretlerden en önemlisi 1933 yılında yaptığı ilk ziyaretidir. İsmet İnönü 1930 yılında Zonguldak’a geleceğini vadetmesine rağmen bu ziyaret ancak 1933 yılında gerçekleşmiştir. Zonguldak milletvekillerinin 14 Kasım 1933 tarihli telgrafıyla Başbakan İsmet İnönü’nün iki güne kadar Zonguldak’a geleceği haber verildikten sonra Zonguldak ve Kdz. Ereğli’de sokaklar, liman ve maden ocakları bölgesi defneler, bayraklar ve taklarla donatılarak karşılama hazırlıkları yapılmıştır. Başbakan İsmet İnönü ve beraberinde İktisat Bakanı Celal Bayar’ın yapacağı Zonguldak Kömür Havzası ziyareti şehirde büyük bir ilgi uyandırmış, Bu gezi nedeniyle madenciler ve kömür tüccarları havzanın gelişimi ve madenciliği ilgilendiren konular hakkında Başbakan’a ve İktisat Bakanına bilgi vermeye hazırlanmışlardır. (İsmet İnönü’nün ziyaretiyle Zonguldak’ta yükseliş devri başlıyor).


İsmet İnönü’yü karşılamak üzere Zonguldak Valisi Halit Aksoy ve Fırka Reisi Mithat Akif, Maden Müdde-i Umumu İsmail Hakkı, Emniyet Müdürü Osman Münir, Orman Müdürü Bekir Sıtkı, Baytar Müdürü Muhittin, Ziraat Memuru Cevdet, Vilayet Daimi Encümeni Azası’ndan İbrahim Ethem ve Tahir Karauğuz, Fırka Reisi Süreyya Rıfat, İş Bankası Müdürü Kemal ve Türkiş Şirketi Umum Müdürü Esat, Yardımcısı Sait Bey ve diğer eşraftan oluşan bir heyet motorlarla Kdz. Ereğli’ye gitmiştir. İsmet İnönü’yü taşıyan Ege vapuru Kdz. Ereğli açıklarında göründüğünde limanda bulunan bütün gemiler, vapurlar düdüklerini çalarak gelen heyeti selamladı.
Başbakan İsmet İnönü ve İktisat Vekili Celal Bey’in Zonguldak’a gitmek üzere bindikleri Ege vapuru, güzel bir hava ve sakin bir denizde yoluna devam ettiği sırada ilginç bir olay yaşanmıştır. İsmet İnönü’yü Zonguldak’tan gelen heyetle beraber Kdz. Ereğli Kaymakamı Emin ve Belediye Başkanı İsmail Bey motorlarla gidip vapurda karşılamıştır. Zonguldak Valisi Halit Bey, İsmet İnönü’ye: “Zonguldak valisiyim. Şahsımın ve vilayet halkının zatı devletleri için mahfazai kalbimizde daima ruhumuz gibi sakladığımız muhabbet, minnet ve şükran duygularını arz için geldik. Hoş geldiniz, Paşam.” diye hitap etmiştir.


İsmet İnönü, Kdz. Ereğli’ye 17 Kasım 1933 Cuma günü gelmesinden sonra ilk olarak Kdz. Ereğli’de Gülüç Deresi ile limanın içi gösterildikten sonra Hükümet Konağı, Belediye, Halk Fırkası ve yeni yapılan elektrik santrali gezdirildi. İnönü, Kdz. Ereğli gezisi sırasında Mehmet Efendi’nin kahvesine uğrayarak burada halkla sohbet etmiştir. Ardından halkın tezahürat ve alkışları arasında motora binip Kdz. Ereğli’den ayrılarak saat 11.00’da Zonguldak’a hareket etmiştir.


Başbakan İsmet İnönü 17 Kasım 1933 Cuma günü Zonguldak’a gelmiştir. Geldikten sonra ilk görüşmelerini 18 Kasım 1933 Cumartesi günü Zonguldak C.H.F Kaza Reisi Hasan, Belediye Reisi Kadri, Bartın ve Devrek heyetleriyle yaparak bölgenin genel ve iktisadi durumu hakkında bilgi almıştır. Ardından Halkevi binasına giderek binanın yeni yapılan kısımlarını gezmiştir.


İsmet İnönü Zonguldak’ta heyecanla devam eden Halkevi binasından çok etkilenerek CHF Reisini ve Vali Halit Beyi kutlayarak “Bu bina, mühim bir eser olacaktır. Çok toplanmalı ve çok konuşmalıyız” demiştir. Halkevinden çıktıktan sonra alkış yağmuru içinde liman tarafına dönerek mendireğin sonuna kadar gidip bütün tesisatı tek-tek gözden geçirmiştir. Liman faaliyetleri, işçilerin çalışma tarzını yükleme ve boşaltma işleri dâhil her nokta üzerinde uzun uzadıya bilgi almıştır.


İsmet İnönü ve beraberindekiler otomobillerle Gelik maden bölgesine giderek maden ocağını iç ve dış olmak üzere bütünüyle incelemiştir.


İsmet İnönü, 19 Kasım Pazar günü “Türkiş” şirketinin ocak bölgesine giderek kömür çıkarma faaliyetini ve ocağın bütün tesisatını inceledikten sonra uzmanlardan bilgi alarak saat 14.00’da Kozlu’da “Kömüriş” ve “Türkmür” şirketlerinin bütün tesislerini inceleyerek şirketlerin genel müdürlerinden maden işletme şekilleri, kömür üretimi ve işçileri hakkında bilgi almıştır. İsmet İnönü, 19 Kasım 1933 Pazar günü saat 16.00’da Zonguldak iskelesini dolduran halkın ve işçilerin arasından geçerek Gülcemal vapuruna binmiştir.

İskelede Zonguldak Halkevi bandosu, polis, jandarma, izci, mektepliler, memurlar ve Zonguldak halkı tarafından selamlanarak uğurlanmıştır. Başbakan İsmet İnönü, Zonguldak’tan ayrılırken Gülcemal vapurunda Zonguldak gazetesine şu beyanatta bulunmuştur: “Kömür havzasını tanımak için iki üç gün çalıştım. Yerinde görüşlerim çok istifadeli oldu. Şehirle havzanın inkişaf halinde bulunan servet ve sanayii dikkati açık bir surette celbetmektedir. Geldiğimden çok memnun oldum. Kdz. Ereğli’de, Kozlu’da ve Zonguldak’ta mütehassıs oldum. Büyük şirketlerde, madenci müteşebbislerde kömür havzasından en doğru bir surette istifade etmek için hissettiğim takayyüt havzanın inkişafı için çok iyi bir alamettir. Amelenin çalışkanlığı ve intizamı ayrıca dikkatimi celp etti. Her şeyden evvel maden ve sanayi ve mıntıkalarının terakkisi amelenin kabiliyetine bağlıdır. Kabiliyet dediğim zaman bilgi ve ihtisası, iyi nizamlı, geçimli işletmecilerle ahenk içinde çalışmak imkânlarını murat ediyorum. Bütün bu nokta-i nazarlardan intibaım müspettir. Zonguldak’tan muhabbetle ayrılıyorum: Yakın zamanda tekrar görüşmek için”. İsmet İnönü Zonguldak’ta gördüklerinden çok memnun kalarak ayrılmış ve havzanın öneminden dolayı tekrar geleceği vaadinde bulunmuştur.



İNÖNÜ MADENCİLİKLE İLGİLİ ÖNEMLİ KANUNLAR ÇIKARTTI; SIK SIK ZONGULDAK’A ZİYARETLER DÜZENLEDİ…

İsmet İnönü, Başbakanlığı döneminde Zonguldak’a 16 Eylül 1933, 7 Ağustos 1935, 3 Nisan 1936’da olmak üzere 3 defa gelmiştir. İsmet İnönü Zonguldak’a gelmeden önce 1932 yılında kömür üretimi 1.593.579 ton iken 1933 yılında 1.852.107 ton, 1934 yılında 2.288.269 ton, 1935 yılında 2.340.491 ton, 1936 yılında 2.298.649 ton seviyesine çıkarılmıştır. İsmet İnönü’nün Başbakanlığı döneminde maden ve madencilikle ilgili önemli yasal düzenlemeler yapılarak yeni kanunlar çıkarılmıştır.


İnönü daha sonra defalarca Zonguldak’a gelmiştir. İkinci Zonguldak ziyaretinden önce Kdz. Ereğli Havzai Fahmiyesi Maden Amelesinin Hukukuna İlişkin kanunun 7.maddesine bazı fıkraların ilave edilmesine dair kanun çıkarılmıştır. 10 Eylül 1921 tarihli Ereğli Havzai Fahmiyesi’nin 7 maddesinde; mahkemenin bu maddenin uygulanmasında Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’na göre aralarında bağlantı olan suçların davalarını birleştirmeden karara bağlayacağı, iş ve alacak davalarında Havzai Fahmiye İdaresi danışman avukatı Amele Birliği’nde kayıtlı amelenin kanuni temsilcisi olarak vekâletname vermeksizin mahkemede ameleyi temsil edeceği ve bu kanunun uygulanmasından Adliye ve İktisat Bakanlığı’nın sorumlu olacağı vurgulanmıştır.
Başbakan İsmet İnönü’nün 1933 yılında Zonguldak’a gelmesinin ardından Maden Tetkik ve Arama Enstitü Kanunu çıkarılmıştır.


İNÖNܒNÜN ZİYERTLERİ VE ZONGULDAK’A YANSIMALARI

Konunun başında da değindiğimiz, İsmet İnönü, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı olarak 17-19 Kasım 1933 tarihleri arasında Zonguldak ve çevresindeki Kdz. Ereğli, Gelik ve Kozlu maden ocaklarını ziyaret etmiştir. Zonguldak ve çevresine yapılan bu ziyaret bir bayram havasında geçmiş ve caddeler, sokaklar ile limanlar dâhil her yer çiçeklerle, bayraklarla donatılmıştır. Başbakan İsmet İnönü’nün yanında İktisat Bakanı Celal Bey’in de gelmesi ziyarete ne kadar önem verildiğini göstermektedir. İnönü, bu vesileyle İktisat Bakanı Celal Beye doğrudan Zonguldak Kömür Havzası’nın kalkınmasıyla ilgili işlerin yapılması direktifini vermiştir. İsmet İnönü ve Celal Bey’in maden yerlerini tek tek gezmesi hatta maden ocağının içlerine kadar girerek incelemelerde bulunmaları Kömür üretimine verilen önemi gözler önüne sermesi bakımından dikkat çekicidir.


Ayrıca İnönü’nün maden bölgelerinde işçilerle konuşarak onların sorunlarını dinlemesi işçilere verdiği değeri ortaya koymaktadır. Başbakan İsmet İnönü’nün Zonguldak ziyareti kömür üretimi ve kömür ticaretinin geleceğinin belirlenmesi açısından önemli sonuçlar vermiştir. Bu sonuçlardan birisi olarak 1933 yılından sonra Türkiye’de kömür üretiminde yaşanan artışlar söylenebilir. İnönü’nün bu gezisinin Kömür Havzası için en önemli kazanımı gezi sonrasında amele ve ocaklarla ilgili bazı kanunlarda değişiklik yapılması, Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Etibank kanunu, yeraltı ve maden işlerinde kadın çalıştırılmaması kanunu gibi madencilikle ilgili yeni kanunların çıkarılması gösterilebilir.



İsmet İnönü’nün ilk Zonguldak ziyareti ‘Yükseliş devri’ dediğimiz dönemin başlangıcıdır. Maden ocaklarının, demiryollarının, termik santrallerin, demir çelik fabrikalarının ve onlarca maden kömürüne bağlı fabrikaların kurulması Cumhuriyet hükümetinin kurulmasından sonra büyük bir hız almıştır. Cumhuriyetin ve endüstrinin mirası olan bu yapılaşmayı nasıl koruduğumuz ve şimdiki geldiğimiz nokta ise çok düşündürücüdür.


İSMET İNÖNÜ KİMDİR…

24 Eylül 1884´ te İzmir´de doğdu. Babası Malatya´ya yerleşmiş, Bitlisli Kürümoğulları ailesinden Reşit bey, annesi Bulgaristan´ın Deliorman bölgesinden Cevriye Hanım.Sivas Askeri Rüştiyesini (ilkokul) bitirdikten sonra ( 1895) Topçu Harbiyesine girdi.Harbiye (1903) ve Harp Akademisinden birincilikle mezun oldu ( 1906). Kurmay yüzbaşı olarak Edirne´deki II. Ordu´ya atandı. 1907´de İttihat ve Terakki Cemiyetinde kısa bir süre çalıştı. 31 Mart Olayını bastırmak için toplanan Harekat Ordusuna Yeşilköy´ de katıldı. Ahmet İzzet Paşa komutasında Yemen´e gönderilen Dördüncü Kolordu kurmay heyetinde yer aldı ve 1912´de binbaşılığa yükselerek Yemen kuvvetleri komutanlığı kurmay başkanı oldu. İlk diplomatik görevini burada üstlenip, İmam Yahya ile görüşerek barışı sağladı. Balkan Savaşı sırasında Çatalca´da bulundu.

Birinci Dünya Savaşında Başkomutanlık karargahında Harekat Şubesi Müdürlüğü yaptı ve yarbay oldu (1914). Ertesi yıl albaylığa yükselerek Trakya´daki II. Ordu kurmay başkanlığına atandı. Sonra, Doğu ve Suriye cephelerinde Dördüncü, Yirminci ve Üçüncü Kolordu Komutanlıklarında bulundu. Bu dönemde II.Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa ile birlikte çalıştı , aralarında derin bir dostluk doğdu ve ondan yüksek ve anlamlı bir sicil aldı (1917).İstanbul´da 1916´da Mevhibe Hanım´la evlendi ve hemen cepheye döndü. Mondros Mütarekesi günlerinde başkente geri gelerek Harbiye Nezareti Müsteşarı oldu (1918). Askeri Şura´da görev aldı. Bu yıllarda Mustafa Kemal Paşa ile görüşmelerini sürdürdü.

Miralay (albay) İsmet Bey Ocak 1920´de Ankara´ya kısa bir süre için gidip, döndü. 19 Mart 1920´de Mustafa Kemal´in çağrısı üzerine gizlice tekrar Ankara´ya geçip, Milli Mücadelede önemli görevler üstlendi. Edirne Milletvekili seçilerek çalışmalara katıldı ve Genel Kurmay Başkanı olarak düzenli bir ordu kurmayı başardı. İstanbul Hükümeti tarafından idama mahkum edildi ( Haziran 1920). Batı Cephesi komutanlığına atanarak (4 Mayıs 1921) Birinci ve İkinci İnönü Savaşlarını kazandı. Generalliğe yükseldi ve İsmet Paşa olarak anılmaya başlandı. Sakarya ve Başkumandanlık Meydan Savaşlarında etkili oldu.(1922).

Zaferin ardından Mudanya´da ateşkes görüşmelerini yürüttü ( 3 Ekim 1922). Dışişleri Bakanı ve Lozan baş delegesi oldu. Lozan Barış Antlaşmasını imzaladı (24 Temmuz 1923). İlk cumhuriyet hükümetini kurdu (3o Ekim 1923). 8 Kasım 1924´te başbakanlıktan ayrıldı ve daha sonra Şeyh Sait isyanı nedeniyle yeniden aynı göreve getirildi (3 Mart 1925). Soyadı kanunu çıkınca Atatürk kendisine İnönü soyadını verdi.15 Yıl başbakanlıkta bulunduktan sonra, bazı görüş ayrılıkları nedeniyle hükümetten ayrıldı ( Eylül 1937).

Atatürk´ün ölümünden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisinin oybirliği ile Cumhurbaşkanı seçildi (11 Kasım 1938). İkinci Dünya Savaşına Türkiye´yi sokmamak için devletlerarası politika alanında çok yönlü çalıştı ve bunu başardı. Çok partili demokratik hayata geçişi sağladı ve dürüst bir seçim yasası yaptırarak iktidarı devretti (14 Mayıs 1950).

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve muhalefet lideri olarak on yıl boyunca büyük bir demokrasi savaşı verdi (1950-1960). 27 Mayıs ihtilali ve seçimler sonucunda gerçekleşen üç koalisyonda başbakanlık yaptı ve bu görevini 6 Şubat 1965´e kadar sürdürdü. C.H.P ´de "ortanın solu" hareketini başlattı. Parti içi mücadeleler sonucunda C.H.P´den istifa ederek senatör kimliğiyle TBMM´ne devam etti (8 Mayıs 1972). 25 Aralık 1973´de Ankara´da öldü ve hükümet kararıyla Anıtkabire defnedildi. Örnek bir evlilik sürdürdüğü Mevhibe Hanımla birisi Kurtuluş Savaşı sırasında ölen dört çocukları oldu, İzzet ( 1919-1921), Ömer (1924-2004), Erdal (1926-2007), Özden (1930).



Yardımcı kaynaklar…
Zonguldak Nostalji
zonguldaknostalji.com
Hasan Karakuzu
Yücel Namal