Cumartesi günü Kilimli’de CHP İlçe Kongresi vardı.

Kongre, Pusula TV’den canlı yayınlandı.

Kilimli Belediye Başkanı Ali Aslankılıç, kongrenin Divan Başkanı idi.

Pusula TV’den Yeşim Özdoğan, Karadeniz Muhtarlar Federasyonu Genel Başkanı Şerafettin Nas’ın, Kilimli Belediye Başkanı Ali Aslankılıç’ın geçici işçileri özel işlerinde kullandığı iddiasını soruyor.

Ali Aslankılıç, İŞKUR’un Gelik, Filyos gibi AK Partili belediyelere çok daha fazla işçi verildiğini iddia ediyor.

Bu konu tartışılabilir. Ama Ali Aslankılıç’ın asıl cevap vermesi gereken konu, geçici işçilerin özel işlerde kullanılması meselesi…

İŞKUR müfettişleri, bu konuda bir tutanak tuttu.

Muhtemelen bu tutanak yargıya da yansıyacak.

Kilimli Belediye Başkanı Ali Aslankılıç’ın Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Gönül Demirsu hakkındaki iddiası da çok tartışılacak.

Aslankılıç, seçim öncesinde bir İl Başkanının Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Gönül Demirsu’yu makam odasına kilitlediğini iddia ediyor.

Bu çok ciddi bir iddia... Bu konunun da yargıya yansıyacağını düşünüyorum.

Aslankılıç, canlı yayında İl Başkanının ismini zikretmiyor.

Aslankılıç’ın kastettiği ismin AK Parti İl Başkanı Zeki Tosun olduğunu anlamamak için çok saf olmak lazım.

Ali Aslankılıç’ın, Zonguldak Valisi Ali Kaban’a yönelik çok sert sözleri oldu.

Bu sözler de bu hafta mutlaka yankı bulacaktır.

Benim Ali Aslankılıç’a tavsiyem, diline sahip olması.

Karşısında İsmet Metin’in (Eski Zonguldak Valisi) olmadığını hatırlatmak isterim.

Hep birlikte…

Kendi çıkarları için bu cennet vatanı cehenneme dönüştürmek isteyenleri Allah bildiği gibi yapsın. Ortadoğu’da her ülke kendi hesabına çalışıyor.

Türkiye’yi de kendi düşünceleri doğrultusunda hareket ettirmek isteyenler huzursuzluk çıkartıyorlar.

Türkiye’de iktidar ve muhalefet hiçbir konuda bir araya gelemediği için, huzuru bozmak, çatışma ortamını körüklemek daha da kolay oluyor.

Bir de PKK olunca… Ortalık bir anda yangın yerine dönüşüyor.

Olmadı DEAŞ, Ankara’da bir bomba patlatıyor.

Bakın şimdi Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi öldürüldü.

Ortalık kan gölü. Ülkede huzurun yeniden tesis edilmesi için önce hepimiz; din, dil, mezhep, siyasi parti farkı gözetmeksizin el ele tutuşmamız gerekiyor.

Paralel, yatay, dikey, Alevi, Sünni, dinli, dinsiz ayrıştıkça güçsüzleşiyoruz.

Bu ülkeyi hep birlikte kurduk, hep birlikte büyütelim.

Müşavir Bey…

Çaycuma Belediyesi Basın Müşaviri Sezai Bilici, Pusula’ya yönelik bir takım açıklamalar yapmış. Açıklamayı okuyunca, “Sezai Bilici’nin içine Bülent Kantarcı kaçmış” diye yorumladık.

Eskiden tam tersine Bülent Kantarcı’nın içinde Sezai Bilici vardı.

Bu sefer taktik değiştirmişler. Olsun, bu da bir gelişme…

Bu arada Sezai’nin “Müşavir” sıfatına takıldım.

“Müşavir” ne demek?

“Bilgi ve düşüncesi alınmak için kendisine danışılan görevli kimse, müşavir.

Belirli bir konuda bilgi ve uzmanlık sahibi olan, bilgi ve görüşlerinden yararlanmak üzere görevlendirilen kişi...”

Yani Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Sezai Bilici’ye danışıyor olabilir mi? Sezai’yi küçümsemek için söylemiyorum. Benim tanıdığım Bülent Kantarcı, kimseye bir şey danışmayacak kadar zeki, bilgili, uzmanlık sahibi biridir. Üstelik Sezai, Bülent Bey’in eski bir elemanıdır. Bülent Bey, her fırsatta Sezai’yi kendisinin yetiştirdiğini söylemiştir. Bence de iyi yetiştirmiş