Bu hafta, 2´nci Dünya Savaşı´nda Adolf Hitler´in, Tuna nehrinden
Karadeniz´e indirdiği 6 denizaltıdan 3´ünün batığının bulunması ile ilgili araştırmaları sizlerle paylaşacağım.
Hitler´in kayıp filosunu ortaya çıkartan ekibin başındaki denizcilik mühendisi Selçuk Kolay, İngiltere´nin Plymouth Limanı´nda bir sunum yaptı.
TheSunday Telegraph Gazetesi,"Hitler´in kayıp filosu
Karadeniz´de bulundu" başlıklı haberinde İkinci Dünya Savaşı sırasında Rus gemilerini batırmak amacıyla nehir yolu ile Almanya´nın Kiel Limanı´ndan Romanya´nın Köstence Limanı´na götürülen üç denizaltının Karadeniz´in dibindeki yerlerinin saptandığını bildirdi.

KARADENİZ´DESIKIŞIP KALDILAR

2 yıl içinde onlarca gemiyi batıran 6 denizaltıdan oluşan 30´uncu Filo´ya dahil söz konusu üç geminin, Romanya´nın, Ağustos 1944´da taraf değiştirerek Almanya´ya savaş ilan etmesinin ardından Karadeniz´de sıkıştığını belirten gazete,
Türkiye´nin savaştaki "tarafsız" statüsü nedeniyle
gemilerin Karadeniz´den ve Boğazlardan çıkamadığına, üç denizaltının personelinin Türkiye tarafından gözaltına alındığı dikkat çekti.

ARŞİVLERE BAŞVURDULAR

İngiliz gazetesi, sualtı arkeoloji araştırmaları ile tanınan Selçuk
Kolay´ın liderliğindeki ekibin gemilerin deniz dibindeki yerlerini
saptadığını, Kolay´ın batan denizaltılarının yerlerini, Alman arşivleri, hala hayatta olan personeli le görüşmelerinin ardından denizde yaptığı arama çalışmalarının sonucunda ortaya çıkarttığını belirten gazete, Kolay´ın, üç gemiden birinin olan ve sahilden iki mil uzaklığındaki U20 gemisinin batığına başarılı dalışlar yaptığına dikkat çekti.

AĞVA VEZONGULDAK AÇIKLARINDA...

U23 gemisinin, Ağva´dan üç mil, U19 gemisinin batığının ise, Zonguldak´ın üç mil uzağında (Filyos) olduğu da belirten gazete, Kolay´ın çalışmalarında da,
U23 denizaltının eski kaptanı 85 yaşındaki Rudolf Arendt´in çizdiği ve geminin personelinin sahilin hangi noktasında karaya çıktığı gösteren bir haritadan yararlandığına da işaret etti.

İngiliz gazetesine konuşan Kolay ise, söz konusu denizaltılara ilişkin olarak, "Savaşın en az bilinen olaylarından biri, ancak en ilginçlerinden biri" dedi.
Bu arada, İngiliz Sualtı Arkeoloji Derneği Genel Sekreteri, tanınmış su altıarkeoloji uzmanı Prof. Mike Williams,"Bu önemli bir buluştur. Çünkü bu U gemilerinin, deniz muslukları açılarakbatırıldığı için tam olarak, kapatılan bir tüp gibi eksiksiz olmalı"dedi.

DENİZALTILARIN HİKAYESİ...

Selçuk Kolay, Karadeniz´de batan Alman denizaltılarıyla ilgili hikayeyi ise şöyle anlattı:"1941 yılında Hitler,kendi kurmaylarının
karşı görüşlerine rağmen,´Barbarossa Planı´nı uygulamaya karar
vermişti. Bu plan, Almanya´nın İngiltere´ye açtığı savaşı daha bitirmeden Rusya´ya saldırıp Doğu´da Almanya için yeni topraklar kazanma prensibine dayanıyordu. Bu, Hitler´in bir rüyasıydı. Fakat bunu başarabilmek için ordusunun yanında Karadeniz´den de Rus deniz kuvvetlerine karşı kendi donanmasının takviyesine ihtiyacı vardı. Bunu gerçekleştirebilmek için karşısında bazı problemler vardı.

Türkiye, 2´nci Dünya Savaşı´na o dönemde girmemişti ve Montrö Anlaşması gereğince Boğaz geçişlerini yabancı devletlerin deniz kuvvetlerine tamamen kapalı tutuyordu. Bu durumda Almanya´nın herhangi bir deniz vasıtasını Boğazlardan geçirip Karadeniz´e sokma olanağı yoktu."

HİTLER, "3DENİZALTINIZI ALAYIM" DEDİ

Hitler´in bu sorunu aşabilmek için, Türk hükümetine Saldıray, Atılay ve Batıray denizaltılarını satın almayı teklif ettiğini belirten Kolay, bu teklifin İsmet İnönü tarafından reddedildiğini söyledi.

TUNA NEHRİNDENKARADENİZ´E...

Kolay, bunun üzerine Hitler´in başka bir yol aramaya başladığını ifade ederek, Kuzey denizinde operasyonlara katılmak için dizayn edilen"Tip2"diye adlandırılan daha hafif tonajlı U9, 18, 19,20, 23 ve 24 numaralı 6 denizaltının karayolu ve Tuna Nehri yoluyla Karadeniz´e ulaştırılması planının uygulamaya konduğunu bildirdi.

42 metre boyunda,4 metre eninde ve 270´şer ton ağırlığında 29 mürettebatı alan aynı tip denizaltıların inanılması güç nakliyesinin tek seferde ve hiçbir aksaklık olmadan gerçekleştirildiğini dile getiren Selçuk Kolay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"1944 yılında2´nci Dünya Savaşı´nın sonu yaklaşırken bu 6 bottan
3 tanesi faal kalmıştı. 25 Ağustos 1944 yılında Romanya taraf değiştirdi ve Almanya´ya karşı savaş ilan etti. Bu durumda geri kalan bu 3 botun herhangi bir üsleri kalmamıştı. Köstence´den ayrılmak zorunda kaldılar. Başka sığınacak limanları da yoktu. Bu 3 bot, tekrar Türk hükümetine başvurularak satılma teklifinde bulunuldu. Türk hükümeti bunu kesin olarak reddetti. Bunun üzerine kalmış olan

U19, 20 ve 23´ün komutanlarına botlarını Türk sularına yakın mevkilerde batırıp, karaya çıkmaları ve mümkün olduğu kadar görünmeden Anadolu içlerinde yürüyerek Güney sahillerine ulaşmaları ve oradan irtibat kurup Alman vasıtaları tarafından alınarak Almanya´ya dönmeye çalışmaları emredildi.

Gemiler, Türkiye´nin40 milkuzeyinde, 9 Eylül sabaha karşı bir araya

gelip buluştular. Ve seçtikleri 3 mevkide ertesi akşam botlarını batırıp karaya çıkma konusunda karar verdiler. Buna göre U23 Ağva önlerinde, U20 Karasu önlerinde ve U19´da Zonguldak önlerinde (Filyos) kendilerini batıracaktı.

Denizaltılar, 50 metreyi aşan derinliklerde batırıldılar."

Daha sonra, karaya çıkan denizaltıcıların Türkiye içlerinde yürüyüşlerinin başladığını anlatan Kolay, ancak görünüşlerinin farklı olmaları nedeniyle bir gün sonra fark edilerek Türk güvenlik kuvvetleri tarafından Beyşehir´e götürüldüklerini anlattı.

DENİZALTILARIN ORTAYA ÇIKIŞI...

Selçuk Kolay, 1994 yılında Türk Deniz Kuvvetleri´nin Karasu civarında yaptıkları bir tatbikatta bazı cihazlarından dibe giden kabloların, dipte bir cisme takılması problemiyle karşılaştığını bildirdi.

Denize inen dalgıçların bu problemin batırılmış bir denizaltıdan

kaynaklandığını tespit ettiğini ve kendisinden bu denizaltının kimliği konusunda yardım istendiğini kaydeden Kolay, yaptığı araştırmada, bunun U20 denizaltısı olabileceği konusunda fikrini ilettiğini söyledi.

Daha sonra, 2006 yılında bu kez belgeseller üzerine çalışan bir ekibin U23 botunun komutanı Rudolf Arendt´in hayatta olduğunu ve Türkiye´ye geleceğini haber verdiğini belirten Kolay, kendisiyle U23 ve U19 botunun yerini belirleme konusunda görüşme yaptığını ifade etti.

Kolay, U23´ün Ağva açıklarında, U19´un ise Zonguldak açıklarında (Filyos) 300-400 metrederinlikte olduğunu kaydederek, bundan sonraki çalışmalarının bunları bulma yönünde olacağını söyledi.


Selçuk Kolay,"U19 ve U20 denizaltılarının battığı yer ve koordinatları belli. Bundan sonra o bölgede yapacağımız çalışmada denizaltıcılık tarihi açısından gelmiş geçmiş en enteresan olaylardan biri olan bu hikaye ile ilgili, çok ilginç, komutanın botunu nerede batırdığını tespit edip onun da görüntülenmesini sağlayacağız" dedi.