İl Genel Meclisi önceki gün Vali Erdal Ata´yı ziyaret etti.


Önce Ata konuştu:


Bir&8230; İhtiyaçların ne olduğunu hepimiz biliyoruz.


İki&8230; Kaynaklarımız kısıtlı.


Üç&8230; Öncelik acil ihtiyaçlar.


Dört&8230; Köylere yardım yaparken az sayıda köye çok yardım yapalım. Yaptığımız yardımlar dişe dokunsun.


Beş&8230; Özel İdare sadece su, yol hizmeti yapmaz. Eğitim, sağlık, spor ve tarımla ilgili görevleri var.


Altı&8230; Kaynaklar kıt, imkânlar sınırlı. Bunları en iyi şekilde değerlendirmeliyiz.


Sonra İsmail Terzi konuştu:


Bir&8230; Parti ayrımı yapmadan hizmet edeceğiz.


İki&8230;





Mahalle Muhtarları İsmail Eşref´i ziyaret ediyor.


Eşref konuşuyor:


Bir&8230; Belediye´nin ekonomisinin düzelmesi için tasarruf yapacağız.


İki&8230; Çalışanların mesai ücretlerini kaldırdık.


Üç&8230; Muhtarlar Belediye´nin mahallelerdeki sorumlularıdır.


Dört&8230; Hizmete öncelikle hizmet alamayan yerlerden başlayacağız.


Beş&8230; Muhtarlar mahallelerin sorunlarını önceliklerine göre liste yapıp bize vermeli. Ona göre hizmete başlayacağız.


Altı&8230; Belediye´nin gelir-gideri dengeli değil. 157 milyon lira borç var.


Yedi&8230; Şikayet için değil, hizmet etmek için geldik.


Sekiz&8230; Öncelikle ödeneksiz yapılabilecek işleri yapacağız.


Dokuz&8230; Giderleri kısıp, tahsilatı artıracağız.


Muhtarlar Derneği Başkanı Şerafettin Nas´a gelince:


Bir&8230; Muhtarlar mahallelerin sorunlarının çözümü için yaptıkları toplantılara devam etmeli.


İki.. Sorunların çözümü için her şeyi yapmaya hazırız.


Üç&8230;





Can alıcı iki toplantı.


Biri köyleri ilgilendiriyor.


Diğeri İl merkezini.


Ortak sonuç şu:


Memleket, hizmete aç.


İmkânlar kısıtlı.


Yapılacak hizmetlerde öncelikler, acil olanlara verilecek.


Kaynaklar olumlu kullanılacak.


Böylece kriz aşılacak.





Tüm bunlar yıllardır biliniyor.


Söyleniyor.


Bugün farklı olan ne?


Kişiler.


Bir de başlanırsa icraat.


Eğer icraat olmazsa.


Ha "gül" dikmişiz.


Ha "çakırkeyif" olmuşuz.



Millet ağlarken gülenin mutluluğu "uzun" sürmez.



Erdoğan ve Posbıyık&8230;


Fazlı Erdoğan´ın açıklamaları mutluluk verici.


Terminal, otopark, pazaryeri&8230;


Kent Konseyi&8230;


Kavgaları geride bırakması&8230;


Hizmet için gövdesini taşın altına koyması&8230;


Öneri&8230;


Fazlı Bey&8217;in hizmet için taşın altına girmesine gerek yok.


Milletin önüne düşmeli.


Kavga konusuna gelince.


Halil Posbıyık´a "hayırlı olsun" demeli.


Eğer cevap gelmezse.


Proje gelmezse.


O zaman millete gitmeli.


Şikayet etmeli.


Her şeye rağmen açıklamaları güzel. Düşünceleri güzel.


İnsanın inanası geliyor.


Daha doğrusu, insan inanmak istiyor.


Hatadan dönmek erdemdir.


Yıllardır sürüp giden kavganın doğru olmadığını her fırsatta yazdık.


´Herkül´de geri dönüyor.


Artık Ereğli kısır kavgaları kaldırmaz.


Barış istemeyenlere gelince.


Cehennem´e kadar yolları var.


Allah, barıştan yana olan "herkul"a mutluluk versin.



Bardak


Delinin biri bir gün doktoruna gider ve iyileştiğini söyleyerek serbest bırakılmasını ister.


Bunun üzerine doktor: &8220;Sana bir soru soracağım, doğru bilirsen buradan çıkarsın&8221; der.


Deli: &8220;Peki anlaştık, sor sorunu.&8221;


Doktor: &8220;Sen 10 katlı bir binanın tepesine çıksan, ben de aşağıda bir bardak su tutsam. Şimdi aşağıya atlar mısın, atlamaz mısın?&8221;


Deli: &8220;Niye atlayayım, ben deli miyim?&8221; der.


Doktor içinden, adamın gerçekten iyileştiğini düşünür ve &8220;Neden?&8221; diye sorar...


Deli:


&8220;Ya bardağı çekersen.&8221;