Yıldız Tutal 17 yaşında.


Önceki gün ocakta can verdi.


Bundan önce ölenler gibi onun da suçu işsiz kalmaktı.


Bu yüzden ocağa girdi.


Henüz bir ay olmadan can verdi.


Bundan yaklaşık 3-4 ay önce peş peşe ölümler olmuştu.


Devlet ayağa kalktı.


Sendika ayağa kalktı.


Mühendis Odası ayağa kalktı.


Sağduyu insanlar ayağa kalktı.


Basın ayağa kalktı.


Sonra hep birlikte oturdular.


Bu sefer farklı bir şey olacağını düşünenler aslında yanılıyordu.


Bu işleri bilenler; "Kuru gürültü" diyip işlerine baktı.


Öyle de oldu.


Onlar gümbürtüye gitti.


Yıldız kardeşimiz de öyle olacak.


´Ölenle ölünmüyor´ diye herkes işine bakacak.


Canı yanmayan bu trajediyi anlayamayacak.


Yıldız o kaçak ocağa girmeseydi başka Yıldız girecekti.


Şu saat su dakika itibariyle yerin altında bir sürü genç var.


Peş peşe açıklamalar gelir şimdilerde.


Hayretle bakacak bir çok yetkili.


Bazıları ilk defa duyacak bu hikayeleri.


İnsanlar mahkum edilmiş açlığa.


İşsizliğe mahkum edilmiş.


İstanbul´da bu kadar kapkaççı, bu kadar suç şebekesi varsa nedeni hep aynı.


Bizde çok şükür onlar yok.


Bizim çocuklar, bizim işsizler namuslu insanlar.


Çalıp çırpmak pek akıllarına gelmiyor!


Oysa iki bilezik çalsalar üç ay idare ederler!


Yakalansalar da devletin şefkati altındalar!


Ya da racon kesip üç beş lira kopartabilirler!


Tok gezmeseler de aç kalmazlar.


"Açtım yaptım. Ne yapacaktım?" dedikten sonra içeri giren daha bir nam yaparak çıkar.


Bilmiyorlar işi bilmiyorlar.


Bizim çocuklar işi bilmiyorlar!


Fidan gibi boyları, taptaze hayalleriyle köstebek yuvalarına gidip diri diri kömür yığınları altında kalıyorlar.


Devlet Kilimli´nin üstlerinde, Kırat´ın tepelerinde, Karadon´un sokak aralarında yok!


Kimse kurura bakmasın.


Yıllardır devlet oralarda olabilseydi bu işler bu kadar sık olmaz 17-18 yaşlarında ki gençler bile bile ölüme gitmezdi.


O gençler İstanbul´a gidip kapkaççı olsalar bile devlet kendilerine sahip çıkacaktı!


Karınları doyurulacak, günü gelecek affedileceklerdi.


Bu ölümlere göz yumanları kim affedecek?



Genç gazeteciler


Biz siyasileri eleştirdikçe onlar basını eleştiriyor.


Haklı oldukları taraflar var.


Hepimizin eksiklikleri olduğu doğru.


Son dönemde medyanın en önemli sorunu yeni nesil gazetecilerin yetişmemesi.


Kimisi parasını alamadığı için, kimisi işi beğenmediği için, kimisi sıkıya gelemediği için ya kaçıyor, ya mesleği bırakıyor.


Çektiği fotoğrafa bakarken çok daha önemli fotoğraflar kaçıranlar kadar, işinden başka şeylere daha fazla zaman ayıran arkadaşlarımız bu meslekte kalıcı olamıyor.


Bir de en önemlisi alçakgönüllü olmayı bilmek lazım.


Lafla değil, işle rekabet etmek genç arkadaşların daha kalıcı olmalarını sağlar.


Cambaz olmadan ipe çıkanlar ne yazık ki çabuk düşüyor.


Etkenleri çok.


Ama basın piyasasının kendisini daha fazla geliştiren, okuyan, araştıran, az konuşup çok iş yapan, ustaları dinleyen, saygı duyan bir kaliteye ihtiyacı var.


Pusula´nın Genel Yayın Yönetmenliği´ni yapıyorum ama çok eksiğim var.


Her gün yeni şeyler öğrenmek lazım.



Polat Bey´in müjdesi


Yeni Adım Gazetesi´nin dünkü sayısında Ak Parti Milletvekili Polat Türkmen´in Mithatpaşa Tüneli konusunda ki kısa açıklamasını okudum.


"Mithatpaşa ve diğer tünellerin proje ihaleleri Ağustos ayının ilk haftasında gerçekleştirilecek" diyor.


Polat Bey´e geciken hassasiyeti için teşekkür ediyorum.


Öte yandan Mithatpaşa Tüneli Projesi´nin daha hızlı hayata geçmesi için bir imza kampanyası hazırlığı var.


Polat Bey´in bu konuda çok daha fazla ısrarcı bir şekilde devreye girmesi gerekir.


Ağustos´un 15´ini beklemek zor değil.



Çevreci Adnan Akgün


Adnan Akgün sevdiğimiz bir isim.


De-Ka madencilikte çalışan Akgün siyasete de sıcak.


Son olarak DSP´den Çatalağzı Belediye Başkanı oldu.


Arkadaşlarıyla bir araya gelip Çatalağzı´nda Çevre Koruma Derneği kurmuşlar.


Hiç bayan yöneticisi olmaması dikkat çekici.


Ama asıl dikkat çekici olan, bu derneğin biri çalışan diğeri yapımı devam eden hava ve deniz kirliliğinin giderek artacağı Çatalağzı´nda kurulmuş olması.


Adnan ağabey yine zor bir iş seçmiş!