Özetle şöyle
- Zonguldak&[#]8217;ın yeni ve sistemli bir kentleşmeye ihtiyacı var.
Filyos&[#]8217;u planlı bir yapılaşma ile Zonguldak&[#]8217;ın merkezi haline getirmek mümkün.
Bunun büyük ekonomik zorlukları var.
Elbette bunlar yeterli değil.
Ata zorluğun çözümü için püs noktasını da hatırlatıyor.
Şöyle diyor
- İstenmesi durumunda kenti başka yerde yeniden inşa etme imkanı var. Ancak bunu halkın ve siyasilerin de istemesi, büyük kaynak aktarılması lazım.
Yetti mi?
Yetmedi?
Sorun da tam burada başlıyor zaten.
Bizde bunları düşünecek siyasetçi var mı?
Siyasetçiden de öte halk var mı?
Geçtiğimiz hafta Ankara Batıkent&[#]8217;te idim.
Düzenli ve planlı yapılaşmanın nadir örneklerinden biri burası.
Her evin bir bahçesi var.
Bahçesinde kiraz ağacı var.
Hangimiz böyle bahçeli evlerde yaşamayı özlemiyoruz.
Bununda ötesinde geniş yolları ve trafik sorunu olmayan nadir yerlerden biri Batıkent.
Bizim neden bir Batıkent&[#]8217;imiz yok.
Zonguldak&[#]8217;ın Filyos&[#]8217;a taşınması çok mu zor?
Kesinlikle hayır.
Ancak toplum isteyecek.
Siyasetçilere baskı yapacak.
Hangi toplum, hangi siyasetçilere baskı yapacak?
Bu siyasetçiler hangi toplum baskısını dinleyecek?
Bu radikal çözüme ben &[#]8216;Evet&[#]8217; diyenlerdenim.
Önce Filyos ile bağlantı yollarının yapılması gerekiyor.
Sonra Filyos&[#]8217;da her taraf talan edilmeden planlı bir imar çalışması gerekiyor.
Deniz var.
Liman yok.
Hava kirliliği yok.
Tarihi doku var.
Tarım ve ziraat alanlarına yakın.
Düz alan çok fazla.
Belediye Başkanı Hilmi Uzun&[#]8217;du.
Uzun uzun anlatmalarımıza rağmen anlamıyordu.
Şimdi Ömer Ünal başkan oldu.
Kafasını kullanırsa bir yerden başlar.
Zonguldak dışında uydu kentler kurulmadığı sürece burada üst üste çıkmaya devam edeceğiz.
Ki bu siyasetçiler, yerel yönetimler ve kafa yapısıyla başka çaremiz de yok.
Zonguldak limanı Zonguldak Belediyesi&[#]8217;ne devredilsin
Zonguldak Belediyesi öz gelirden yoksun.
Para lazım.
Mani lazım.
Öz geliri olmayan bir belediyede ne yapsanız her şey güdük kalır.
Önceki dönemde de bu öneriyi yapmıştım.
Şimdi de yapıyorum.
Türkiye Taşkömürü Kurumu&[#]8217;nun işlettiği Zonguldak Limanı&[#]8217;nın kahrını çeken Zonguldaklı.
Parasını kazanıp Ankara&[#]8217;ya borç kapatmak için gönderen TTK.
Biz TTK&[#]8217;yı çok seviyoruz.
Onun Genel Müdürü Sayın Rıfat Dağdelen&[#]8217;i de çok seviyoruz.
Onlar ayrı şeyler.
Ancak bu limandan yükselen kömürün tozunu, trafiğinin yükünü Zonguldaklı çekiyorsa liman gelirleri de halkın yararına kullanılmalı.
Liman Zonguldak Belediyesi&[#]8217;ne devredilmeli.
Gonca başaramadı.
Çünkü Genel Müdür Dağdelen&[#]8217;in üç metrelik istinat duvarı için ortalığı bir birine kattı.
Belki Eşref başarır.
23 Nisan!
Çocukluğumun 23 Nisan&[#]8217;ları çok başkaydı.
Ayaklarımda kara lastik, çantamda mısır ekmeği ile giderdim okula.
Bugün hala ayakta duruyor kapıları kitli o ahşap bina.
Şiir okuturdu öğretmenimiz böyle günlerde.
Unutunca sözlerini en çok kızlar gülüşürdü.
Çocukluğumun okul günleri bugünlerden çok farklıydı.
Gaz lambasında ders çalışıp duvarda ki gölgemi yakalamaya çalışırdım.
Gölgem kaçtı ben kovaladım!
