Bir haftalık Antalya macerasının ardından hava yoluyla İstanbul´a geldim.


Çok ciddi iki ameliyat geçiren dostumuz Haluk Çobanoğlu ile buluşup Coşkun Aşar´ın Şişli´deki fotoğraf sergisine gittik.


Sonra da İstiklal´deki ajansına.


Vedalaşıp ayrıldık.


Zonguldak´taki dostlarına çok çok selam söyledi.


Bir gecelik konaklamanın ardından karayoluyla memlekete geldim.


Kötü bir yolculuktu.


Attan inip eşeğe binmiş gibi oldum!


Eşek de eşek olsa hani!


TBMM Başkanı Sayın Köksal Toptan´da Zonguldak´taymış.


"İyi ne güzel" diyip evin yolunu tuttum.


Caddede 20 tane trafik polisi.


Kadırga virajda 30 saniye durdurmuyorlar.



[*] [*] [*]



Kadırga´ya vardık.


Kamyon-Tır falanda kalmamış.


Hoppala!


Sayın Toptan Mithatpaşa Tüneli konusunda nasıl bir adım atacak merakla beklerken "Şimdi olmadı işte" diye hayıflandım.


Köksal Bey toplantıya giderken keşke Gazipaşa trafiğinde kalsaydı.


Kalabilseydi.


Keşke Kadırga´da kalan Tır ve kamyonların birine denk gelebilseydi.


Bizlerin, Zonguldaklıların hemen hemen her gün yaşadığı bu işkenceyi tatmasını gerçekten çok isterdim.


Sanırım geçenlerde Vali Bey kalmış!


Ama Köksal Bey´in bu trafik içinde beklemek zorunda kalmasını gerçekten isterim.


Eminim ki aylardır yazıp çizdiğimiz Mithatpaşa Tüneli´nin bir fantezi olmadığını, bizim ve bu sorunu yazan diğer arkadaşlarımızın gerçekten sorunun çözümlenmesi için mücadele ettiğimizi daha net görebilir.


Yollar önceden temizleniyor, Tır´lar kenara çekip bekletiliyor.


Köksal Bey sanırım aldatılıyor, kandırılıyor!


Gerçi Sayın Toptan kendi seçim bölgesinde neden bu kadar sıkı korunur, neden yolları hemencecik açılır onu da pek anlamış değilim.


Belki benim aklım bu kadar yetiyordur!



CHP yaz uykusunda!


CHP Zonguldak örgütünün ve Milletvekillerinin duruşunu zaman zaman eleştiriyorum.


Öneriler getiriyoruz.


Yöntemler gösteriyoruz.


Ancak sanırım onlar rahatlarının bozulmasını pek istemiyorlar.


Zonguldak merkez ile bazı ilçe ve beldelerde seçimi almak sanırım yeterli gelmiş.


Kusura bakmasınlar ama böyle olmaz bu işler.


Sayın Ali Koçal kravatsız siyasetçiler programına konuk olmuş.


Hiç kravatsız siyasetçi bu kadar susar mı?


Amacım hiçbir zaman kavga yaratmak değil.


Ancak Zonguldak medyası kent adına gösterdiği çabada başta CHP olmak üzere siyasetçiler tarafından yalnız bırakılıyor.


Bu işler yakında patlak verir!


Demedi demeyin!



Bostan korkulukları!


Takım kaptanımız Ali Rıza Tığ´ın geçtiğimiz günlerde yazdığı bürokratlarla ilgili eminin söylenecek çok şey vardır.


Bürokraside bizim anladığımız kurumsal yetki alanlarınızda bireysel çabalarınız varsa başarılı olursunuz.


Gelin görün ki kaç tane bürokratımızı bu bağlamda bireysel çabalarını gösterecek marifette.


Kaç tane?


Çoğu ´Devlet memuru´.


Çoğu bostan korkuluğu!


Bunların bir kısmı kargadan korkar, bir kısmı siyasetçiden, bir kısmı da gazeteciden!


Bir de aksesuar malzemesi olarak duranlar var!


İşte onlar en başarılıları!



Pis milletiz!


Arap´ları pis olmakla yerden yere vururuz kimi zaman.


Arap´ların temizlik anlayışlarını pek bilmem.


Ama Zonguldak insanının işine geldiğinde temiz, işine gelmediğinde nasıl pis olabileceğini görmek beni gerçekten üzüyor.


Sabah tertemiz olan kumsalları akşamları tanıyamaz duruma geliyoruz.


Sabah yemyeşil ve tertemiz olan piknik alanlarını akşamları tanıyamaz duruma geliyoruz.


Bu nasıl bir temizlik anlayışıdır ki her şeyi bırakıp gideriz böyle.


Hani iman, hani temizlik!


Çöplerinizi giderken bir poşete koyup çöpe atamadıktan sonra evde çok temiz olsanız ne yazar?