Dün 1 Mayıs kutlamalarındaydık.


TRT´ye birlikte çalıştığımız kameraman arkadaşımın acemiliğinden kaynaklanan sorundan ötürü çalışmaya biraz gergin başlasak da sonunu sağ salim getirebildik.


Yoğun katılımla başlayan 1 Mayıs kutlamaları geçen yıllara göre çok kalabalıktı.


Ancak görsel şölene dönüşmemesi, dönüştürülememesi büyük eksiklikti.


Kurumlar ve sendikalar adına çok kısa konuşmalar yapılabilirdi.


Olmadı.


Üç ayrı konuşma oldu.


Onlarda uzadıkça uzadı.


KESK adına İsmail Yıldız konuştu.


Maden Mühendisleri Odası adına Erdoğan Kaymakçı.


GMİS adına Ramis Muslu.


Alandan ayrılanlar oldu.


CHP Milletvekilleri Ali Koçal ve Ali İhsan Köktürk´ün alanda olması önemli bir jest oldu.


Ancak işler gereksiz yere uzatıldıkça onlarda sıkıldılar.


Kalabalığın arkası dağıldı.


Önü mecburen kaçamadı!


Son olarak GMİS adına Başkan Ramis Muslu konuşacaktı.


Arada sahne alan Fahri Bozbaş şarkılarına devam edince kısa kesmesi rica edildi.


Devam edince yeni bir hatırlatma yapıldı.


Fahri Hoca bu durumdan hoşnut kalmadı.


Ancak alandakilerin de haklı maruzatı vardı.


Hazırlık toplantılarına davetliydim.


Ancak katılamamıştım.


Katılamadığım için kendimde de hata buldum.


En azından tek metin üzerinde anlaşılmasını önerebilirdim.


Şimdi buradan öneriyorum.


Bir sonraki 1 Mayıs ya da benzeri programlarda hazırlanacak ortak metin birkaç farklı spottan oluşturulsun.


Gönüllü 5-6 kurumun temsilcisi sahneye birlikte çıksın.


Tabiî ki hitabet kabiliyeti olmayanlar sahneye çıkarılmasın! Her biri bir pasaj okusun.


Son noktayı GMİS Başkanı ya da temsilcisi koysun. Talepler sıralansın. Şarkılar söylensin.


Halaylar çekilsin.


Bizimkiler mikrofonu eline alınca tüm Türkiye onları dinliyor zannediyor ya, bitiyorum bu manzaraya.


Dostlar bana kızmasın.


Ne zaman isterlerse daha radikal önerilerimi sunabilirim.


Başka bir detay ise uzun yıllardır alanlara hasret kalanların dün 1Mayıs için Maden Anıtı´na gelmesiydi.



- Mehmet Haberal -


Başkent Üniversitesi Rektörü Prf. Dr. Mehmet Haberal, Ergenekon Terör Örgütü&[#]8217;ne yönelik operasyon kapsamında göz altında.


Artık sadece ´Ergenekon´ diyemiyoruz.


Mahkeme kararıyla sonuna ´Terör örgütü´ nüde eklemek gerekiyor.


Ne kadar ürpertici değil mi?


Terör ve Mehmet Haberal bir arada.


İşin en ilginç yanlarından biri de Mehmet Haberal Zonguldaklı.


Anası babası akrabaları halen Zonguldak´talar.


Dün bir dostumuz Zonguldak´ın ve Zonguldak medyasının Haberal´a destek konusunda neden çekimser kaldığını sordu.


Teknik anlamda izah etmeye çalıştım.


Haberal için Ankara´da yapılan destek eylemine CHP´nin eski ve mevcut milletvekillerinin yanı sıra bir çok Zonguldaklı katıldı.


Ne yazık ki Haberal´a gereken desteği veremedik.


Oysa Haberal, Rize´den daha fazla Zonguldak´ın değeri.


Geç kalmış sayılmayız.



Maden işçisi farkı!


Geçen yıllarda unutturulan 1 Mayıs kutlamalarını hatırladım dün.


Çetin Altun döneminde başlayan ve Ramazan Denizer döneminde hiç yapılamaz hale gelen


1 Mayıs kutlamalarını hatırladım.


Dün maden işçisi kalabalık bir katılımla alanlardaydı.


Bu sene 1 Mayıs&[#]8217;ın tatil olması elbette katılımı olumlu etkiledi.


Ancak Muslu´nun ve ekibinin yaklaşımını takdirle karşıladım.


Muslu konuşmasında gür ve net bir tonla gelişmeleri özetleyiverdi.


Ancak Ramis Bey ve yönetiminin önemli bir eksikliği bu işi görsel şova dönüştürmemeleri.


Türkiye´nin en güzel 1 Mayıs´ının Zonguldak´ta yapıldığı gösterebiliriz.


İşçi kıyafetli, kazmalı ve baretli işçilerin yürüdüğü bir 1 Mayıs düşünün.


Hatta yüzleri kömür karası.


Her müessese ayrı yürüyor.


Manzarayı bir hayal edin.


Çok mu zor.


Hayır çok kolay.


Bayram dediğiniz böyle olur.