Ülkemizde &[#]8220;Ilımlı İslam&[#]8221; yutturmacısıyla, dinsel rejime giden her türlü yasal düzenleme, Meclis çoğunluğuyla yapılıyor. İktidarı elinde bulunduran güçler; ellerindeki her türlü imkanı ve gücü kullanarak, ülkemizdeki tüm kurumları başta yasama, yürütme, yargı; ordu, eğitim-öğretim, basın ve TV&[#]8217;ler dahil olmak üzere denetim altına almış bulunuyor.

&[#]8220;Egemenlik milletindir&[#]8221; anlayışından uzaklaşılarak, &[#]8220;Allah, din, Kur&[#]8217;an, Peygamber, hadisler, halifeler ve din büyükleri ile İslami değerler&[#]8221; bolca kullanılarak, nihai amaçlar için halk etkilenmeğe çalışılıyor.

Toplumda, çağdaşlaşma yolundaki sosyal hayatımızın her bölümüne, devletimizin gücü ve imkanları kullanılarak, dinsel kökenli yaşam kültürleri ve inançlarıyla &[#]8220;toplumsal baskı&[#]8221; uygulanmasına yol açılıyor.

Adına &[#]8220;türban&[#]8221; denilen &[#]8220;sıkmabaş&[#]8221; şeklinde başa bağlanan örtü, sanki dinin simgesiymiş gibi algılatma yoluna gidilerek, özellikle kız çocuklarımıza eğitim ve öğretimin ilk basamağında benimsetilmeye çalışılıyor.

Anayasa Mahkemesi&[#]8217;nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi&[#]8217;nin kararları ortada dururken; ortaöğretimde, üniversitelerde serbest bırakılan türbanın, şimdilerde devlet dairelerinde ve TBMM&[#]8217;de de serbestçe kullanılması uygulamasına geçiliyor.

[*] [*] [*] [*]

4+4+4 sisteminde ilk sınıflardan başlayarak müfredattaki, &[#]8220;Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi&[#]8221; dersleri varken ve doğrudan İslam dini ve kültürünü öğretme amaçlı kullanılırken, bu yetmiyormuş gibi yine aynı içerikli &[#]8220;Kur&[#]8217;an-ı Kerim, Hazreti Muhammed´in Hayatı, Temel Dini Bilgiler&[#]8221; dersleri de eklenerek, seçmeli ders olarak uygulamada. &[#]8220;Dindar ve kindar nesil&[#]8221; böyle yetiştirilecek demek ki&[#]8230;

Çocuklarımız okul sıralarında Arap alfabesi öğrenmeye zorlanıyor. Hangi eğitimci kendi 85 yıllık alfabemiz dururken, okullarda &[#]8220;Kur&[#]8217;an alfabesi&[#]8221;ne (!) ihtiyaç duyar? Bu durum, 1928&[#]8217;de kabul edilmiş olan Yeni Türk Alfabesi&[#]8217;nin altını oyma düşüncesi olarak algılanıyor. Bu ve benzeri uygulamalar toplumda, laik cumhuriyeti ve Atatürk devrim ve ilkelerini birer birer ortadan kaldırma kuşkusu yaratıyor, çoğaltıyor.

Tabii ki, en üzücü konulardan biri de; kimi okul yönetici ve öğretmenlerinin Atatürk&[#]8217;ün resimlerini okul önlerindeki çöplüklere atmaları olayıdır. Milli Eğitim yetkilileri ise, ilçeden ile, ilden bakanlığa kadar seyrediyor. Devletin okullarında, devletin kurucusunun adı, fotoğrafları, fikirleri kapı dışarı ediliyor. Bunun lügatteki adı, &[#]8220;ihanet&[#]8221; olmalı. Bunları yapanların hepsi Atatürk&[#]8217;ün kurduğu okullarda okudular, meslek, ekmek ve makam sahibi oldular.

[*] [*] [*] [*]

Başta ABD ve AB ülkelerinin dayattığı &[#]8220;Ilımlı İslam Devleti&[#]8221; modelini oluşturmada araç olmak üzere, büyük çoğunluğu ele geçirilen basın ve TV&[#]8217;ler, &[#]8220;yandaş basın&[#]8221;, &[#]8220;yandaş TV&[#]8221;, &[#]8220;yandaş gazeteci&[#]8221; , &[#]8220;yandaş yazar&[#]8221;larıyla, yapılan her hareketi topluma &[#]8220;ileri demokrasi&[#]8221; adıyla sunuyorlar, çok bilen konuşmacılarıyla da toplumu ikna etmeye çalışıyorlar.

Yapılanlara karşı çıkanlara, ulusal bayramları ve günleri kutlamak isteyenlere polisimiz tarafından, copundan kalkanından başka, biber gazı, TOMA denilen araçlarla tazyikli su püskürterek direnişleri kırma, dağıtma yoluna gidilmekte. Gençler dövülerek, gözaltına alınarak, mahkeme kapılarında süründürülerek perişan ediliyor...

[*] [*] [*] [*]

Amaç; ulusal değerleri yok edilmiş, kişiliği, kimliği silinmiş, ümmet anlayışında, dinsel ibadetten başka bir şey düşünmeyen, güya &[#]8220;dindar bir nesil&[#]8221; isteniliyor. Böyle bir eğitim ve öğretimle ancak &[#]8220;kul&[#]8221; yetişir, &[#]8220;İslam Cumhuriyeti Ümmeti&[#]8221; oluşur.

Din; toplumda önemli bir öğedir, ama millet olmak için tek başına yeterli bir öğe değildir. Millet kavramında; aynı vatanda yaşama, dil, tarih, kültür birliği, birlikte yaşama ülküsü, temel taşlardır. Millet olma için; aynı vatanda birlikte yaşamanın yanında, aynı tarihi devirleri yaşama, aynı kültüre sahip olma, aynı dili kullanma, aynı ulusal ülküye inanma, geleceği birlikte kurma ülküsünde anlaşma gereklidir. Bugün Türkiye&[#]8217;de tek din ve inanç yoktur. Farklı din ve inançlarda büyük-küçük gruplar yaşamaktadır.

[*] [*] [*] [*]

Etnik yapı olarak da ülkemizde Türk kimliği içinde; soy, dil, tarih, kültür ve vatan birliği bakımından &[#]8220;kendini Türk kabul edenler&[#]8221; ile &[#]8220;siyasal, hukuksal ve toplumsal kimlik olarak Türk kimliği&[#]8221; taşıyan, &[#]8220;farklı soylardan olan ve farklı dilleri konuşan&[#]8221; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tümü yer alır. Bu anlayışla hepsi birden &[#]8220;Türk&[#]8221; ve &[#]8220;Türk ulusu&[#]8221; adında birleşmişlerdir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, &[#]8220;Madde 66: Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk&[#]8217;tür.&[#]8221; Bu madde ile Anayasamız yurttaşlar için ayrımcı değil, birleştiricidir. Anayasa&[#]8217;da sözü edilen Türklük, etnik yapı olarak değil, siyasal ve hukuksal anlamdaki Türklük&[#]8217;tür.

[*] [*] [*] [*]

İşte bu birbirinden farklı etnik yapılardan ve farklı din ve inançlardan gelen insanlar; çökmüş Osmanlı Devleti yıkıntılarından, yabancı devletlerin işgalleri altından, Mustafa Kemal önderliğinde ayağa kalkarak; birlikte misak-ı milli ile sınırları çizilmiş yurt toprağında, aynı tarihi süreci yaşayarak, ülkemizin kurtuluşunu birlikte sağlayarak, laik, demokratik sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti&[#]8217;ni birlikte kurarak, Anadolu kültür harmanında yaşantımızı geliştirerek, birlikte yaşama ülküsünde anlaşarak, aynı dilde (Türkçe) konuşarak-yazarak, kendimizi &[#]8220;Türk&[#]8221; diye tanımlayarak, &[#]8220;Türk ulusu&[#]8221; olmuştur.

Şimdi parçalanmak istenen, Atatürk&[#]8217;ün oluşturduğu işte bu ulusal birliktelik ve bütünlüğe dayalı &[#]8220;üniter devlet&[#]8221;tir. Çünkü Ortadoğu&[#]8217;da toprak, nüfus, ordu, bilim ve teknolojiyi kullanma, orta ve ağır sanayide gelişmiş bir Türkiye, başta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere, -hatta buna Arap ülkelerini de ekleyebiliriz- asla istenilmiyor. Ülkemizin yöneticileri ve politikacıları bu çıplak gerçeği görmemezlik etmemelidirler.

Çünkü bu proje, basından ve TV&[#]8217;lerden izlendiği kadarıyla Ortadoğu&[#]8217;ya sadece kan ve gözyaşı getirmiştir. Ülkeler ve halklar parçalanmış, yerinden yurtlarından edilmiştir. Ortadoğu Projesi&[#]8217;nin militan gücünü ise, başta PKK olmak üzere, bir çok terörist grup oluşturmaktadır. Emperyalizm bütün bu terörist grupları kendi çıkarları yolunda kullanmıştır, kullanmaktadır.

[*] [*] [*] [*]

Tam bağımsız, güçlü bir Türkiye, Batılı güçlerin istemediği bir ülkedir. Bu ülkenin temelini atan, kuran, geliştiren en önemli güç ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk&[#]8217;tür. &[#]8220;Türkiye Cumhuriyeti&[#]8221; kavramı, aydınlık, gelişmiş, çağdaş, uygar bir Türkiye&[#]8217;yi simgelemektedir. Kimi kurumlardan bu adı silmeye kalkmanın altında da bu düşünceyi yok etme anlayışının yatmakta olduğu görülüyor.

Ne yazık ki &[#]8220;Türkiye Cumhuriyeti&[#]8221; kavramının, sadece bir ad değil, aynı zamanda ilerici, aydınlanmacı, bağımsızlıkçı bir ruhu, anlayışı simgelediğini anlayabilmiş değiller.

Toplumumuz, cumhuriyet daha kurulmazdan önce, 1&[#]8217;inci Dünya Savaşı&[#]8217;nda &[#]8220;Gençliğe Hitabe&[#]8221;de sayılan bütün koşulları görmüş ve yaşamıştı. Kurtuluş Savaşı&[#]8217;nda ise, Önder&[#]8217;ine inanan halkın, en olumsuz koşullarda bile neler yapabileceğini emperyalist güçlere göstermiştir.

Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, savaştan sonra &[#]8220;Asıl savaş şimdi başlıyor&[#]8221; diyerek, kalkınmanın, aydınlanmanın, çağdaşlaşmanın, bilim ve teknolojide ilerlemenin işaretini vermiştir.

Cumhuriyet, günümüzde yaşanan her türlü olumsuzluğa rağmen yoluna devam ediyor, devam edecektir. Hiçbir siyasal gücün ömrü, cumhuriyeti yıkmaya, yok etmeye yetmeyecektir.