Akköy Köyü Kalkınma Kooperatifi…

Adında “Kalkınma” var, ama şu ana kadar bir konuda kalkışa geçtiği görülmemiştir.

Boş da durmuyor.

Orman İşletme Müdürlüğü’nden iş alıyor.

Kesim işi, tomruk, odun, sıklık bakım vs…

Bu işleri, çalışmak isteyen üyelerine veriyor.

Ardından yüzde 25 + yüzde 10’ları Kooperatif giderleri için alıyor.

Yüzde 7’si Başkanın harcırahı…

Yüzde 2’si Üst Birlik için…

Geri kalan parayı; benzin, yağ, mazot alan…

Traktör alan ya da kiralayan…

Motorlu testere satın alan…

Yağmurda-çamurda, kavurucu sıcaklarda, dağda-bayırda, kan-ter içerisinde çalışan köylü alıyor.

Artık bahtına…

Kolay bölge olursa, üç-beş kuruş kazanıyorlar.

Daha doğrusu yevmiyeleri çıkıyor.

Yoksa ezil babam, ezil…

Böyle işleyen bir sistemde köylünün kazanması mümkün mü?

Elbette mümkün değil.

[*] [*] [*] [*]

Halbuki devlet kurumsal yapılara ciddi destekler veriyor.

Yetmedi, hibeler veriyor.

Geri kalan parayı da faizsiz, uzun vadeli ödeme şansı veriyor.

Kullanan var mı?

Vardır elbet.

Her sene destek miktarı arttığına göre…

Herkes Akköylü değil.

[*] [*] [*] [*]

Ne yapabiliriz?

Geçtiğimiz yıl İbrahimci Mahallesi’nde bir davetteyiz.

Kooperatif Başkanımız Hüseyin Sasa...

Yanında Köy Muhtarımız Nuh Karakız…

Köyün önde gelenleri…

Aralarında eski muhtarlarımızdan Şenol Fidan da var.

Fırsat bu işte;

Genelde bizim köyde, hatta Zonguldak il genelinde…

İki kişi bir araya geldiği zaman arasını açmak isteyen bir üçüncü kişi çıkar ortaya…

Biz de “bu fırsatı değerlendirelim” dedik…

Çünkü Başkan ile Muhtar iyi anlaşıyor.

Hatta seçimde Muhtarımız, Başkana gizli destek verdi.

Ama bizim köyde laf var:

“Gizli öğür alan eşkeriya doğurur…”

Türkçesi şu:

Gizli ilişki ile hamile kalan, en geç 9 ay sonra doğurur. Bu ilişki açığa çıkar.

Bu destek de öyle oldu.

Konuyu dağıtmadan;

Teklifimizi yaptık.

Köye, Kooperatif üzerinden bir iş makinası alalım.

Köyde iş yapar.

Ormanda çalışır.

Olmadı, kiralarız.

Sözüm bitmeden her biri bir tarafa kaçtı.

Aradan fazla zaman geçmeden köydeki elektrik hatlarını yenileme işi çıktı.

Bizim iş makinasının parası oradan çıkardı.

Şimdi elimizde 200-300 bin lira değerinde parası ödenmiş bir iş makinamız olurdu.

Olmadı.

[*] [*] [*] [*]

Bu tür yaklaşımlardan dolayı Hüseyin Sasa’nın çalışma sistemini beğenmiyorum.

Eleştiriyorum.

O da bu durumdan rahatsız olmuyor.

Zaman zaman birbirimizi ziyaret ederiz.

Olmadı, telefonla görüşürüz.

Böyle olması gerektiğine inanıyorum.

Yöneticiler eleştirilmeli…
“Eleştirildi” diye de küsmemeli…
[*] [*] [*] [*]

Hüseyin Sasa, geçtiğimiz haftalarda ziyaretime geldi.

Hoş sohbet…

Laf arasında önümüzdeki dönem Akköy Köyü Muhtarlığı’na aday olduğunu açıkladı.

Destek istedi.

Hayırlı, uğurlu olsun.

Sonra ekledi:

“Hafta içerisinde köyde yapmış olduğumuz Ağaç Kesme Boylama Operatörlüğü Kursu’nun sonucunda eğitim verilecek. Kesim yapacağız. Haber yapalım mı? Köye gelmişken köyün diğer sorunlarını da haber yaparsınız.”

“Tabi neden olmasın...”

Arkadaşlar gittiler. Akköy’de çekim yaptılar. Ormanlı’da çekim yaptılar.

Gün be gün yayınlanıyor.

Sadece ağaç kesim kursunu çekemediler.

Zonguldak Milletvekilimiz Sayın Hüseyin Özbakır, Orman Bölge Müdürümüz ile birlikte Gümeli beldesine gidince, eğitimi veren görevliler de onlarla birlikte gittiler.

Hüseyin Sasa’nın istediği haber çekilemedi.

Ancak diğer sorunlar görüntülendi.

Sonuç; yöneticileri eleştirelim. Onlar da bize küsmesin.

Birlik olalım. Ama “yetki bizde” diye insanları zorla kendi etrafımızda toplanmaya zorlamayalım.

Çünkü “birlik” denen olgu “gönül işi”dir.