5 Haziran Dünya Çevre Günü.


Bir dizi etkinlikler yapılacak.


Çevre bilinci anlatılacak.


Öncelikle kabul etmeliyiz ki bizler çok pis insanlarız.


Kendi bireysel yaşam alanlarımız dışında kalan çevreye karşı her gün küfür edercesine zarar veriyoruz.


Gidin dereye bakın.


Esnaf eline geçeni atıyor.


Neden?


Çünkü yıllardır aydın fikirli insanların yaşadığı Zonguldak´ta yaşayanlar çöplerini plaja doldurup dağ yapmışlar.


Bunu gören insanlarda kısa yoldan ´çöp toplama ekiplerine zahmet olmasın´ kısa yoldan dercesine dereden doğru denize salıvermişler.


Yerel yönetimler böyle yapmış.


Kentli de sesini çıkarmamış.


Siz hangi çevreden bahsedeceksiniz.


Çevreyi kirleten insanlarla çevrenizi temiz tutma mücadelesi verebilir misiniz?


Bu ne kadar inandırıcı olur?


Ne kadar samimi olur.


Çevresini kirletmeyi alışkanlık haline getirmiş, yaşam kültürü haline getirmiş insanları ne kadar değiştirebilirsiniz?


İnat ederler.


Değişmezler.


Çevre Koruma Dernekleri´nin yapılanmasında da sorun vardır.


Onlarda yarım yamalak destek bulurlar.


Ne varsa gelecek nesilde vardır.


Mesela Almanya´da yaşayan yurttaşlarımız bu konuda mecburi kurallara uymak zorunda kalırken yurda dönünce neden her şeylerini salıveririler ortaya?


Evinde titiz olanlar deniz kenarında veya piknikte neden bütün artıkları bırakıp giderler?


Söyleyeyim mi?


Biz insanlar çok ikiyüzlüyüz de ondan.


Bunun başka açıklaması yok.


Siz ne kadar çevre günü kutlarsanız kutlayın.


Politikanız kurallara uyanlarla uymayanları ayırt edemiyorsa sonuç alamazsınız.


Çok şükür uzun uğraşların ardından artık Çöp Arıtma Tesisi&[#]8217;miz var.


Artık denize çöp atılmayacak.


Yerel yönetimlerin bu konuda sıkı bir disiplin uygulamasını bekliyoruz.


Benim için en güzel kutlama kurallara uymayanların cezalandırılması olacaktır.


Biz Zonguldaklılar bu kadar pis olmamalı, çevresine bu kadar saygısız olmamalıyız.


Geceleri asfaltları yıkamakla değişen bir şey olmaz. Bazen biz insanlar bunu bile hak etmiyoruz!


Zonguldak Limanı&[#]8217;nı kim işletmeli?


Önceki gece Zonguldak Limanı&[#]8217;ndan talaş ve talaş tozları yükseldi. Kim gidip denetledi?


Kim hesabını sordu?


Zonguldak Limanı&[#]8217;nın bütün tozunu toprağını Zonguldaklı çekiyor.


Gün oluyor kömür tozları yükseliyor, gün oluyor talaşlar her tarafı sarıyor.


Ancak limandan elde edilen gelir TTK´nın zararını kapatmakta kullanıyor.


Zonguldak Limanı´nın gelirleri neden Zonguldak insanının yararına aktarılmıyor?


Zonguldak Belediyesi çevreyi kirlettiği için neden TTK´ya ceza yazamıyor?


Bu kenti kimler yönetiyor?


Nedir bu umursamazlık?


Bu kentin insanlarının geleceğini kim düşünecek.


Neden liman bütün kahrını çeken Zonguldak´a devir edilmiyor?


Neden Zonguldak Belediyesi´ne devredilmiyor?


Buradan elde edilen gelir neden kentin ve kentlinin daha huzurlu mutlu bir kentte yaşaması için aktarılmıyor?


Oysa ne kadar çok ihtiyacımız var?


Kim ilgilenecek bu işlerle.


Kimler neden sağıra yatıyor?


Şahsen benim zoruma gidiyor.


Ama millete bakıyorum.


Çok büyük çoğunluk tıkırında.



Adalet!


Devletin bahşettiği makamı ve yetkilerini işine geldiğine sonuna kadar kullanan, işine gelmediğinde adamına göre toleranslarıyla dayandıracak yasal zemin bulanlardan her zaman korkarım.


Böyleleri için "Çiğ" dersek abartmamış oluruz.


Ancak bilmiyorlar ki devletin adaletinin esirgendiği yerde Allah´ın adaleti devreye girer.


Er ya da geç.


Ya kendinden, ya çocuğundan!