Teşvik´i tartışıyoruz.


İlkinde Zonguldak´ı yamulttular!


Piyasalar sessiz kaldı.


Siyaset de öyle.


Hani Polat Türkmen, Pusula´ya verdiği demeç de CHP Milletvekili Ali Koçal için "Onun kafası çalışmaz" demese bu işler yine bu kadar gündeme gelmeyecekti.


Bir de iyi tarafından bakmak lazım.


Şimdi bazı illerin teşvik derecesinin değişebileceği söyleniyor.


Takip ediyoruz.


Asıl soru bu konuların neden çok daha önceleri gündeme gelmediği.


Yani Milletvekilleri Ankara´da böyle bir çalışma yapıldığını bilmiyorlar mıydı?


Biliyorlardı elbette?


O zaman neden bekledik cümle cemaat!


Hani iş işten geçmeden tartışsaydık ya!


Resmi gazetede yayınlanmadan önce teşvikin derecesiyle oynayacaklarmış?


Bizim dereceyi 3´ten ikiye indirmeseler bari!


Gerçi 1996 yılında Avrupa Kömür Çelik Birliği´ne atılan imzadan dolayı Zonguldak´ın üç büyük ana sektörde teşvik alması mümkün değil.


Dereceyi değil 4´e, 50´ye çıkarsalar değişmeyecek.


Bir umut belki devam eden yatırımları kapsayacak şekilde minik bir düzenleme yaparlar.


Yani ortada bir yanlış olduğunu herkes biliniyorsa neden biz gazetecilerin yazması bekleniyor?


Yazınca neden rahatsız oluyorlar?


CHP Milletvekillerinin soru önergeleri üzerinden birbirleriyle yarış yaptığı bir Zonguldak´tayız. Ak Parti Milletvekillerinin sonradan haberdar oldukları bir Zonguldak´tayız. Meslek odalarının uyuduğu, uyutulduğu biz Zonguldak´tayız.


Hala kimsenin kılı kıpırdamıyor.


Şimdi dua ediyorum.


Sayın Fazlı Erdoğan, Sayın Polat Türkmen, Sayın Ali Koçal, Sayın Ali İhsan Köktürk.


Basına kızarak dert yanmayın.


Basın milletin müşterek sesini duyuruyor.


Millete gidin.


Millet sizi bekliyor!



Fener&[#]8217;de yine yanlış yapıyoruz!


Önceki günlerde Fener Burnu´ndaki yürüyüş alanlarının yaşadığı rezillikleri yazmıştım.


Sonra Zonguldak Belediyesi Zabıta Müdürü Nejat Uludüz aradı.


Ertesi gün gittik.


Fener´de düzenleme yapacaklar.


Burunda araçların park edilecek yeri bariyerle ördüler.


İçine toprak doldurup oturma alanları yapılacaktı.


Aradan üç hafta geçti.


Hala o günkü gibi duruyor.


Bence hata yapılıyor.


Orası araçların park alanı olarak kalmalı.


Asıl düzenlenmesi gereken hemen beton zeminden başlayıp Deniz Feneri´ne kadar uzanan alandır.


Yapılması gereken büyük ağaçların bırakılıp küçük bodur ağaçların ve çalı çırpının boydan boya kesilerek harika bir yürüyüş ve yeşil alan kazanılmasıdır.


Belediye´nin imkanı yoksa TTK´da bunu yapabilir. Olmadı Fener Mahallesi´nin muhtarı her kimse bu işi organize edebilir.



Filyos´a farklı bir bakış


Karaelmas Üniversitesi´nden Mustafa Yüce ısrarla Filyos Vadisi´nin tarım ve turizm alanı olarak korunması gerektiğini söylüyor. Sahilde sanayileşme yerine iç kısımlardaki büyük ve düz alanlarda sanayileşmeden yana. Bu konuda çok sayıda benzer görüş var. Doğrudur, yanlıştır. Ancak bazı şeyler hala sistemli şekilde tartışılamıyor. Filyos sahiline büyük fabrikaları yaptığımızda acaba sonra pişman olur muyuz? Torun torba arkamızdan küfreder mi?



Emniyet Müdürü Kaplan


Zonguldak Emniyet Müdürü Ahmet Kaplan görevine başladı. Hayırlı uğurlu olsun. Zor bir kente geldi. Önemli olan herkesin sadece işini yapması. Kimsenin ayrıcalık istememesi. İsteyenlere de taviz verilmemesi. Bu ülkede, bu kentte polis müdürlerini en çok sevenler nedense en çok işi düşenler olmuş! Bir önceki Emniyet Müdürü Atilla Çınar için "Hakkımı helal etmiyorum" diye yazmıştım. Vicdani ve mesleki sorumluluğum bana bunu dayattı. Hiç olmazsa Atilla Çınar´ın tehdit ve dayatmalarından daha ahlaki olduğunu düşünüyorum. Allah herkesin kalbine göre versin.


Kaplan´a başarılar diliyorum.



Derin sesler!


Kimi zaman olur derinden sesler duyarsınız.


Kökleriniz toprağınızdan ayrılır.


Koca bir köknarın gövdesinin boylu boyunca uzanması gibi uzanırsınız toprağa.


Can çekişen bir köknarın son nefesidir o cayırtı.


Kimi zaman kesim motoru, kimi zaman fırtına Azrail&[#]8217;i olur ömrünüzün.