Rumeli bölgesi İstanbul ve Çanakkale boğazlarından başlayarak Köstence&[#]8217;ye kadar olan Ege Denizi ve Karadeniz arasındaki bölgeyi içermektedir. Bu bölgede Marmara&[#]8217;da Silivri ilçesine yakın İnciez veya İnceğiz adlı yerleşim yerini görünce Zonguldak&[#]8217;taki incivez yerleşim yeri aklıma geldikten sonra aradaki benzerlikleri araştırarak bu yazı yazılmıştır. M. Tayyib Gökbilgin&[#]8217;in İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi yayınlarından çıkmış Rumeli&[#]8217;de Yürükler, Tatarlar ve Evlâd-ı Fâtihân adlı Osman Yalçın Matbaası İstanbul 1957 tarihli kitabında Yürükler, Tatarlar ve Evlad-ı Fatihan&[#]8217;ın yerleşim yerleri hakkında bilgiler verilmektedir. Aynı kitabın içinde Rumeli&[#]8217;deki Yürük taifeleri, Fatih Kanunnamesinde Yürükler, Yürük Kanunnamelerinde Yürükler hakkında bilgi verildiği gibi Naldöken Yürükleri, Tanrıdağı (Karagöz) Yürükleri, Selanik Yürükleri, Ofçabolu Yürükleri, Vize Yürükleri, Kocacık Yürükleri ile birlikte Aktav Tatarları, Tırhala Tatarları, Yanbolu Tatarları, Bozapa-Bozata Tatarları hakkında bilgiler verilmektedir. Yürüklere ait Mühimme Defterleri 1509-1606, Yürüklere ait vesikalar listesi 1555-1775, Kocacık Yürükleri Defteri 1543 tarihlerini taşıdığı gibi Evlad-ı Fatihan&[#]8217;a ait belgeler 1691-1697, 1704, 1716, 1828 tarihlerini taşımakta ve Başvekâlet Osmanlı Arşivinde&[#]8217;de 1691-1846 tarihli belgelerle Yürükler&[#]8217;in Rumeli&[#]8217;deki dağılışlarını gösteren haritalar da aynı kitabın içinde bulunmaktadır.

Rumeli adıyla ilgili olarak wikipedia adlı internet sayfasında aşağıdaki bilgiler yer almaktadır:

Rumeli&[#]8217;nin sınırları Kuzey Bulgaristan, Batı Arnavutluk ve Mora yarımadası tarafındaki Güney Arnavutluk&[#]8217;u, veya diğer bir ifadeyle içerisinde İstanbul ve Selanik, Trakya ve Makedonya&[#]8217;nın dâhil olduğu bölgeleri ifade eder. 16. yüzyıl&[#]8217;da Rumeli eyaletinin kapsadığı alan günümüz Bulgaristan´ı, güney Sırbistan, Makedonya, Bosna-Hersek, Karadağ, Arnavutluk ve Tesalya (orta Yunanistan) bölgelerini içermekteydi. 17.yüzyıldan başlayarak kurulan yeni eyaletler sonucunda Rumeli eyaletinin sahası giderek daralmış ve 1864´e gelindiğinde sadece Arnavutluk ve batı Makedonya mıntıkalarından ibaret olmuştur. 1864´ten sonra yürürlüğe giren Vilâyât-ı Umumiye Nizamnâmesi ile birlikte Rumeli eyaleti ortadan kaldırılmıştır. Son olarak Rumeli ismi son olarak daha çok merkezi Arnavutluk´la çizilen ve Garbi (Batı) Makedonya´yı ve Manastır Vilayetini de içine alan bölgenin adıdır. İdari yapıdaki değişikliklerle,1870 ve 1875&[#]8217;de Rumeli ismi de mülki taksimatla uyumlu hale getirilmiş ve temsili de durdurulmuştur. Doğu Rumeli 1878&[#]8217;de Berlin Antlaşması ile Osmanlı İmparatorluğu ile özerk bölge hâline getirilmiştir; fakat 18 Kasım 1885 tarihinde savaşsız bir ihtilalden sonra Bulgaristan´la bütünleşti. Bugün "Rumeli" ismi bazı zamanlar Türkiye´nin Avrupa kıtasındaki toprakları (Edirne, Kırklareli, Tekirdağ illerinin tamamı, İstanbul ve Çanakkale illerinin Avrupa Yakası ) için kullanılır.

M. Tayyib Gökbilgin&[#]8217;in adı geçen kitabında yer alan isimler T.C. İçişleri Balkanlığı Yayınları&[#]8217;ndan Başbakanlık Devlet Matbaası Ankara 1946&[#]8217;da basılmış iki ciltlik Türkiye&[#]8217;de Meskûn Yerler Kılavuzu adlı kitaptaki yerleşim yeri adlarıyla karşılaştırılarak aradaki benzerlikler ortaya konmaya çalışılmıştır. Rumeli&[#]8217;de Yürükler, Tatarlar ve Evlâd-ı Fâtihân adlı kitabın 9. sayfasında Yürüklerin Balkan Yarımadası&[#]8217;na gelişleriyle ilgili şu bilgiler verilmektedir:

Ortaçağ&[#]8217;ın ikinci kısmında Balkan Yarımadası&[#]8217;na muhtelif dalgalar halinde gelip de Bizans İmparatorları tarafından burada yerleştirilen birçok Türk halkı bulunduğu malumdur. X. asırdan itibaren Peçenekler, Oğuzlar, Kumanlar şimal (kuzey) yoluyla Tuna&[#]8217;dan geçerek muhtelif zamanlarda gelmiş ve muhtelif yerlerde iskân edilmişlerdir. IX. asırda bile Bizans kaynaklarında &[#]8220;Vardarlı Türkler&[#]8221; diye zikredilen bazı Türk gruplarının Selanik civarında yerleştikleri vakidir&[#]8221; ifadesi yer alır. 13. sayfada ise Yürüklerin ilk olarak Rumeli&[#]8217;ye geçirilmeleri Avrupalı âlimlerde umumiyetle Beyazıd I. (Yıldırım) devrinde kabul edilir. Aynı kitabın 29. sayfasında &[#]8220;İmparatorluk&[#]8217;un Kuruluş Devri nihayet bulup da yeni fethedilen memlekette birçok hususların bir teşkilat altına alınması ve aynı zamanda coğrafi ve siyasi sebeplerin tesiri ile meydana gelen yeni vaziyetlerin icaplarına uymak zarureti hâsıl olunca her şeyden evvel askeri bir karakter taşıyan bu İmparatorluk&[#]8217;ta Yürüklerin de askeri ve dolayısıyla mali durumları bir esasa bağlanmıştır. Bu Kanunname Yürükleri yirmi dörder kişilik kısımlara tefrik etmiştir&[#]8221; ifadesi yer almaktadır. İmparatorluk&[#]8217;un imar ve savaşta da vurucu gücünü oluşturan Yürükler, Rumeli bölgesinde devletin yıkılışına kadar sayıları azala azala günümüze kadar varlıklarını Evlâd-ı Fâtihân olarak sürdürmüşlerdir.

&[#]8220;Yürüklerin bulundukları yerler yalnız nomad (konar-göçer) hayatın birer tezahürlerini ifade eden yayla, kışla, oba vs. gibi isimlerden teşekkül etmiş; mesela Sula Yaylası, Çukur Kışla, Sarıca Obası, Karlı gibi isimlere tesadüf ettiklerimiz olmayıp aynı zamanda Türkçe bir şahıs adından veya lakabıyla adlanmış mahallerde de onları aramamız lazım geldiği XVI. ve XVII. asırlardaki yer isimlerinin tetkikiyle anlaşılmaktadır. Bunlar; Yürükçü Kulübesi gibi isimlerle münhasıran bir Yürük&[#]8217;e göre ad almış olan yerlerde oturmuş değillerdir. Filhakika Köz Yürüğü, Sazlık Yürüğü, Yürük Kasım, Yürük Hacı veya Yürüklü Doruk, Yürükler, Yürük, Donuk Tatar, Yeni Tatar, Tatarlar, Tatar Gibi, Hacı Ali Yürüğü, Balta Yürüğü, Çolak Tatar, Çevik Tatar, Uzunca Tatar gibi adlarla tesmiye edilen yerler muhakkak ki Yürük ve Tatarların nomad veya sedanter bir halde kesif olarak bulundukları, bir kısmının sonradan kaybolduğu, bazısının da uzun müddet hatta zamanımıza kadar devam edip geldiği mahallerdir. Diğer taraftan zamanla harpler, istilalar, muhaceretler sebebiyle buralarda Türk unsurunun azalması ve Türk olmayan milletlerin çoğalmasıyla bittabi bu isimler değişmiş, değiştirilmiş, hiç değil ise orada hâkim olan milletin lisanına, lisanının ahenk kaidesine uydurulmuştur. Mesela Köstence civarında gördüğümüz Gargalacu&[#]8217;nun eski bir kargalık, Tatlageacu, Chioseler (Köseler), Kulakovo köylerinin eski Kocacık yürüklerinin bulunduklarını defterlerden anladığımız, yine o havalideki Kulaklı, Köseler, Tatlıcık&[#]8217;dan başka bir şey olamayacakları aşikârdır. Bu geçen asrın son ve bu asrın başındaki vaziyettir. O mıntıkalardaki Türk unsurun daha azaldığı ve mütemadiyen azalmakta olduğu bugün ise bu köy adları şüphesiz daha büyük mikyasta (ölçekte) Bulgarlaşmış, Romenleşmiş, Yunanca ve Sırpça bir şekil almıştır&[#]8221;.

Tayyib Gökbilgin&[#]8217;in kitabında Rumeli&[#]8217;de kullanılan Arapça, Farsça şahıs adlarıyla dini ve mistik isimlerin listesiyle Türkçe aslından isim, sıfat ve fiillerden oluşan listeler verilmiştir. Aynı kitabın 105. sayfasından itibaren köy adlarının &[#]8211;lı eki ile başlayanları, -cı, &[#]8211;cılar ekiyle yapılmış olanları yer almaktadır. &[#]8211;lı ekiyle yapılanlar: Osmanlı, Bektaşlı, Çakırlı, Aladağlı, Hasbeğli, Ambarlı, Çardaklı, Taşlı, Söğütlü, Çayırlı, Pürçekli, Maşatlı, Köseli, Kasaplı, Güdeli, Kılavuzlu, Kocayusuflu vd. &[#]8211;cı, &[#]8211;cılar, -ce, -cık ekiyle yapılanlar: Kılıçcı, Balcı, Cinci, Bakırcılar, Doğancılar, Çavuşlar, Döğenciler, Sofular, Yürükler, Ömerce, Ahmetce, Kayacık, Kuyucak.

Yerleşim yeri adlarına örnekler: Hacıköy, Yeniköy, Yeniceköy, Çavuşköy, Sarıköy, Tepeköy, Kadıköy, Ağaköy, Oğuzköy, Akıncıköy, Hüseyinbey, Hasanbey, Alibey, Eymirbey, Çobanoğlu, Kocamusa, Karahamza, Alagöz, Karagöz, Karaburun, Güngörmez, Ahili( Ahıllı), Korucuobası, Kurtkayası, Değirmenderesi, Paşaderesi, Tavşanderesi, Koyunpınarı, Karaviran, Gökçeviran, Yılanlık, Balçık, Kayalıdere, Elmalıdere, Taşağıl, Akpınar, Karapınar vb. yerleşim yerleri adı geçen eserde yer almaktadır. Daha sonra Rumeli&[#]8217;deki Ahıyolu, Aydost, Akkerman, Bender-Kili, Babeski, Dobruca, Edirne, Filibe, Hırsova, Karinâbad, Kırkkilise (Kırklareli), Provadi, Ruskasrı, Silistre, Şumnu (Niğbolu), Tekfurgölü, Varna, Yanbolu, Yenicekızılağaç yerleşim yerlerindeki köylerin listesi de alfabetik olarak eşkinci (savaşa giden atlı asker) ve yamaklarıyla birlikte verilmektedir.

İstanbul Boğazı&[#]8217;nın Karadeniz girişinden Köstence&[#]8217;ye kadar olan sahili ve iç kesimlerinde yerleşen Yürük ve Tatarlarla 1691 yılından itibaren Evlâd-ı Fâtihân olarak adlandırılan grupların Rumeli&[#]8217;de bıraktıkları adlarla Zonguldak bölgesindeki köy adlandırmaları arasında büyük benzerlik olduğu Meskûn Yerler Kılavuzu adlı kitaptaki adlara bakıldığında rahatlıkla görülebilir. Zonguldak bölgesine doğudan ve güneyden gelen gruplar burada söz konusu edilmemiştir.