Termik santral tartışmaları yeniden gündemde…

AK Parti Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar’ın gerekirse santral bölgelerinin boşaltılabileceği ve yeni santrallerin yapılabileceği yönündeki açıklamasının ardından duyarlı olmamakta ısrar edenlerde de bir duyarlılık başlangıcı görüyoruz.

Bakalım devamı nasıl gelecek?

Ulupınar, o sözleriyle ilgili Pusula TV’deki “Günün Manşetleri”nde sorularımızı yanıtladı.

Kilimli Belediye Başkanı Ali Aslankılıç’ın, görüntülerin tamamını izledikten sonra konuşması gerektiğini söyledi.

Ulupınar’ın sözlerinin ardından, “Boşaltmaya Devrek’ten başlayalım” diye eleştiri getirmiştim.

Ulupınar, o eleştirilere de yanıt verdi.

Dedi ki:

“Ben Çaycuma’daki toplantıda da bir takım konulara değindim.

Oradaki toplantıda başından sonuna kadar kameralar vardı.

Görüntüleri izleyin, 5 saatlik toplantının konuşma süresi 10 dakikadır.

Ne dediysem, altına imza atıyorum.

Yine aynı şeyi söylüyorum, ben Zonguldak’a bir şeyler yapmaya çalışıyorum.

Yapılmak istenen büyük projelere hizmetlere değil, oradaki polemiklerden konu çıkartmaya çalışılıyor.

Kamuoyunda, ‘Kilimli’yi boşaltacak, Çatalağzı’nı boşaltacak, Muslu’yu boşaltacak’ diye konuşuluyor.

Böyle bir şey yok.

O video kayıtlarını Ali Aslankılıç izleseydi de, ona göre açıklamalar yapsaydı.”

[*] [*] [*] [*]

Devam ediyor Ulupınar:

“Susan bir milletvekili mi istiyorsunuz, konuşmayalım mı?

Hiç açıklama yapmayalım, işimize yoğunlaşalım.

Birileri konuştuklarımızı cımbızlıyor.

Toplantıdaki konu şuydu:

Filyos Projesi ne olacak?

Aslında hayırlı bir toplantıydı, ‘Bölge Kalkınma İdaresi’nin kurulması’ diye bir idareden bahsediyoruz.

Kalkınma Ajansı, çok işlevsel değil, bence faydalı değil, faydasını göremedik.

O toplantıda ben, Zonguldak’ın sorunlarını, yatırımları konuşuyorum.

Çatalağzı bölgesi ‘enerji üssü’ oldu.

Şu anda Türkiye elektrik ve enerjisinin yüzde 7’sini karşılıyor.

Yatırımlar devam ediyor, bu da yüzde 10’lara çıkacak.

Ama bunu yaparken de, insan sağlığı ve çevreyi düşünmek zorundayız.

Toprağı ve havayı düşünmek zorundayız.

Bu yatırımlar insan sağılığına zarar verecekse, bunun üzerine yoğunlaşmamız lazım.

Bu tesislerin insana ve doğaya zarar vermemesi noktasında çalışmalar yapmalıyız.

Ama siz oraya pamuk fabrikası da yapsanız, vatandaş oradan gitmek istiyor.

Bu çalışmaların en asgari düzeyde tutulması lazım…”

[*] [*] [*] [*]

Ulupınar’ın özellikle bu dönem kent için bir şeyler yapmak istediğini biliyoruz, görüyoruz.

Ancak buradaki asgari düzey ne?

Kime göre asgari düzey?

Hani bunca santral, Zonguldak kömürü yakıyor olsa, o zaman belki başka bir tartışma olacak.

Ama bu firmalar ve bundan sonrakiler, zaten Zonguldak kömürü almıyor ve almayacak.

O zaman niye Zonguldak “enerji çöplüğü” olsun?

Ve yine o telefon bağlantımızda kurulması gündemde olan yeni santralleri hatırlattık.

Mesela, Filyos Projesi içinde yüksek kapasitede santraller gündemde.

Bunca santralin Zonguldak’ın genelinde havayı bozmayacağını düşünmek ne demek, gerçekten yorumlamak zor…

Kaldı ki, hep örnek veriyorum.

Bir dal sigaranın zararından bahseden politikacılarımızın, devasa bacalardan çıkan asitler, denize bırakılan atıklar, kül ve benzeri faktörler için hala asgari düzey ne olabilir?

[*] [*] [*] [*]

Yaşanabilir Zonguldak Platformu da, AK Parti Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar’ın “Zonguldak, ‘Türkiye’nin enerji üssü’ olacak. Gerekirse bölgeyi boşaltacağız” açıklamasına tepki gösterdi.

Denildi ki:

“Neden Zonguldak ve çevresine reva görülen sadece kirli teknolojiler?

Çatalağzı ve Muslu'da doğup büyümüş insanlar neden göç etmek zorunda kalsınlar?

Ayrıca, bu santrallerin etki alanının bulundukları yerden itibaren en az 100 kilometrelik bir alanı kapsadığı bilinirken, neden sanki mağdur olan yerleşim yerleri Muslu-Çatalağzı’yla sınırlıymış gibi gösteriliyor?

Zonguldak'ı, Kozlu'yu, Kilimli'yi, Filyos'u, Gökçebey'i ve Çaycuma'yı da mı boşaltacaklar?

Sadece 78 kilometrelik bir sahil şeridinde 16 adet kömürlü termik santral inşa etmek ve işletmek nasıl bir mantıkla bağdaşır?

Yıllardır Muslu ve Çatalağzı’nda bulunan yerleşim yerlerinin, okulların ortasına santral inşa ederken aklınız neredeydi?”

Mevcut santraller yapılırken görevde olmadığını söyleyen Ulupınar, şimdi görevde ve Çatalağzı gibi Filyos da cehenneme çevrilmek isteniyor.

Bunca santralin yapılması düşünülen bir bölge için “cennet” diyemeyeceğimize göre, “cehennem” demek daha doğru.

[*] [*] [*] [*]

Açıklamada deniliyor ki:

“Birinci sınıf tarım arazilerine ve kuş cennetine sahip Filyos Vadisi’ne neden termik santraller ve LPG dolum tesisi gibi kirli teknolojiler layık görülüyor?

Zonguldak ve çevresindeki kanser vakalarındaki artış ve sebepleri neden araştırılmıyor?”

[*] [*] [*] [*]

Niye?

Neden?

Niçin?

[*] [*] [*] [*]

Çatalağzı’nun durumu ortada…

Muslu’nun durumu ortada…

Zonguldak ve diğer noktalarda yaşayanlar ise, hala bu olumsuz etkilerin sadece bu iki beldede yaşandığını zannediyor.

Onlara da günaydın!

[*] [*] [*] [*]

Ulupınar, mevcut santraller ve yapılması gündemde olan santraller için yapılacak olan araştırmalardan sonra tartışılmasının daha doğru olacağını söylüyor.

Ne diyelim?

Sayın Ulupınar’a yükleniyoruz, ama esas sorumlu burada AK Parti’nin üç milletvekili...

Milletvekilleri Hüseyin Özbakır, Faruk Çaturoğlu ve Özcan Ulupınar, şöyle bir hafta geceli-gündüzlü Çatalağzı’nda bir yaşasalar, ne olur?

Mesela, Devrek kent merkezine yakın yere santraller yapsak da, Devrek’i başka bir yere taşımaya kalksak, nasıl olur?

Mesela, Faruk Bey’in seçim bölgesi Alaplı merkeze yakın noktaya şöyle 3-4 tane santral yapsak da, Alaplı’nın bir bölümü farklı noktalara taşısak, nasıl olur?

[*] [*] [*] [*]

Zonguldak’a yapılan santrallerin ne kadar çevreye duyarlı olduğu tartışılır.

Kime göre duyarlı?

Araçların egzoz salınım değerleri konusunda bile Avrupa standartlarını uygulayamayan, uygulamak istemeyen Türkiye’nin standartlarına göre mi, örnek gösterilen Avrupa’nın standartlarına göre mi?

Mesela, Avrupa’nın neresinde bir Çatalağzı örneği var?

Muslu örneği var?

Hiç birini bilmiyoruz.

Sizin de aydınlatmak için gerçekçi bir çabanız yok.

Karşı çıkan halkın yatırım düşmanı ilan edildiği, linç edilmeye çalışıldığı bir Türkiye’de, hangi halkın dediği oluyor, Allah aşkına…

Doğru veya yanlış, eksik veya fazla, abartılı veya normal karşı çıkanları, “Bir avuç çevreci bunlar” diyerek yok saymadan önce halkın ne dediğini anlamaya çalışın.

Gelin Çatalağzı’nda yaşayın.

Halkı dinleyin.

Gerçekten bu santraller sigaradan daha masum ise, değil 14, 144 tane yapın!

[*] [*] [*] [*]

Eyyy Halil Posbıyık…

Neredesin?

Kimse senin kadar anlatamıyor, bu kentin derdini!

Kimsenin sesi de çıkmıyor, senin kadar