Değerli okurlarım; 3 Nisan 2016 günü, Başkenti, Çankırı-Kastamonu üzerinden (Gazi) İnebolu’dan Karadeniz’e ulaştıran bölünmüş yol üzerindeki Ilgaz Dağı Tünellerinin ön açılışı yapıldı. Tünellerin toplam uzunluğu 11 kilometre, tek istikametteki uzunluğu ise 5 bin 600 metredir ve halen ülkemizin, Ortadoğu’nun ve Balkanların en uzun karayolu tünelleridir.



Açılışta, tünellerin, Ankara-Kastamonu yolunu 6 kilometre kadar kısalttığı ve (ağır trafik için) seyahat süresini de yarım saat azalttığı; yılda en az 40 milyon TL tasarruf sağladığı ifade edildi. Bizim dönemin,70-80’li yıllarda 1800-2000 metre rakımlarda üstünden geçtiği Ilgaz Dağlarını delerek, 900 rakımlarda geçmek, bugünkü kadrolara kısmet oldu.


Bu büyük eserin projesine, yapımına emeği geçen teknik ve yönetim kadrolarına müteşekkiriz. Teşekkürlerimizi arz ederiz. Bölgemize, ülkemize hayırlı olmasını dileriz.


Geçen yıl yapılan Amasra Tüneli’nin açılışında olduğu gibi, Ilgaz Tünellerinin açılışında da, kökleri yarım asır öncelere giden eski ve yeni karayolcu kardeşlerimle birlikte oldum. Onlarla; sevginin, saygının, kadir-kıymet bilirliğin sıcaklığını yaşamaktan çok derin mutluluk duydum. Özellikle, tünellerin ölçü ve proje uygulama işleri sorumlularının eski öğrencilerim olmasını görmekten ve 12 yıl yöneticiliğini ve öğreticiliğini yaptığım Bülent Ecevit Üniversitesi (Karaelmas Üniversitesi) Mühendislik Bölümü’nün tünel ölçmelerine verdiği katkıyı öğrenmiş olmaktan da ayrıca mutlu oldum.




Değerli okurlarım; bildiğiniz gibi, yakın zamanlara kadar, EKİ (Ereğli Kömürleri İşletmesi) ve ardından da TTK (Türkiye Taşkömürü Kurumu) Özerk Sosyalist Cumhuriyeti (!), Zonguldak’ın, neredeyse her türlü ekonomik ve sosyal hizmet ihtiyaçlarını karşılıyordu. Bu nedenle de, Zonguldaklılar ve Zonguldaklı yöneticiler, önceleri EKİ, sonrasında da TTK’dan başka kamu kurumu pek bilmezler, tanımazlar ve tanıma ihtiyacı da duymazlardı. Bu kurum ile yatar, bu kurum ile kalkarlardı.


Bu cumhuriyet, son yıllarda zayıflayıp takatten düşünce, hizmetleri karşılayamaz olunca, Zonguldaklılar ve yöneticiler, bu kurumun sağladığı kamusal hizmetleri karşılamakla görevli başka kamu kuruluşlarının varlığını öğrenmeye ve anlamaya başladılar.


Yine bilindiği üzere, ülkemizde merkezi yönetimin görevi olan kamu hizmetleri, birçoğu birkaç ilin bağlı olduğu Bölge Müdürlükleri tarafından gerçekleştiriliyor. İlimizi ve daha önceleri ilimize bağlı olan Karabük ve Bartın illerini ilgilendiren Bölge Müdürlüklerinin birçoğunun merkezi ise, Kastamonu’da bulunuyor.


Bu Bölge Müdürlüklerinin başında da Karayolları Kastamonu 15’inci Bölge Müdürlüğü geliyor. Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilatı’nda, Bölge Müdürlükleri, Genel Müdürlüğün küçültülmüş birer prototipleridir ve çok önemlidir. Geçmişte, Bölge Müdürlerinin teşkilat içinde ve dışında daha üst düzey görevlere gelmelerinde ve siyasete atılmalarında Bölge Müdürlüklerindeki başarıları çok önemli rol oynardı. Sanırım bu durum halen de aynıdır. (Şüphesiz, fincancı katırlarını ve katır patronlarını da ürkütmemek koşuluyla!)


Karayolları 15’inci Bölge Müdürlüğü’nün sorumluluk alanına, ülkemizde, yol yapmanın ve yaşatmanın en zor olduğu Karadeniz Bölgesi’nin, bir zamanlar “Üç talihsiz Yedilileri, 37, 57 ve 67” olarak adlandırılan Kastamonu; Karabük ve Bartın ilerinin de bağlı olduğu Zonguldak illerinin tamamı ile Sinop ve Çankırı illerinin de bir bölümü giriyor.


Bölge sınırları içinde kalan bu bölgedeki karayollarının, planlama, projelendirme, yapım ve bakım hizmetleri bu Bölge Müdürlüğü tarafından yürütülüyor.


İlimizdeki karayolları hizmetleri açısından çok önemli olan bu Bölge Müdürlüğüne, bu bölgede daha önce de görev yapmış olan değerli bir karayolcu kardeşimizin, Sayın Hüsameddin Özendi’nin Bölge Müdürü olarak atandığını öğrenmekten mutlu olduk. Yeni görevinin hayırlı olmasını ve başarılarının devamını dileriz.


İnşallah ilimizin çok bayatlamış ve gecikmiş olan yol sorunlarının halli kendilerine kısmet olur. Zonguldak’ımızın bu konudaki sorunlarının ve çözümünün bu kadar gecikmesinde, bölgemizde yol yapmanın ve yaşatmanın güçlükleri ve bölge merkezine uzaklığı gibi nedenler yanında, Zonguldaklı seçilmiş ve atanmış sayın yetkililerinin konuya yeterince ilgi göstermemelerinin de etkili olduğuna inanılıyor.


Zira, bölge dahilinde Amasra ilçesine üç koldan çevre yolu yapan, Ilgaz Dağlarını Ortadoğu’nun ve Balkanların en uzun tünelleri ile geçen, Amasra’dan 7-8 bin nüfuslu Cide istikametine kilometresi 35-40 milyon liraya mal olduğu bilinen (dipsiz kuyu!) ekspres yollar yapan, cumhuriyet döneminin önemli projelerinden birisi olan Yeniçağ-Zonguldak yolunu (çok gecikmiş olarak da olsa), bitirme aşamasına getiren ve bölgemizde canla-başla çalışan uygulamacıları olan bir kuruluşun, özellikle il merkezi civarında düğümlenmiş olan sorunlarını aşamaması için başka nedenler düşünülemez. Geriye bir de İhale Yasası’ndan kaynaklanan güçlükler ve yüklenici belirlemedeki isabetsizlikler kalıyor.


Ancak giden Sayın Bölge Müdürü döneminde, kendi inisiyatifinde olan ya da olamayan nedenlerden dolayı, bölgede görev yapan uygulamacıların bilgilendirmelerine rağmen bazı hatalı uygulamalarının, isabetsiz kararlarının ve tercihlerinin; mevcut ödeneklerin etkin ve isabetli kullanılmadığı gibi durumların olduğunun, herhalde Sayın yeni Bölge Müdürü de farkında olmuştur.


Sayın yeni Bölge Müdüründen, bu coğrafyada, on yılı karayolculuk olmak üzere yarım asra yakın görev yapmış olan yöreden bir mühendis olarak, bugüne kadar büyük harcamalar yapılan ve halen de devam etmekte olan;


Gökgöl, Mithatpaşa ve Sapça Tünellerinin ve bağlantı yollarının; Kilimli sahil yolunun,


Açıldığı bilinen Değirmenağzı Tünelleri arasında yapılmakta olan büyük viyadüğün,


Zonguldak-Ereğli yolundaki eksiklerin,


Öncelikle ve biran önce bitirilmesini ve hizmete sunulmasını bekliyoruz.




Zonguldak’ta, halk ve yöneticiler, siyasetçiler arasında, Mithatpaşa ve Gökgöl Tünelleri ile aradaki bağlantı yollarının tamamlanması durumunda, Zonguldak’ta şehir içi karayolu ulaşımının rahatlayacağı yolunda bir beklenti bulunuyor. Ancak bu beklentinin tam gerçekleşemeyeceğine inanıyoruz. Zira Zonguldak ve Kozlu yerleşim alanlarının dışından dolanacak çevre yolu gerçekleşmedikçe, beklenilen rahatlamanın mümkün olamayacağı bilinmelidir.



Bu arada, il merkezinin orta yerinde, mevcut transit trafik yolunun, şehir içi yollarının ve demiryolunun kesişme noktası olan mevcut hemzemin kavşakta yaşanan tıkanıklığa ve bir şehre hiç yakışmayan keşmekeşe biran önce çözüm bulunması acil bir ihtiyaç durumundadır. Bu sorunun Zonguldak Belediyesi’nin imkanları ile çözüm bulunması da mümkün görülmüyor. Karayolları’nın, mevcut transit yol üzerinde bulunan bu sorunun çözümünü de acilen gündemine alması gerekiyor.


Ayrıca, bölünmüş yolun açılması ile Kozlu Ilıksu Mahallesi’nin ve Zonguldak’ın tek plajı ve dinlenme yeri olan Ilıksu Plajı’nın anayola çıkışı kesilmiş bulunuyor. Özellikle deniz mevsiminde, önemli bir trafik yoğunluğunun olduğu bu noktada, bir kaza yaşanmadan, acilen kalıcı ya da, bu mevsime yetişecek geçici bir çözüm sağlanması da zorunludur.


Sayın yeni Bölge Müdürümüze bir önerimiz de, yine yapım çalışmaları devam eden Devrek-Ereğli yolunun uygulama projesini mutlaka gözden geçirmesi; halen ve ileride büyük kaynak ve zaman israflarına neden olan ve olması kaçınılmaz görülen proje hatalarının düzeltilmesi ve projenin iyileştirmelerini sağlamasıdır.




Değerli okurlarım; bu konuda yazılacak, konuşulacak daha çok konu olsa da, şimdilik bu kadarla yetinelim. Sayın Yeni Bölge Müdürüne ve ekibine başarı dileklerimi tekrarlarım. Ülkemizin başarılarını kanıtlamış olan hayırlı kuruluşu Karayolları Teşkilatımıza, kuruluşundan günümüze emek vermiş eski ve yeni karayolcu ağabeylerimize ve kardeşlerimize içten iyi dileklerimi arz ederim; ahrete intikal edenlere Allah’tan rahmet dilerim.