Ali Kaya&[#]8217;nın &[#]8220;Vandalları Engelleyin!&[#]8221; yazısını okudunuz mu?

Harika yazmış, kalemine sağlık!

Zonguldak&[#]8217;ın kimliğinin bir parçası olan eski binalarımızın cahilce yakılıp yıkılmasından, bu binaların değerlendirilmemesinden, onarım görüp yeni işlevlerle halka yeniden kazandırılmamasından yakınmış.

Ne zamandır benzer konu üzerine bir şeyler yazacağım, ihmal ediyorum, ilk adım ondan geldi, iyi oldu. Ben de ek bir şeyler katayım üzerine.

&[#]8220;Tescilli bina&[#]8221; nedir, niye vardır, ya da bu binaların sahiplerinin deyişiyle: &[#]8220;Nedir bu çektiğimiz, neden yıkıp yerine yenisini yapamıyoruz, apartman dikemiyoruz?&[#]8221;

[*] [*] [*] [*]

TESCİLLİ BİNA NE DEMEK?

Sıkıcı tanımları boş verelim. Tescilli binalar kentin geçmişine, kimliğine, tarihine ışık tutan, kültür varlığı &[#]8220;eski eserler&[#]8221;dir. Karabük-Safranbolu&[#]8217;nun, Bolu-Göynük&[#]8217;ün, İstanbul-Arnavutköy&[#]8217;ün, Bartın&[#]8217;ın Osmanlı ve Rum evleri mesela.

Zonguldak&[#]8217;ın ise, Fransız evleri, endüstriyel yapıları, Deniz Feneri...

Bu konuyu biraz açalım:

Zonguldak&[#]8217;ın kuruluş sebebi &[#]8220;kömür&[#]8221;. Kömür sayesinde kente kazandırılmış her türlü eser aslında &[#]8220;müze, geçmişten iz&[#]8221; olarak başlı başına korunması, gelecek kuşaklara taşınması gereken birer değer. Kömürün üretilmesi için şehre gelen yabancılar, yaşam alanlarını da beraberinde getirmişler. O tarihlerde kurdukları şantiye binalarını, lojmanlarını, sosyal tesislerini, dini ve eğitim yapılarını, hastane, spor ve park alanlarını hala kullanıyoruz. Kendi kültürlerini, yaşam biçimlerini bu kentin hafızasına kazımışlar. Bu kenti var eden sadece altındaki maden değil, üstünde yaşayan insanların kültürleridir de aynı zamanda. İşte bu yüzden Fener semti, &[#]8220;Sit Alanı&[#]8221; ilan edilmiş mesela. Bir nevi &[#]8220;açık hava/sokak müzesi&[#]8221; gibi... Fener semti dışında, kentin birçok mahallesinde harap, yıkık, virane de olsa hala zerafetini koruyan Fransız evleri bulunmakta. Mevcut kentsel doku içinde geçmişten, eski yaşamlardan izler, süprizler.

İşte siz bu binalara baktıkça şehrin tarihini görürsünüz. Binanın içi sahibine aittir, ama dışı tüm kente ve halka mal olmuştur artık, herkesindir. Bu yüzden hepsi kültür varlığı olarak tescil altına alınmış.

[*] [*] [*] [*]

TEORİYİ GEÇ, PEKİ PRATİKTE TESCİL NE DEMEK?

Bu anlatılanları bilmeyen, ya da bildiği halde önemsemeyen açgözlü müteahhit ya da mal sahiplerinden korumak demek. &[#]8220;Tescil&[#]8221; demek, &[#]8220;koruma altında&[#]8221; demek. Bırakın binayı yıkmayı, &[#]8220;izinsiz onarım yapmak yasak&[#]8221; demek. Mübalağa edecek olursak, izinsiz çivi çakmak yasak demek. Dış görünüşünü değiştiremezsiniz demek.

Anlatıyorsunuzdur hep:

&[#]8220;Zonguldak&[#]8217;a Fransızlar gelmiş, ocakları kurmuş işletmiş, evler yapmışlar.&[#]8221;

&[#]8220;Aa öyle mi, hani nerde?&[#]8221;

&[#]8220;Yok, yıktık hepsini&[#]8221; mi diyeceksiniz?

Vallahi dersiniz bu gidişle.

Ama dedirtmemek için Koruma Kurulu, bütün bu binaları tespit etmiş ve tescilletmiş. Simgesel, tarihsel ya da kültürel değeri var bu binaların diyor. Bunlar korunacak, artık sadece sana ait değil, tüm halka, Zonguldak&[#]8217;a da ait diyor.

[*] [*] [*] [*]

BABAANNEDEN KALMIŞ TESCİLLİ EVİNİZİ NE YAPACAKSINIZ?

Şimdi siz de haklısınız, babaanneden kalma tescilli Fransız eviniz var, oturulacak durumda değil, bakımsızlıktan mahvolmuş, neredeyse 100 yıllık. Atsan atılmaz, satsan satılmaz, &[#]8220;onarayım&[#]8221; desen pahalıya patlar. Evi de &[#]8220;seviyorsunuz&[#]8221; diyelim, ailenizden kalmış, müstakil, muhtemelen bahçeli, güzel bir süslü Fransız evi. Ev, ofis, otel, bir şey yapmak istiyorsunuz, ama esaslı bir onarım yapacak maddi gücünüz de yok. Peki, ne yapacaksınız?

Devlet size burada yardım ediyor.

&[#]8220;Eğer&[#]8221; diyor, &[#]8220;onarım yapmak istersen, ben sana maddi yardım eder, &[#]8216;hibe&[#]8217; veririm&[#]8221; diyor, teşvik yardımı. Süreç şöyle:
Mimara proje çizdiriyorsunuz. Üç adet proje çiziliyor: Rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri. Özetle, binanın şimdiki hali olan rölöve, zaman içinde eklenen eklerden ve yapılan değişikliklerden sıyrılıp ilk yapıldığı zamanki hali olan restitüsyon ve son olarak sizin kullanımınız için, günlük konfor şartları ve ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak hazırlanan &[#]8220;yapılması planlanan hali&[#]8221; diyebileceğimiz restorasyon.

Bu projelerle Koruma Kurulu&[#]8217;na başvuruyorsunuz, bunu sizin adınıza mimar yapıyor. Kurul projeleri onaylıyor, izin yazınızı çıkarıyor. (Koruma Kurulu deyip duruyorum da, kim bu kurul? Kültür ve Turizm Bakanlığı&[#]8217;na bağlı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu. Türkiye&[#]8217;de bildiğim kadarıyla 28 Bölge Kurulu var, Zonguldak ve çevresi Safranbolu&[#]8217;daki kurula bağlı.)

İzin aldıktan sonra başka birtakım belgelerle Kültür ve Turizm Bakanlığı&[#]8217;na başvuruyorsunuz. Bakanlık size hibe sağlıyor. Bu hibenin miktarı, projeye ve o yılki başvuru sayısına, vs göre değişiyor.

Sadece uygulama için değil, mimari proje için de hibe sağlıyor.

[*] [*] [*] [*]

RESTORASYON GERÇEKTE NEDİR?

Aslında &[#]8220;restorasyon&[#]8221; kavramı da halk arasında eksik biliniyor. Bir binayı restore etmek, o binayı bire bir eski haliyle kullanmak demek değil. Mesela bir konağı restorasyon ilkelerine göre yenileyip, restoran olarak kullanabilirsiniz. Ya da bir butik otel örneğin&[#]8230; Dolayısıyla tarih kokan bu eski eser, size geri dönüşümlü bir mülk olarak kazanç bile olabilir.

[*] [*] [*] [*]

YAKILAN TESCİLLİ BİNALARA NE OLUYOR?

Hiçbir şey olmuyor.

Bartın&[#]8217;da bu yardımlarla restore edilen bir sürü ahşap Osmanlı evi var, görmüşsünüzdür.

Bizde neredeyse hiç yok.

Ne yapıyor bizimkiler, sanıyorlar ki, &[#]8220;bir gece operasyonuyla bu binaları yakarsak, ortada bina da kalmayacağı için, tescil de kalkar, yerine apartman dikeriz&[#]8221; oh ne güzel. Değil! Siz bu binayı yıksanız da, tescil kalkmıyor, hala yerine bir şekilde aynısını yapmak zorundasınız! Kalıntılardan ölçü aldırtır, fotoğraflara bakar, yine de size onu yeniden yaptırırlar. En azından hayalinizdeki gibi apartman diktirtmezler. Yıkık binanızla kalırsınız.

Kabul, öyle şipşak olmuyor restorasyon süreci. Kimine göre yeni bina yapmak daha kolay. İzlenen yol farklı, bu yüzden yadırganabilir, ürkütebilir, &[#]8220;ne uğraşacağım canım&[#]8221; dedirtebilir. Hakkınız var, evet. Kimisi de hakikaten eski binadan, antikadan vs haz etmez, uğraşası gelmez, gayet olabilir. İşte o zaman bari satın. Yakmak çözüm olmuyor, olan binaya oluyor. Tescilli binaya gerektirdiği muameleyi gösterecek, hakkını verecek, değerinin farkında olan, seven birine satın.

[*] [*] [*] [*]

İLK ADIMLAR

Bu &[#]8220;biri&[#]8221; yok demeyin, illa ki çıkar bir yerlerden.

Çıktı da. Hem de pek şanslıyım ki, beni buldu, harika bir Fransız evinin projelerini çizmek bana nasip oldu.

Örnek bir vatandaş geldi, müthiş bir heyecanla, &[#]8220;Ben eski bir Fransız evi aldım, çok güzel, içinde oturacağım, ne gerekiyorsa yap!&[#]8221; dedi, heyecanı bana bulaştı. Projelerimizle kurula başvurduk, onayımızı aldık, onarıma başlayacağız.

Eskizdeki ev, işte bu ev... Yığma tuğladan üç katlı bir Fransız evi. Harika tavan işlemeleri, sütunlu dış cephesi, şık demir parmaklıkları, korkulukları var. Hepsi aynen onarılacak, ya da aslına uygun yeniden yapılacak. Dediğim gibi, kurul başka türlüsüne izin vermiyor zaten. Amaç da bu, eski halini ortaya çıkarmak.

Umarız bu ilk adım olur, Zonguldak&[#]8217;ta örnek olur, devamı gelir.

[*] [*] [*] [*]

MERDİVENLER

Bu konuda bir başka harika fikir de geçen sene Zonguldak Rotary Kulübü&[#]8217;nden gelmişti.

AKM&[#]8217;ye çıkarken sağınızda kalan Tevfik Fikret Sokak merdivenlerini yenilemek, onarmak istiyorlardı. Madem Zonguldak bir &[#]8220;merdiven şehri&[#]8221;, istemişler ki, bu özellik değerlendirilsin, bir yerden başlansın. Yine şanslı görüyorum kendimi, bu keyifli ve güzel proje bana geldi.

Tevfik Fikret Sokak, Zonguldak&[#]8217;ın eski sokaklarından, burada da iki tescilli Fransız binası var. Biri Merdiven Kitapevi&[#]8217;nin binası, diğeri geçen senelerde cahilce yakılan, bu yanık halinden bile vaktiyle ne kadar şatafatlı olduğu anlaşılan büyük, bahçeli, güzel bir Fransız konağı. Merdivenlere gelince, rıhtları bozuk, ritimsiz, bina-kapı girişleri sorunlu. Elbet asıl amaç bunları düzeltmek, kullanışlı, temiz merdivenler ortaya çıkarmak. Ancak, biz mimarlar usta değil, tasarımcıyız. Onarmakla kalmayız. Ben zaten heyecanlıyım, farklı projeler arıyorum, elime böyle güzel bir fırsat geçmiş, Rotary Kulübü üyeleri gibi heyecanlı bir grup da bulmuşum yanımda. Ortaya şöyle bir proje çıktı:

Sadece merdivenleri onarmak, rıht-basamak oranlarını düzeltip yeni malzemeyle kaplamakla kalmayalım, bir temamız olsun. &[#]8220;Zaman tüneli&[#]8221; konseptiyle, basamakları çıktıkça okunacak tarihler, bu tarihlere ait yazılı küçük anekdotlar yer alacak. Bu sokakta kimler yaşamış ve yaşıyorsa, onların sokakla ilgili, sokakta geçen anıları, küçük hikayeleri yazacak. Yani sokağın gerçek sahipleri. Ali Kaya yazısında sormuş ya, &[#]8220;Kentin doğal ve kültürel mirasını Balıkçı Mehmet, Hemşire Nurcan Hanım veya TTK emeklisi Kazım Amca mı koruyacak? &[#]8220; diye. İşte tam da onları yazalım dedik, onların sokağı bu sokak.

Merdivenlerden çıktıkça bu yazıları okuyorsunuz, sağlı-sollu iki tescilli binayı geçiyorsunuz, belki &[#]8220;restore&[#]8221; edilmiştirler, belki müze, kültür merkezi, kafe olmuşturlar, içlerine girip çıkıyorsunuz ve merdivenleri bitirip yukarıdaki sokağa varıyorsunuz. İnmeyin aşağıya hemen, dümdüz devam edin. Solunuzda bir okul, sağınızda iki Fransız evi daha var. Bu kısa sokak da bitince, Göğüs Hastalıkları Hastanesi&[#]8217;ne çıkan araba yoluna varılıyor, sokak bitiyor. Ve tam karşınızda dağlar, aşağıda &[#]8220;tren istasyonu&[#]8221; ve upuzun masalsı trenler yer alıyor. İşte bu manzara noktasında biraz soluklanmanız için bir bank, istasyon hakkında biraz bilgi ve belki birkaç hikaye içeren son bir bilgi panosu. Çekin bir fotoğraf, artık araba yolundan mı inersiniz, merdivenden mi gerisingeri, size kalmış.

Proje burada bitmiyor.

Sadece merdiveni yenileyip sokağı makyajlamak olmaz tabii. Burada yer alan binaların &[#]8220;cephelerine&[#]8221; de el atmalı. Tescilli binalar restore edilmeli. Burası halkın, turistin geleceği örnek bir sokak haline getirilmeli. İşte Zonguldak&[#]8217;ın merdivenleri... İşte Fransız binaları... İşte bunların gerçek sahipleri, işte hikayeler. Hepsi bir arada&[#]8230;

[*] [*] [*] [*]

ÇAĞRI

Bu proje ne zamandır hazır, Rotary Kulübü hazır, mimar hazır. Fon aranıyor, sponsor aranıyor.

Meraklı, ilgili, heyecanlı, kentine sahip çıkacak vatandaşlar aranıyor. Kurumlar, iş adamları, firmalar. Destek veren herkesin ismi sokak başında bir panoya yazılsın. Bu merdiven, benzer şekilde yenilenebilecek başka merdivenlere bir ilk olsun.