Zonguldak´ın, Zonguldaklıların aslında yakın zamana kadar çok fazla tanımadığı bir isimdi ZKÜ Rektörü Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz.


TBMM Başkanı Köksal Toptan´ın da destekleri ile üniversiteyi markalaştırmaya çalışıyor.


Yeni bölümler, yeni ufuklar, yeni atılımlar içinde. Konuşmanın ötesinde iş yapıyor. İcraat yapıyor.


Zonguldak´ı üniversite kenti yapmak için gösterdiği çabalar çok fazla.


Özür dileyerek bu kıyaslamayı yapmak durumundayım.


Bizim yerel yöneticiler gibi, siyasetçiler gibi bir saat dinleyip 2 saat konuşarak zaman kaybetmiyor.


Bol kepçe atıp günü kurtarma peşine düşmüyor.


Hesapta pratik, uygulamada pratik.


Zaman onun için ve ZKÜ ailesi için değerli.


Bunların farkında.


Tam bir icraat adamı.


Her zaman her yerde olabiliyor.


Onun bir hayali var. Çok daha fazla öğrenci. Çok daha fazla mastır öğrencisi. Çok daha kaliteli ve donanımlı bir üniversite. Kent insanının her alanda yararlanabileceği bir üniversite.


Zonguldak´ın son dönemlerde yönetici açısından yaşadığı kısır döngülere inat bir isim Açıkgöz.


Zonguldak ona çok şey borçlu. Üniversite kendisine çok şey borçlu. Ancak bunun farkında değiliz. Keşke Bektaş Açıkgöz gibi isimlerin sayısını arttırabilsek.


Bence son yılların trendi en çok yükselen ismi Bektaş Açıkgöz.


Daha da yükselecek.


Kendisini kutluyorum.



Harun Ersoy´un Atipaşa Tüneli


Mesleki büyüğümüz Harun Ersoy Mithatpaşa Tüneli konusunda verdiğim mücadeleyi anımsatarak onore etmiş.


Bende yalnız bırakmadığı için kendisine teşekkür ediyorum.


Mithatpaşa Tüneli ismi yerine mücadelemin karşılığında "Atipaşa Tüneli" olsun demiş.


Birincisi, paşalık nasıl bir şey bilmem.


İkincisi aklı başında hiç bir kimse adının bir tünele verilmesini istemez!


Mesela Türkiye´nin neresinde bir siyasetçi ismi taşıyan tünel var?


Sanırım yok.


Varsa da bir kaza olmuştur!


Keşke Polat Türkmen´de çaba gösterse de tünele onun adını versek!


NOT:


Sevgili Harun Ağabey bu tünelin açıldığını görmek nasip olsun yeter.


Sen en iyisi mi Atipaşa-Matipaşa karıştırma.


Bizim siyasiler alınıp hepten yan çizebilirler!



İzmirlioğlu konuştu, ya Milletvekilleri?


Dünkü "Muhalefet neden susuyor" başlıklı yazımın ardından arayan CHP İl Sekreteri Sayın Cevat İzmirlioğlu ne demek istediğimi sordu.


Özetle şöyle dedim.


"Milletvekilleri bir araya gelip sadece eleştiri değil somut ve kamuoyunun benimseyeceği önerilerle çıkmıyorlar.


Zaman zaman yazdığımda Cevat İzmirlioğlu açıklama yapıyor.


Ankara´da CHP Genel Sekreteri açıklamalar yapabilir.


Ama CHP lideri Baykal´da her gün konuşuyor.


Ben Cevat İzmirlioğlu´nun konuşmasıyla yetinmek istemiyorum."


Çok yazınca altında bir art niyet arıyorlar.


CHP neden sistemli bir kentsel ve somut muhalefet yapamıyor?


Sahi, konuşmamak ne zaman siyaset oldu.


Zonguldak´ın acil bekleyen yatırımları için ne yapıyorlar?


Bazen ben mi çok üzerlerine gidiyorum diye düşünüyorum.


Hayır ben az bile yazıyorum.


Dostluklar bir yana ancak bu suskunluğu Hem Sayın Ali Koçal´a hem Sayın Ali İhsan Köktürk´e yakıştıramıyorum.



- Denizli Valisi Yavuz Erkmen -


Denizli Valisi Sayın Yavuz Erkmen aradı önceki gün.


Pusula´nın 4. kuruluş yıldönümünü kutladı.


Çalışanları kutladı.


Okurlarımızı kutladı.


Zonguldaklıları selamladı.


Kendim ve arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum.


Sayın Erkmen´in Zonguldak´ta görev yaptığı dönemde sert dille eleştirdiğimiz zamanlar olmuştu.


Çünkü Zonguldak adına bir şeyler yapmak istiyordu.


Yaparken de risk alıyordu.


Bu nedenle onun bazı çabaları iktidar partisi Milletvekillerini ciddi anlamda rahatsız ediyor ve kıskançlığa neden oluyordu.


Her ne kadar yüksek sesle telaffuz edilemese de; "Herkes işini yapacak. Vali de görevini yapacak" şeklinde mırıldanmalar Ankara´ya gidiyordu.


Açıklamalar Erkmen´den gelince dolayısıyla da eleştirilerde ona gidiyordu.


Ancak kendisi bütün eleştirilerimize karşı her defasında en güzel yolun diyalog olduğunu gösterdi.


Sakin bir ses tonuyla asıl konuya en son gelir, kırıcı olmamaya özen gösterirdi.


Kendisinin bu yapıcı yaklaşımı karşısında şaşırtır, yazarken daha fazla irdelememizi sağlardı.


Yazmayın etmeyin demez takdiri gazeteciye bırakırdı.


Bir dönem çok kırıldığını hatırlıyorum.


Bir türlü anlaşılamamaktan dert yanıyordu.


Zonguldaklıyım diyen pek çok kişiden daha çok Zonguldaklı gibi davrandı.


Beş yılı Zonguldak´ta geçirdi.


Giderken istediklerinin çoğunu hayata geçirmedi.


Ancak sıkı mücadele etti.


Biz de katkıları ve çabaları için kendisine teşekkür ediyoruz.