Pusula Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sevgili Atilla Öksüz, 22 Nisan 2014 tarihli gazetedeki köşe yazısında, bu kentteki &[#]8220;çarpık&[#]8221; işler ve anlayışlar konusunda döktürmüş.

Her satırına &[#]8220;evet&[#]8221; dememek mümkün değil.

Üstelik, bunu on yazısının dokuzunda söylüyor.

Sadece Atilla mı?

Az sayıda da olsa birileri bunu bıkmadan, usanmadan söylüyor.

Bunlardan biri de benim.

Bizim gibilere, bu kentin ezici çoğunluğunun tavrı ne biliyor musunuz?

&[#]8220;Ukala, ne olacak? İşi, gücü yok, zırvalıyor.&[#]8221;

Biraz daha anlayışlı olanlar da:

&[#]8220;Yahu boşuna çırpınıyorsun, sizin bu dediklerinizi kimse anlamaz.&[#]8221;

Bu konuda bir anımı paylaşayım.

[*] [*] [*]

Yıllar öncesi&[#]8230; İsmail Eşref, Belediye Başkanı... Bir gün eski belediye binasının (şimdiki Belediye Kültür Merkezi) önünden geçiyorum. Hummalı bir çalışma var. Binanın önüne demir profiller yığmışlar, binaya iskele kuruluyor.

Ne yapıldığını sordum. Binanın yüzeyinin granitle kaplanacağını öğrendim. Adeta çıldırdım&[#]8230; Çünkü bina, cumhuriyetin belli özelliklerini taşıyan ilk yapılarından biri... Bu nedenle mevcut halinin korunması gerekirdi. Ayrıca, &[#]8220;mozaik sıva&[#]8221; ile kaplıydı. Müzeci gözüyle baktığınızda, bu sıva korunması gereken bir inşaat objesiydi.

Bunu asıl mesleği &[#]8220;inşaat mühendisliği&[#]8221; olan birinin yapması korkunçtu.

Bu cinayeti önlemek için imza kampanyası başlattım. Neticede hüsrana uğradım. Yirmi kişiye bile imzalatamadım. Dönemin TMMOB Mimarlar Odası İl Temsilcisi bile imzalamadı. Gerekçe olarak, aslında haklı olduğumu, ama kendisinin Belediye Meclis Üyesi olduğunu, Başkan&[#]8217;la ters düşmek istemediğini, aksi halde işinin azalacağını söyledi. Bu, daha da korkunçtu.

Ben böyle çırpınırken, yakın zamanda yitirdiğimiz Ergun Uzun arkadaşım:

&[#]8220;Yahu Ali Abi, kırk kişilik bir otobüste bir müzik çalıyor. Bu müziğin hepsinin zevkine uyması mümkün değil. Ama otuz dokuzu ritme uymuş, kafa sallıyor. Bir tek sen mok koklamış gibi suratını asmışsın. Niye kendini paralıyorsun? Sen de yalandan kafa salla gitsin.&[#]8221;

[*] [*] [*]

Ne oldu?

Belediye binasını artık eski haline getirmek imkânsız.

Niye?

Bu kentin insanları yalandan kafa sallıyor da ondan.

Biz kent olarak, bu çarpık anlayışa alıştık. Uyum sağladık. Bizi sarsmaya, uyandırmaya çalışanlara da &[#]8220;ukala&[#]8221; diyoruz.

Hani bir zamanlar Çaycuma&[#]8217;dan geçerken SEKA Kâğıt Fabrikası&[#]8217;ndan kaynaklanan berbat bir koku vardı. Dışarıdan gelenler için bu koku dayanılmazdı. Ama orada yaşayanlar, bu rahatsızlığı duymazlardı. Çünkü alışmışlardı.

Aynen bizim de bu çarpık yapılaşma ve anlayışa alışmamız gibi&[#]8230;

Ama dışarıdan gelen birileri; bu gerçeği, yani kralın çıplak olduğunu tokat gibi yüzümüze vuruyor&[#]8230;

[*] [*] [*]

Geçen hafa İstanbul&[#]8217;dan iki arkadaşım geldi. İstanbul İktisat Fakültesi&[#]8217;nden sınıf arkadaşlarım. Kırk yıl sonra beni bulup geldiler. Onlara şehri gezdirdim. Akşam da bir mekânda yemek ve sohbet ile hasret giderdik. Gece, &[#]8220;biraz nostaljik olsun&[#]8221; diye Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Yayla Konağı&[#]8217;nda misafir ettim. Sabah erkenden gideceklerinden Sahil Kafe&[#]8217;de kahvaltı ettik. Onları yolcu ettim. Ertesi gün bir tanesi telefon etti. Söylediklerini aynen tekrarlıyorum:

&[#]8220;Her şey çok güzeldi. Teşekkür ederim. Ama bunları da söylemek zorundayım. Kusura bakma. Zonguldak konusunda büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Bir kere havanız kirli&[#]8230; Şehrin ortasından akan o dere, ne kadar pis ve bakımsız. Caddeleriniz dar, sıkış sıkış. Şehir plansız ve yapılaşma çirkin. Yemek yediğimiz yer, doğal güzelliklerle koyun koyuna ve mekân çok güzel. İşletmecisi de çok iyi ve ilgili. Ama bizden başka yalnızca iki masa vardı. Bu mekân burada olsa, en az bir hafta önceden yer ayırtmadan giremezsin, ful çekerdi. Demek ki, kent ekonomisi çok kötü... Kaldığımız misafirhane harikaydı. Tarih kokuyordu. İlgi de çok güzeldi. Bizim adımıza onlara teşekkür et. Kahvaltı ettiğimiz sahildeki kahvehane de çok ilginç ve güzeldi. Ama bu kadar doğası güzel, sahil kenti olan, eski bir sanayi kenti olan, anakentlerin ve sanayi bölgelerinin burnunun dibinde bu kadar kötü bir şehir yarattığınız için yuh olsun size&[#]8230;&[#]8221;

İnanın diyecek bir şey bulamadım. Çünkü arkadaşımın dedikleri sonuna kadar doğruydu, yıllardır bizim söylediklerimizi özetlemişti.

[*] [*] [*]

Aslında biz Zonguldaklılara &[#]8220;Başarısızlık Madalyası&[#]8221; vermeleri gerekir.

Neden mi?

Çok güzel bir doğanız var.

Deniz yolluyla kuzey ülkelerine ulaşım kolaylığınız var.

Eksik de olsa hava, kara, demiryolu ulaşımınız var.

Sanayi bölgeleri ve metropol kentler burnunuzun dibinde.

Türkiye&[#]8217;nin yılda 40 milyon ton tükettiği (biz bir buçuk milyon ton üretebiliyoruz) taşkömürü rezerviniz var.

Üstüne MTA raporlarına göre; dolomit, şiferton, kuvarsit, boksit (alüminyum), manganez gibi maden rezervleriniz var.

Deniz ve doğa turizmi potansiyeliniz var.

Tarıma elverişli topraklarınız var.

Ormanlarınız var.

Bünyenizde Erdemir, iki adım ötede Kardemir var.

Madencilik kültürünüz var.

Eğitilmiş işgücünüz var.

Genç ve tahsilli nüfusunuz var.

Bürokraside köprübaşı olabilecek hemşehrileriniz var.

Ülkenin dört bir yanında Zonguldaklı kolonileriniz var.

Var oğlu var!

Yani hiçbir eksiğiniz yok!

Ama ucube, her gün ekonomik ve sosyal anlamda gerileyen bir Zonguldak yaratmışsınız.

Az bir başarı (!) değil bu&[#]8230;

&[#]8220;Başarısızlık Madalyası&[#]8221; hakkımız.

Bari bu konuda hakkımızı isteyelim.

Yıllardır kent ekonomisini tek ürün kömüre bağımlı kılan&[#]8230;

Hadi hakkınızı yemeyelim, buna emekli ve üniversite öğrencilerini ekleyebilen&[#]8230;

Bu başarıda sonsuz emeği olan gelmiş-geçmiş vekillerimiz, belediye başkanlarımız, resmi-sivil zevatımız&[#]8230;

Binin otobüslere, kaç otobüs alırsa sizi&[#]8230;

Türkiye Büyük Millet Meclisi&[#]8217;ne (TBMM) gidin&[#]8230;

Hakkımız olan madalyayı iki kopya olarak alın, gelin.

Şehrin iki girişine asalım.

Gelen-giden herkes kıçıyla gülerek seyretsin.

Bundan sonra da bu tavrınızı sürdürün.

Etrafınızdaki yalaka, yağcı ve dalkavuklardan oluşan kuşatma duvarlarını daha da yükseltin.

Ukalaların sesi, sizi rahatsız etmesin.

Olur ya, kafanızı karıştırırlar.

Aynen devam edin.

Böylece &[#]8220;İhanet Madalyası&[#]8221; da alabilirsiniz.

İki madalya almak da az şey değil yani&[#]8230;

[*] [*] [*]

Bu tavanın tüm balıklarına esenlikler dilerim&[#]8230;