Zonguldak adının nerden geldiğine ilişkin farklı görüşler vardır, bunlardan üçü ağır basmaktadır.
Birinci görüş;
Yörenin sazlık ve bataklıklarla kaplı olması nedeniyle sıtma hastalığı yaratan canlıların olması ihtimali ile yöresel olarak "zonklatmak" tan gelen "Zongalık" olarak adlandırılmasına bağlı olarak, sözcüğün zamanla değişerek bugünkü halini aldığı şeklindedir.
İkinci görüşe göre;
Kent merkezinin Üzülmez Deresi´nin ağız kısmında yer alması ve derenin ilk çağda "Sandra" adıyla anılması, burada kurulan yerleşmenin de "Sandaraca" adını taşıması nedeniyle, zamanla bu adın Zonguldak´a dönüştüğünü sanılmaktadır.
Üçüncü görüşe göre;
Kent adını, ocakları ilk işleten Fransız ve Belçika şirketlerinin kentin hemen yanındaki Göldağı mevkiini nirenki noktası almaları sonucu, Göldağı kesimi ya da bölgesi anlamına gelen "Zone Ghuel Dagh" ın Türkçe okunuşundan almıştır.
Adının kaynağının nerden geldiği tartışıla dursun kesin olan bir şey varsa, Zonguldak bütün dünyaya taşkömürü ile adını duyuran bir yerleşkedir.
Zonguldak vadisinde genel olarak 16. 17. ve 18. yüzyıllarda çok önemli olaylar yoktur. Ancak, 18. yüzyılda bölgede Ayanların ortaya çıktığını görüyoruz. Gerçekte Osmanlı İmparatorluğu, Anadolunun bir çok köşesi gibi bu bölgeyi de kaderine terk etmiştir. Osmanlı çağındaki adı ile Bender-i Ereğli, Filyos (Hisarönü) ve Devrek, küçük birer yönetim merkezi ve salt kendi çevrelerinin Pazar yeri durumunda kalmışlardır.
19. yyda bugün Zonguldak denilen yer; Ereğli kazasına bağlı, deniz sahilinde Tahta İskelesi olan bir koydur. Tahta İskele çevresinde depolanan kerestelerin, buradan İstanbula Haliç tersanesine gönderildiği bilinmektedir. Çağın gereği olarak, deniz ulaşımında buhar gücü için gerekli olan "buhar kömürü" daha sonraki yıllarda yine bu sahillerden sağlanacaktır.
19. yy ın ilk yarısı ileride Zonguldak ın kaderini değiştirecek, kıpırdanma dönemidir. Tesadüfi bulgular sonucunda taşkömürü madeni ortaya çıkarılmıştır. Uzun Mehmet ve Kara Hüseyin hikayeleri belgelenmemekle beraber tartışmasız kabul edilir. Köylüler tarafından kara nesne (kömür) tanınıyordu ama ne işe yaradığı bilinmiyordu. Çevrede, gür ormanlarla kaplı olduğundan yakıt olarak kömüre ihtiyaç yok idi. Sultan II.Mahmut un Memalik-i şahane de siyah nesnenin taharrisi esbabının istikmalini irade edince yurt çapında araştırmalara geçildi. Terhis edilen erlere kömür numuneleri gösterilerek, bunları köylerinde araştırmaları istenmiş, teşvik etmek amacıylada ödüller vaad edilmiştir. Uzun Mehmet de Tersane askerliğinden terhis edilince memleketi Zonguldak/Ereğliye bu tembih ile dönünce Köseağzı mevkiinde bulduğu kömür numunelerini İstanbula götürdü. Diğer kişi olarak da Kara Hüseyin gösterilmektedir. Filyos un Elvan köyünde kömür bulmuştur, ama bunlar arasında kömürü ilk bulan olarak halk arasında daha çok Uzun Mehmet kabul görmektedir, ama resmi bir belge yoktur. Daha sonraları Sultan Abdülmecid tarafından kömür yerleri tespit edilmiştir. 1855 te ilk kömür üretimi yapılmıştır.
Zonguldak havzasının bataklık ve sazlık bir yapıdan, sanayileşmeye geçiş sürecini, uzun-uzun cümleler ve sayfalar dolusu makalelerle anlatımı yerine, tarihinin en eski ve günümüze kadar hiç yayınlanmamış 19.yy Zonguldakına ait bu fotoğraf albümü ile hem arşivlemek hem de geçmişin izlerini günümüzle karşılartırarak, dersler almamızı gerektiren düşünceleri uyandırmak adına foto-albüm paylaşılmıştır.
Karadeniz kıyısında bulunan Zonguldak kömür madenlerinin işletme imtiyazı 1891de Fransız sermayeli Société Anonyme Ottomane dHéraclée, yani Ereğli Şirket-i Osmaniyesine verilmişti. Şirketin hazırladığı bu albüm, tipik bir sanayi kenti olan Zonguldakın, çeşitli şirket binalarının, inşaat ve üretim aşamalarının, bölgedeki diğer maden kaynaklarının ve malzeme taşınması için kurulan altyapının kapsamlı bir kaydıdır. Üretime odaklanmış fotoğraflar, emek dünyasından sahneler sunar.
Fotoğraflarla ilgili bilgi, düşünce ve görüşlerinizi yorumlamanızı rica ediyoruz, kent arşivi adına ne kadar önemli olduğunu belirtmemize de gerek yoktur sanırım.
Fotoğraflar ileriki bir tarihte zonguldaknostalji.com sayfasında albüm olarak yayınlanacaktır
Yardımcı kaynaklar:
zonguldaknostalji.com
Ottomano sergisi