Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü&[#]8217;nde 11 Mart 2013 Pazartesi günü 08.00-16.00 vardiyasında çalışan işçiler, iş bitiminde ocaktan çıkmayarak, &[#]8220;kendilerine yapılan baskıları&[#]8221; protesto etmişler. Ben, bu olayı 67 TV haberlerinden öğrendim.

Yüzü-gözü kapkara olmuş bir işçi; ocak işleri bittikten sonra 15.30&[#]8217;da &[#]8220;kuyu dibinde&[#]8221; toplandıklarını ve &[#]8220;kendilerine uygulanan baskı yöntemlerini protesto etmek için dışarı çıkmama kararı&[#]8221; aldıklarını belirtti.

Sonradan işin gerekçesini öğrendik: İşçiler maden ocağına girdikten sonra, işveren yöneticilerinin emirleri gereği &[#]8220;demir kapıların üstlerine kapatıldığını&[#]8221; söylediler. Bunun üzerine de vardiya süresinde görevlerini yaptıktan sonra, &[#]8220;Siz misiniz demir kapıyı üzerimize kilitleyen? İşte biz de ocaktan dışarı çıkmıyoruz&[#]8221; demişler.

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Başkanı Eyüp Alabaş, &[#]8220;İşveren ile anlaşmaya vardık. Bunun üzerine işçi arkadaşlarımız eyleme son verdiler&[#]8221; diye açıklama yaptı.

Eylem sırasında iki slogan dikkatimi çekti. Biri; &[#]8220;Baskılar bizi yıldıramaz&[#]8221;, diğeri, &[#]8220;İşte madenci, işte sendika.&[#]8221; Birincisinde, &[#]8220;kendilerine olan güveni&[#]8221; ortaya koyarken, diğerinde de, &[#]8220;kendilerine sahip çıkacak gücün sendikaları olduğunu&[#]8221; belirtiyorlardı.

[*] [*] [*] [*]

Sanırım daha önce TTK ocaklarında bir-iki defa daha böyle benzer eylem oldu. Yerüstünde yaşayanlar, &[#]8220;insanın kendisini yeraltına kilitlemesi&[#]8221; olayını nasıl değerlendirirler, bilmiyorum. Çeşitli sorunlarının çözülmesi için işçiler, bürokrasiden umudu kestiklerinde, &[#]8220;kendilerini maden ocağına hapsediyorlar&[#]8221; işleri bittiği halde. Evde çoluk-çocuk baba yolu beklerken, böyle bir eyleme karar vermek, yine de &[#]8220;helal olsun&[#]8221; dedirtiyor insana...

Belki maden işçileri için kendilerini yeraltına hapsetme &[#]8220;basit bir eylem&[#]8221; sayılabilir. İşletmeyi yönetenlerin işçileri &[#]8220;disipline&[#]8221; etmeleri için başka yol-yöntem bulamamaları da dikkat çekici, nereden bakılsa&[#]8230;

Zonguldaklı işçilerin bu eylemi, bana &[#]8220;mükellefiyet&[#]8221; döneminde Kütahya/Tunçbilek maden ocaklarında uygulanan benzer bir &[#]8220;demir kapı olayını&[#]8221; ve burada maden şehidi olan bir gence yakılan ağıtı hatırlattı.

[*] [*] [*] [*]

Maden işletmecilerinin, &[#]8220;maden işçilerinin üzerine demir kapıları kilitlemesi&[#]8221; yöntemi, 70 yıl önce mükellefiyet dönemlerinde de uygulanmış. 2&[#]8217;nci Dünya Savaşı yıllarında 1940&[#]8217;da başlayıp 7 yıl kesintisiz yürütülen &[#]8220;mükellef amele&[#]8221; uygulaması, sadece Zonguldak madenlerinde değil, kömür üretimi yapılan her yerde, örneğin Kütahya-Tunçbilek linyit kömürü ocaklarında da uygulanır. Kütahya&[#]8217;nın Tavşanlı bölgesinden derlenen &[#]8220;Mükellef Türküsü&[#]8221;, sanki bu mükellef uygulamasının canlı tanığı gibidir.

Tunçbilek&[#]8217;te maden ocağına giren işçilerin üzerine kaçmamaları için kocaman bir demir kapı kapatılır ve başında da jandarma bekler. Eğer kaçan olursa, arkalarından kurşunlanırlar. Bir gün ocakta göçük meydana gelir ve kapıların kapalı olmasından dolayı da işçiler dışarıya çıkamazlar. Türkü, Tunçbilek kömür ocaklarında &[#]8220;mükellef&[#]8221; olarak zorla çalıştırılan bir gencin hikayesini anlatıyor.

Anonim bir ağıt olarak söylenen türkü, bahsi geçen gence ve günümüzde maden ocaklarında göçük altında kalanlara ithaf edilmiş. Türküyü, halk müziği sanatçısı Nida Ateş seslendirmiş. Türkü de ismi geçen İlet (Küçük İlet), Tunçbilek&[#]8217;in eski adı olarak bilinir.

[*] [*] [*] [*]

Mükellef Türküsü

mükellef ilan oldu gelin dediler

cehennem deliğine girin dediler

yeni de kartımı aman, elime de verdiler

aman da beyim, vay efendim, bu nasıl emir

kapandı kapılar, sürüldü demir

aman da beyim, vay efendim, künyem yazıldı

ilet mezarlığına kabrim kazıldı

[*]

mükellefin önüne astılar bayrak

ankara´ya gitti gelmedi evrak

elli binliği verem sürgünden bırak

aman da beyim, vay efendim, bu nasıl emir

kapandı kapılar, sürüldü demir

aman da beyim, vay efendim, künyem yazıldı

ilet mezarlığına kabrim kazıldı.

[*]

mükellefin önünde yerli de kantarlar

anafora dadanmış gavur muhtarlar

mükelleften kaçanı sürgün yaparlar

aman da beyim, vay efendim bu nasıl emir

kapandı kapılar, sürüldü demir

aman da beyim, vay efendim künyem yazıldı

ilet mezarlığına kabrim kazıldı

[*]

evimizin önünde kurşun saçarlar,

jandarmalar gelmiş beni sorarlar,

mümkünü yok, çaresi yok beni de tutarlar.

aman da beyim, vay efendim bu nasıl emir

kapandı kapılar, sürüldü demir

aman da beyim, vay efendim künyem yazıldı

ilet de mezarlığına kabrim kazıldı.