&[#]8220;Gacal&[#]8221; sözcüğünün ne anlama geldiğini bilmezdim. Günlerden bir gün Dr. Yaşar Kalafat hoca, telefonda, Trakya&[#]8217;da kullanılan gacal sözcüğü ile ilgili bilgi toplamamı istedi ve ekledi: Gacallar eski Türk boylarından bir boyun kalıntılarıdır. Bunu duyunca bu sözün içeriğini araştırmaya başladım. Lüleburgaz, Babaeski, Edirne, Kırklareli, Vize, Pınarhisar, Demirköy vb. il veya ilçelerde sözcüğü yaşlıların bildiğini ve yerleşik ahali anlamında genelde köylerle ilgili kullanıldığını gördüm. Yaşlılar &[#]8220;Falanca köy, gacaldır. Fişmanca köy, gacal değildir&[#]8221; diye tanım yapıyor, yerleşik ahalinin yeni gelen birine &[#]8220;Sen gacal mısın?&[#]8221; diye sorduğunu söylüyorlardı. Gacal olmak, yerleşik ahali olmak, gacal olmamak, muhacir olmak, mübadil olmak veya o bölgeye dışarıdan yabancı biri olarak gelmek anlamında idi. Gacallık yerleşik ahalinin kendine verdiği bir isimdi.

Zonguldak ili Kozlu ilçesi Kargalar köyüne bağlı Demirciler Mahallesi&[#]8217;nde bir sülalenin adı Gacaloğlu&[#]8217;ydu. Trakya ile Güney Batı Karadeniz bölgesinin denizden birbirine bağlı oluşu Trakya&[#]8217;dan bir Gacal&[#]8217;ın bölgeye yerleştiğini, evlendiğine ve çoluk çocuk sahibi olduğuna bir işaret olabilir. Çocukluğumda duyduğum Gacaloğlu ile ilgili bir olay şöyledir:

Gacaloğlu Kozlu&[#]8217;ya gider. Kozlu&[#]8217;dan büyük bir balık alarak evine gelir. Akşam güle oynaya herkes pişen balığı ağız tadıyla yer. Fakat balığın kılçıklarından biri Gacaloğlu&[#]8217;nun nefes borusuna takılır. Neşe bir anda endişeye ve korkuya dönüşür. Gacaloğlu ne yaptıysa kılçık nefes borusundan çıkmaz. Olay kısa sürede diğer köylerde de duyulur. Herkes çevrede sevilen Gacaloğlu&[#]8217;na ziyarete gider. Gacaloğlu yemek yiyemez ve git gide zayıflar. Gelen ziyaretçilerden biri çok cahilce bir tedavi yöntemi önerir. Ziyaretçiye göre güya &[#]8220;Balık kılçığını köpek nefesi eritir&[#]8221; miş. Ziyaretçilerden hiç biri Gacaloğlu&[#]8217;nu &[#]8220;Doktora götürelim, muayene ettirelim, hastaneye kaldıralım&[#]8221; vb. tekliflerde bulunmaz.

Gacaloğlu zengin biridir. Arazileri olduğu kadar koyun ve davar sürüleri de vardır. Bu sürüleri koruyan iki kocaman köpeği bulunmaktadır. Ziyaretçinin bu teklifi hemen uygulamaya geçirilir. Köpeklerden en büyüğü evin içinde hasta yatağında yatan Gacaloğlu&[#]8217;nun önüne getirilir. Köpeğin nefes alışı sırasında Gacaloğlu&[#]8217;na ağzı açtırılır ve köpeğin burnu Gacaloğlu&[#]8217;nun ağzına sokulur. Köpek yeterli süre bekletildikten sonra tedaviye ara verilir. Kılçığın erimesi beklenir. Bu olaydan birkaç gün sonra köpek ölür. Meğer köpek kuduz hastalığının son aşamasındaymış. Dolayısıyla köpekteki kuduz virüsü Gacaloğlu&[#]8217;na bulaşır. Zavallı Gacaloğlu kısa sürede kuduz hastalığının belirtilerini göstermeye başlar. Vücudunda kramplar oluşur. Etrafındaki insanlara zarar verir hâle gelir.

Gacaloğlu su içemez. Su gördüğü zaman korkar, irkilir. Çırpınma ve öfke nöbetleri gösterir ve felç olur. Kırkıncı güne yakın kudurarak ölür. Huyu değişen, evdeki eşyaları parçalayan ve kriz geçirerek ölen Gacaloğlu cehaletin ölüme sürüklediği biri olur. Hiç kimse cahil biri tarafından önerilen tedavinin olumsuz yönleri olabileceğini akıl edememiştir. Köpeğin kuduz olup olmadığı da araştırılmamıştır. Gacaloğlu&[#]8217;nun boğazındaki kılçığı eritmek için köpek nefesinden daha doğru bir tedavi yöntemine başvurmak hiç kimsenin aklına gelmemiştir.

Gacaloğlu için meydanda, iki-üç evin olduğu bir yerde cenaze töreni düzenlenir. Ekonomik durumu iyi olmasına rağmen sağlığa önem vermeyen Gacaloğlu cahilce uygulanan bir tedavi sonucunda kudurarak ölür. 1920 ile 1940 yılları arasında Zonguldak bölgesinde sağlık koşullarının nasıl olduğuna ve halkın modern tedavi kurumlarına bakışına dair Gacaloğlu&[#]8217;nun ölümüne benzer pek çok örnek bulmak mümkündür. Hayatta kalabileceği hâlde yanlış tedavi uygulamaları yüzünden ölen pek çok insan vardır. Günümüz Zonguldak&[#]8217;ın da artık modern tedavi anlayışı yaygınlaşmıştır. &[#]8220;Gacaloğlu Yöntemi&[#]8221; diyebileceğimiz tedavi uygulamaları eskisi kadar rağbet görmemektedir. Gacaloğlu&[#]8217;nun ölümünden alınacak en büyük ders şudur: Cahillik insanı ölüme sürükleyebilir.