Antalya Side´de akşam üzeri sahilleri fotoğrafçılar dolduruyor.
Otellerin fotoğrafçıları.
Rus ailelerin fotoğraflarını çekiyorlar.
Çoluk çocuk.
Karı koca.
Ayrı ayrı pozlar.
Komik ve romantik pozlar.
Sonra genç bayanlara sıra geliyor.
Şekilden şekle sokuyorlar kızları.
Fotoğrafçılar en çok onları çekerken terliyor!
Terlemeyecek gibi değil hani!
İşleri zevkli.
İşleri biten fotoğrafçılardan birine "Çok zevkli işiniz var. Sizin yerinizde olmak varmış" diye takılıyorum.
Bin ah işitiyorum.
Ve ekliyor.
"Biz de sizin yerinizde olabilsek keşke!"
Önce ikna ediyorlar.
Sonra çekiyorlar.
Belki yüz.
Belki iki yüz!
Sonra Rus´lar bunların aralarından beğendiklerini alıyorlar.
Tanesi 5 avro.
Fotoğrafçı ile konuşurken başka bir detay öğreniyoruz.
Zonguldaklı olduğumu öğrenince başlıyor anlatmaya!
Özetle aynen şöyle diyor.
"Sizin orada maden işçileri diye sendika var.
Burada otelleri vardı.
Sonra sattılar.
Otel sendikadayken çok para kazandık.
Tomarla para dağıtıyorlardı.
Allah onlardan razı olsun.
Çok harcıyorlardı.
Bizi de görüyorlardı.
O zamanlar bir çoğuyla tanıştık.
Onlara kadın bulmamı istiyorlardı.
Yardımcı oluyorduk tabi.
Ama içince sapıtıp rezillik çıkaranlar çok olurdu.
Biz paramıza bakardık
Şimdi nerede öyle para veren"
Gittiğimiz bir çok yerde benzer hikayelerle karşılaşıyorduk.
Bu da yenisi oldu.
Aradan geçen yıllara rağmen hala dönemin yöneticilerini, çalışanlarını unutmamışlar.
Büyük izler bırakmışlar.
Zonguldak gerçekten büyük memleketmiş!
Aramızda adamı tanıyanlar mutlaka vardır.
Adını vermeyeyim.
Uzun boylu. Façası biraz çizik!
Zonguldaklılara selam söyledi!
"Yine gelsinler" diyor!
Otellerin fotoğrafçıları.
Rus ailelerin fotoğraflarını çekiyorlar.
Çoluk çocuk.
Karı koca.
Ayrı ayrı pozlar.
Komik ve romantik pozlar.
Sonra genç bayanlara sıra geliyor.
Şekilden şekle sokuyorlar kızları.
Fotoğrafçılar en çok onları çekerken terliyor!
Terlemeyecek gibi değil hani!
İşleri zevkli.
İşleri biten fotoğrafçılardan birine "Çok zevkli işiniz var. Sizin yerinizde olmak varmış" diye takılıyorum.
Bin ah işitiyorum.
Ve ekliyor.
"Biz de sizin yerinizde olabilsek keşke!"
Önce ikna ediyorlar.
Sonra çekiyorlar.
Belki yüz.
Belki iki yüz!
Sonra Rus´lar bunların aralarından beğendiklerini alıyorlar.
Tanesi 5 avro.
Fotoğrafçı ile konuşurken başka bir detay öğreniyoruz.
Zonguldaklı olduğumu öğrenince başlıyor anlatmaya!
Özetle aynen şöyle diyor.
"Sizin orada maden işçileri diye sendika var.
Burada otelleri vardı.
Sonra sattılar.
Otel sendikadayken çok para kazandık.
Tomarla para dağıtıyorlardı.
Allah onlardan razı olsun.
Çok harcıyorlardı.
Bizi de görüyorlardı.
O zamanlar bir çoğuyla tanıştık.
Onlara kadın bulmamı istiyorlardı.
Yardımcı oluyorduk tabi.
Ama içince sapıtıp rezillik çıkaranlar çok olurdu.
Biz paramıza bakardık
Şimdi nerede öyle para veren"
Gittiğimiz bir çok yerde benzer hikayelerle karşılaşıyorduk.
Bu da yenisi oldu.
Aradan geçen yıllara rağmen hala dönemin yöneticilerini, çalışanlarını unutmamışlar.
Büyük izler bırakmışlar.
Zonguldak gerçekten büyük memleketmiş!
Aramızda adamı tanıyanlar mutlaka vardır.
Adını vermeyeyim.
Uzun boylu. Façası biraz çizik!
Zonguldaklılara selam söyledi!
"Yine gelsinler" diyor!
Genelevi kapatalım!
Genelev tartışmalarının nereye gideceğini bilemiyoruz.
Bence bu kafayla pek bir şey değişmez.
Zonguldak Belediye Başkanı İsmail Eşref´inde yapabileceği bir şey yok!
Aslında çok!
Keşke kapatabilse.
Ben olsam kapatırdım.
Kapatılmalı.
Buralar aynı KİT gibi!
Neresinden tutsanız elinizde kalıyor!
Kapatmayalım diyorsanız modernize edin.
Turizmde zaten çok kötü durumdayız.
Sex turizmini canlandırarak önemli gelirler sağlayabiliriz!
Zonguldak´ı belki böyle kurtarırız!
Bu da bir yatırım!
İki yoldan birini seçin.
Ortada bırakmayın!
Bence bu kafayla pek bir şey değişmez.
Zonguldak Belediye Başkanı İsmail Eşref´inde yapabileceği bir şey yok!
Aslında çok!
Keşke kapatabilse.
Ben olsam kapatırdım.
Kapatılmalı.
Buralar aynı KİT gibi!
Neresinden tutsanız elinizde kalıyor!
Kapatmayalım diyorsanız modernize edin.
Turizmde zaten çok kötü durumdayız.
Sex turizmini canlandırarak önemli gelirler sağlayabiliriz!
Zonguldak´ı belki böyle kurtarırız!
Bu da bir yatırım!
İki yoldan birini seçin.
Ortada bırakmayın!
Zonguldak´ı değiştirmek!
Hani Zonguldak´ın daha iyi yönetilmesi için her kafadan bir ses çıkıyor ya!
O kafalardan biri de benimkisi!
Ama arpa boyu kadar yol alamadığımızı da görüyoruz.
Değişsin istiyoruz bir an önce çok şey!
Değişmiyor.
Değiştiremiyoruz.
Çünkü değişimi sağlayacak siyasetçileri seçemiyoruz.
Yerel yöneticileri seçemiyoruz.
Zonguldak Belediye Başkanı İsmail Eşref güçlü bir kent konseyini harekete geçirmeli.
Çok acil.
Ama lafta temsilciler değil, gerçek ve duyarlı sorumluların içinde olacağı bir konsey olmalı.
Onun partisi, bunun partisi diye bakmadan yüreğinden konuşacak güçlü bir ekiple güçlü bir tavır koymalıyız!
Böyle nereye kadar?
Bizimkiler enerjilerini bir birlerinden korkarken harcıyorlar!
Kentin bu kadar sahipsiz kalması içime sinmiyor.
Sinen varsa buyursun karşıma gelsin!
O kafalardan biri de benimkisi!
Ama arpa boyu kadar yol alamadığımızı da görüyoruz.
Değişsin istiyoruz bir an önce çok şey!
Değişmiyor.
Değiştiremiyoruz.
Çünkü değişimi sağlayacak siyasetçileri seçemiyoruz.
Yerel yöneticileri seçemiyoruz.
Zonguldak Belediye Başkanı İsmail Eşref güçlü bir kent konseyini harekete geçirmeli.
Çok acil.
Ama lafta temsilciler değil, gerçek ve duyarlı sorumluların içinde olacağı bir konsey olmalı.
Onun partisi, bunun partisi diye bakmadan yüreğinden konuşacak güçlü bir ekiple güçlü bir tavır koymalıyız!
Böyle nereye kadar?
Bizimkiler enerjilerini bir birlerinden korkarken harcıyorlar!
Kentin bu kadar sahipsiz kalması içime sinmiyor.
Sinen varsa buyursun karşıma gelsin!
