Yıllardır iktidar-muhalefet tüm siyasetçilerin düşündüğü veya dillendirdiğini…

Her görüşten vatandaşın konuştuğunu…

Gazetecilerin alayının defalarca yazdığını…

Genel Başkan ve Bakanların söylediklerini…

Bir vatandaşımız bir pankart ile özetledi.

Zonguldak’ın Ankara girişindeki dükkanına astığı, “Dünyanın En Büyük Köyü Zonguldak’a Hoş Geldiniz” yazısı, önce sosyal medyada, sonra ise Pusula aracılığıyla yazılı medyada patladı…

Göç vermesi başta olmak üzere birçok alanda geriye giden Zonguldak’ı tek bir cümleyle özetleyen vatandaş, hepimizi adeta uykudan uyandırdı.

Kent merkezine indiğinde yağmurların etkisiyle üzeri kirlenen ismini vermeyen vatandaşın yazdığı tabelaya bakıp düşünür olduk.

“Zonguldak, hakikaten dünyanın en büyük köyü mü?” diyerek mevcut durumu ve yapılamayanları, civar illerde yapılanları film şeridi gibi gözümüzün önünden geçirdik.
Tabelayı okur okumaz ilk aklıma gelen, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Zonguldak’a girerken zamanın İl Başkanı Mustafa Korkutan’a söylediği söz oldu.

Bahçeli, Ankara istikametinden gelirken, TTK Üzülmez Müessese Müdürlüğü’nün altından geçildiği sırada İl Başkanı Korkutan’a, “Zonguldak merkeze gitmiyor muyuz? Niye mahalle arasından geçiyoruz?” gibi söylemde bulunarak “köy” görüntüsünü yıllar öncesinden dile getirmişti.

Bir diğer aklıma gelen olay ise; 2008 yılında Zonguldak’a maden ocağına girmek için gelen zamanın Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni Ankara yolundan Zonguldak’a girerken 69 Ambarları’nı görüp, yanındaki Vali Sayın Erdal Ata’ya sarf ettiği sözlerdi… Vali Sayın Ata’ya, “çirkin görüntünün, rezilliğin” ne olduğunu soran Başbakan Erdoğan’ın, “Kaldırın bu rezilliği” talimatı da hafızalarımıza yerleşen bir diğer anekdot oldu.

Çevre ve Şehircilik eski Bakanlarından Erdoğan Bayraktar’ın Kozlu’da açılış töreninde Zonguldak eski Milletvekili Köksal Toptan’a sarf ettiği sözler de “köy” göründüğümüzün ispatıdır. Bakan Bayraktar, Toptan’ın yanına yanaşarak, “Bu Ankara girişinizin hali ne? Hiç mi görmüyorsunuz?” sözleri de durumumuzun özetidir.

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli ve Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Sayın Bayraktar’ın sözleri ve vatandaşımızın pankartı; anlayana, anlamak isteyene göre çok ağır ifadelerdir.

Bu ifadelerden ve pankarttan birilerinin rahatsız olup utanması ve ona göre çalışması gerekir.

Ayrıca vatandaşın da Zonguldak’ı köy olmaktan kurtaracak siyasetçileri, yöneticileri seçmesi gerekir.

En azından utanacak, hizmet getirmeyi beceremediği için özür dileyecek yöneticileri seçmemiz gerekir.

O günleri de, Zonguldak’ın gerçek anlamda şehir olduğu günleri de görmek dileğiyle…

[*] [*] [*] [*]

Kuralları kuralsızlığa uyduran yönetici…

Zonguldak merkezinde trafik sıkıştıkça, yeni arayışlara gidiliyor.

Bu arayışlardan biri de, marketlere zorunlu otopark uygulaması…

Gecikmeli alınan bu kararın daha da genişletilmesi, ileriki yıllarda Zonguldak’ı hepten çekilmez bir kent haline gelmekten kurtaracaktır.

Mevcut yasaların harfiyen uygulanması bile otopark sorununu çözecektir, yeter ki kuralları, kuralsızlığa dönüştürmeye çalışmayalım.

12 Katlı İş Merkezi’ni yaparken kurallara göre otopark yapılması gerekirken, köprü üzeri otopark alanı gösterilip, kural, kuralsızlığa uydurulmadığı sürece otopark sorunumuz ve devamında trafik sorunumuz çözülür.

Biraz günü değil geleceği düşünelim.

GÜNÜN SÖZÜ:

“Dünyanın en büyük köyü Zonguldak’a hoş geldiniz…”

Vatandaşın Astığı Tabela

SÖZÜN ÖZÜ:

“Bir insanın gelebileceği en büyük mertebe, güvenilir insan olmaktır…”

Doğan Cüceoğlu