Devletindi.


Kimin eli kimin cebinde belli değildi.


Orayı ´demir çiftlik´ zannedip at koşturanlar vardı.


Bazen kar, bazen zarar ediyordu.


Ama Ereğli, az ya da çok her dönem ondan nemalanıyordu.


Çalışanı piyasaya göre çok yüksek maaş alıyordu.


Para görmemişler şımarıyordu.


Har vurup harman savuruyordu.


Piyasa allak bullak oluyordu.


Pazar ateş pahası, kiralar el yakıyordu.


Yakasına işyeri kartı takan itibar görüyordu.


Her yerden alışveriş yapıyordu.


Erdemir kartı tüm kapıları açıyordu.



[*] [*] [*]



Tüm bunlar bir yana.


En kötü döneminde bile yatırımdan vazgeçmedi.


Teknolojisini hep yeniledi.


Kurumlaştı.


Büyüdü.


Gelişti.


Sonrada özelleşti.



[*] [*] [*]



Vizyonu, misyonu vardı.


Her zaman personel politikası vardı.


İş kuralları vardı.


Pazarlama ve satın alma kuralları vardı.



[*] [*] [*]



Ereğli´de iken Erdemir´in matbu evrak basım ihalelerine girerdik.


İş dört dörtlük olmazsa satın alma kabul etmezdi.


Hatta ceza müessesesi de işlerdi.


Bu, diğer malzeme alımlarında da aynı idi.


Erdemirle çalışan, Erdemir gibi çalışacak.


[*] [*] [*]


Sonra özelleşti.


İşler daha bi sıkılaştı.


Artık daha radikal kararlar alınıyor.


Örneğin maaşlardaki indirim.


Kimsenin ´gık´ı çıkmadı.


Zor bir durum.


Çalışan için.


Ereğli için.


Erdemir için.



[*] [*] [*]



Ereğli´den geldikten sonra kısa bir süre TTK´nın matbu işlerlinin basım ihalelerine de girdik.


İşler hazırlandı.


Kimse sormadı;


&[#]8220;İşler ne zaman teslim edilecek?&[#]8221;


&[#]8220;Şartnameye uygun mu?&[#]8221;


Teslimde de aynı konular.


Teslim alınırken kontrol yok.


Sayım yok.


Bir tutanak.


Gerisi fasarya.



[*] [*] [*]



Niye yazdım?


Şu sıralar Erdemir´e kömür veren özel sektörün tam anlamıyla gün yüzüne vurmayan sıkıntısı var.


Bir&[#]8230; Erdemir ´devlet malı´ değil.


İki&[#]8230; ´Yat gölgede, müdürü bağla bölgede´ Erdemir´e işlemez.


Üç&[#]8230; TTK´nın küçülmesine bir de bu açıdan bakın.


Yani;


Kurumsallaşma.


Teknoloji.


Üretim.


İyi günde kötü günde hep Erdemirlilik ruhu var.


Ama TTK´lılık&[#]8230;


Ya da Zonguldaklılık ruhu yok.


Son söz;


TTK´da meydanı boş bulup at koşturanlar.


Erdemir´de küle takıldı.


Onlar tabiî ki işine bakacaklar.


Yerse...


Merak ettiğim şu;


Erdemir´in yıllar önce çözdüğü ´yat gölgede´ işini TTK neden çözemez.


Erdemir kül yutmazken, TTK neden?...


Neyse.


Bizden bu kadar.



Nezleyim de...


Timurlenk, Akşehir´de karargah kurunca, şehir halkı adına Nasrettin Hoca ile eşraftan iki zat hatır sormaya gittiler. Kahveler içilip sohbet edildikten sonra, Timur sormuş:


- Karargahımı nasıl buldunuz?


Beylerden biri cevap vermiş:


- Çok güzel ama fena bir koku var!


Timur fena halde kızmış, yanındakilere "Alın şu adamı, boynunu vurun" demiş ve öteki beye dönmüş:


- Koku var mı?


Adam korkusundan:


- Ne münasebet efendimiz, misk-ü amber kokuyor, deyince Timur gene kızmış :


- Neresi misk kokuyor dalkavuk herif! Alın şunun da boynunu vurun!


Sonra aynı soruyu Hoca´ya sormuş. Hoca bakmış pabuç pahalı, yapıştırmış cevabını:


- Vallahi hükümdarım ne diyeyim, nezleyim burnum koku almıyor.