Pusula, bugüne kadar ödül törenlerinden hep uzak durdu. Çünkü tüm ödüllerini okurlarından alıyordu.

Ancak Karaelmas Gazeteciler Derneği önceki Başkanı Osman Sav ve şimdiki Başkanı Atilla Öksüz, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile çok güzel ilişkiler kurdular.

Unutmadan söyleyeyim.

TGC Başkanı Orhan Erinç, Başkan Yardımcısı Turgay Olcayto ve duayen Gazeteci Nail Güreli'nin hepinize sevgi ve selamlarını iletiyorum.

Yerel Gazetecilik Yarışması'na mutlaka eser göndermemiz istendi.

Bu işleri bizim gazetede Editörümüz Bayram Tomakin ayarlar.

Tomakin, bir demet Pusula'yı Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ne göndermiş.

Önemli isimlerden oluşan jüri, "Anadolu'da yerel basının sınırlı olanakları içinde istikrarlı yayını, ilin sosyal ve kültürel yaşamını kapsamlı biçimde yansıtması" nedeniyle Pusula Dergisi, Jüri Özel Ödülü'ne layık görülmüş.

Ödülü Bayram Tokamin arkadaşımız aldı.

Biz de yanında bulunduk.

Mutlu olduk.

Zonguldak'ta bizim derneğimiz Karaelmas Gazeteciler Derneği de yarışma yapıyor.

Katılım düşük oluyor.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin Konrad Adenauer Vakfı ile birlikte yaptığı bu yarışmaya da ilgi beklenen kadar olmamış.

Önümüzdeki yıl, yöremizdeki diğer arkadaşları da teşvik edeceğiz.

Bu arada Pusula çalışanı altı kişi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Üyesi.

Kısa sürede bu altı arkadaşın da sarı basın kartı olacak.

Biz mesleki alanda ne gerekiyorsa yapıyor, hangi etkin örgüt varsa işbirliğine gidiyoruz.

Diğer meslektaşlarımıza da tavsiye ediyoruz.

Not: Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin 2008 Gazetecilik Ödül Töreni davetiyesinde Pusula Dergisi'nin kapağına yer yerilmesi bizi ayrıca mutlu etti.

Hatırlatalım.

O kapak Vali Erdal Ata ve eşinin birlikte olduğu kapaktı.

Kendilerine böyle bir fotoğraf şansı verdikleri için teşekkür ediyoruz.

Pusula'nın 116 sayılık zorlu yolculuğunda dağıtımından reklam verenlerine, okuyucusundan yazı kadrosuna kadar emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyorum.

Eleştirilere yanıt...

Zaman zaman meslektaşlarımızdan eleştiri alıyoruz.

Arkadaşlar "Filanca gazete sizi eleştirmiş" diyorlar.

Gazete elimize alamayacağımız kadar kötü.

Kağıdı berbat. İçi başka, dışı başka. Baskısı rezil. Ne yazı okunabiliyor, ne okunabilen anlaşılıyor.

Bu arkadaşların internet sitelerine bakıyoruz.

Karakterleri bozuk.

Yine okunmuyor ve anlaşılmıyorlar.

Ama bize bulaşıyorlar.

Biz eskiden sıklıkla Gazeteci Ali Bahadır'ı eleştirirdik.

Çünkü bir numara oydu.

En etkin, en güçlü olan oydu.

Eleştirilerin bize dönmesinden mutlu olduğumuzun bilinmesini istiyoruz.

Bu eleştirilerin sürmesini diliyoruz.

Çünkü bizi daha canlı, daha diri tutuyor.

Daha çok çalışıyoruz.

Yeni projeler üretiyoruz.

Yakında çok daha güzel işlerle okurlarımızın karşısında olacağız.

Hepinize iyi hafta sonları.

Ağzınızın tadı bozulmasın.