CHP´nin Zonguldak Milletvekilleri Sayın Ali Koçal ve Sayın Ali İhsan Köktürk´e kamuoyu adına bir mektup yazmayı ne zamandır düşünüyordum. Sanırım kaçınılmaz oldu.


Bir


Sayın Milletvekilleri, neden konuşmuyorsunuz? Neden çözümler konusunda somut öneriler sunmuyorsunuz, neden yumruğunuzu masaya vurmuyor, neden hizmetler konusunda baskı kurmuyorsunuz? Yani neden yoksunuz?


İki


Zonguldak yararına öneriler sunmaya çalışıyor, haberler yapıyoruz. Pek çok gazeteci meslektaşımız da aynı ve benzer konularda yazıp çiziyor. Ama galiba biz gölgemizle boks yapıyoruz. Hanginiz boksör, hanginiz ciritçi? Gerçekten bilmek istiyorum!


Üç


Mithatpaşa Tüneli, şehir planlaması, üniversite, sosyal sorunlar, tarımsal kalkınmada yeni açılımlar, denizcilik, yatımcı arayışları, havaalanı, Filyos Antik Kenti, kültür ve sanat yatırımları gibi bir çok konuda hangi fikir ve düşünceleriniz var?


Neden siz de Ak Parti Milletvekilleri gibi duymazdan geliyorsunuz? Bir arıza mı var?


Dört


Sayın Milletvekilleri. Seçimler olalı iki yol geçti. Allah aşkına ne zaman biraraya gelerek basının, kamuoyunun karşısına çıkıp bildiri yayınladınız, somut öneriler getirdiniz? Siz öneri getirdiniz de gazeteciler mi ambargo koydu? Biz önerince neden sesiniz çıkmıyor. Siyasete atılır, önünüzü keseriz diye mi endişe ediyorsunuz?


Beş


Sayın Koçal. Sayın Köktürk. Kırılmak, darılmak yok. Kırılacak birileri varsa bizleriz, halk! Şimdi öyle ikiniz de taca çıkmayın! Şurada bizbize dertleşiyoruz. Yerel seçimlerde Zonguldak başta olmak üzere bir çok yerde başarılı olmak, susmak için yeterli bir sebep midir?


Altı


Sayın Koçal. Sayın Köktürk. Siz susarsanız, bu halk ne yapsın? Siz susarsanız, iktidar partili Milletvekilleri ne yapsın? Ama diyorsanız ki "Her şey dört dörtlük" o zaman söyleyin de, yazmayalım. Boşuna enerji tüketmeyelim. Ama diyorsanız ki "Gazeteciler yazsın, biz kötü olmayalım" bakın bunu sizlere hiç yakıştıramam.


Bugün biraz agresifim!


Yarın öbür gün daha agresif olabilirim!



Hem sahtekar hem ukala!


Çinliler ile aramızda korkunç farklar var.


Bazen Orta Asya&[#]8217;dan gelip gelmediğimizden kuşkulanıyorum.


Adamlar aynı anda zıplayarak deprem yapabileceklerine inanıyor.


Biz onu bile yapamıyoruz.


Zonguldak´ta son zamanlarda nereye gitseniz sorunlar konuşuyor.


Ama çözüm bulması gerekenler ortalarda yok. Kimse biraraya gelemiyor.


Çünkü bunların bir çoğu zaten böyleydi.


Yeni bir şey değil.


Biz, çok büyük çoğunluğumuz daha yaşanabilir bir kent yaratmak için çaba sarf etmiyoruz.


Biraz sahtekarca, biraz ukalaca yaşıyoruz!



Mithatpaşa ve Ekmekçi


Yeni Adım Gazetesi´nde son günlerde Mithatpaşa Tüneli veya alternatif olabilecek Ekmekçi Tüneli üzerine daha fazla yazılar görmek beni mutlu ediyor.


Kerem Bayer arkadaşımız bu konuda Kilimli Bölüm´e gitmiş.


Ekmekçi Tüneli´nin çıkış noktasını araştırmış.


Orada oturan ve tünelin hikayesini bilen vatandaşlarla sohbet etmiş.


Çok sevindim.


Öyle ya da böyle hepimizi ilgilendiren bu noktada gösterdiği çaba için kendisine teşekkür ediyorum.


Bu tünel kimsenin değil.


Herkesin tüneli.



Yolu uzattım!


TRT´nin bir haftalık kurum içi semineri için Cumartesi günü Zonguldak´tan çıktım.


Kaç gündür Antalya Side´ye nasıl ulaşacağımı düşünüyordum.


Otobüsle gitmek dert. Havayoluyla ayrı bir dert. İsyanlar içinde yaptım hazırlıklarımı.



[*] [*] [*]



Cuma günü yayınlanan yazımda çocukluktan bugüne gelişen uçak serüvenimi anlatmıştım.


Bence herkesin benzer bir serüveni vardır. Orada sonuç olarak, uçağa binen kişilerin uzak yolculuklarını karayoluyla yapmakta ne kadar zorlanacaklarına dikkat çektim.


Hele hele bir de otobüsle gitmek zorunda kalırsanız.


Rotayı önce İstanbul´a yönelttim.


İstanbul´u tercih etmemin nedeni geçerli bir mazeret.


Sağ olsun yolculukla ilgili her şeyi Sandra hallediyor.


Yolculuğa çıkma sürecinde Havayolları&[#]8217;nda çalışan arkadaşlarımı hatırladım.


Üçü hostes, biri yardımcı pilot, biri Yer Kontrol Amiri toplam beş kişi.



[*] [*] [*]



Bir hafta olamayacağım.


Yazılarımı yazmaya çalışacağım.


Eminim yolu uzatmak zorunda kaldığım için söyleyeceğim çok şey olacak.


Sahi biz nasıl bir milletiz ki bir havaalanını açtıramadık?


Neyse, bana eyvallah.


Uçağı kaçırmamam lazım!