Sevgili okuyucu;

Geçen haftaki, &[#]8220;CHP&[#]8217;de Olanlar&[#]8221; yazım oldukça ilgi gördü. Yazının köşe dışında, internet sitesinde haber olarak da verilmesi, bini aşkın okura ulaşmayı sağladı. Bu nedenle Pusula yöneticilerine teşekkür ediyorum.

[*][*][*][*]

Bu hafta size &[#]8220;şeriatçılık&[#]8221;, daha doğru deyimiyle &[#]8220;siyasal İslam&[#]8217;ı&[#]8221; anlatmaya çalışacağım.

Mevcut iktidarın öne çıkardığı dinsel söylem ve uygulamalar ile &[#]8220;Arap Baharı&[#]8221; eylemleri sonrasında &[#]8220;demokrasi gelecek&[#]8221; denilen ülkelerde radikal İslam&[#]8217;ın güç kazanmasını biraz daha iyi anlayacaksınız.

Aslında yazı eski, ama eskimesi mümkün değil. Bugün yazılsa bile söylenecekler değişmeyecek. Neyse, konumuza dönelim isterseniz.

[*][*][*][*]

ŞERİAT&[#]8217;IN ANLAMI

&[#]8220;Şeriat&[#]8221;, kaba sözlük anlamıyla dinsel kurallar manzumesidir. Sadece İslam değil, Hıristiyan ve Musevilik gibi diğer dinlerde de şeriat vardır.

&[#]8220;İslam şeriatı&[#]8221; denilince de anlaşılan Kur&[#]8217;an&[#]8217;daki ayetler ve peygamberin sözlerinden çıkarılan, dinsel temellere dayanan Müslümanlık yasası; İslam hukukudur.

Şeriatın bu kısmına &[#]8220;ahkâm&[#]8221; denir. Ahkâm, yani hükümler, ilerleyen zamanda tüm sorunlara cevap veremediğinden, ahkâma sadık kalmak kaydıyla din alimlerince kısmen akıl yürüterek oluşturulan kurallar, yani &[#]8220;fıkıh&[#]8221; devreye girer. &[#]8220;Fıkıh&[#]8221;, kabaca ahkâmı geliştiren, tamamlayan şeriat bilimidir.

[*][*][*][*]

ŞERİAT-DİN VE BİLİM İLİŞKİSİ

Şeriat, fıkıhta olduğu gibi, içtihatlarla kısmi yenilenmeyi içerse de, ahkâma sıkı sıkıya değişime direnir.

Ona göre evrendeki tüm olgular veridir, sabittir, değişmez. Şeriat kurallarından şüphe etmek, akıl yürütmek, buna yönelik pozitif bilime dayalı araştırma yapmak mümkün değildir.

Oysa;

&[#]8220;Bilim; gözlem yoluyla, gözleme dayanan düşünce yoluyla, evrendeki tek tek olguları, bu olguları birbirine bağlayan yasaları bulmaya, böylece gelecekteki olayların da önceden bilinmelerini sağlamaya çalışmaktır.&[#]8221;

(Bertrand Russel, Din ve Bilim)

İnsanlığın, medeniyetin, teknolojinin bugünkü seviyeye gelmesi, pozitif düşüncenin ve pozitif bilimlerdeki (matematik, fizik, kimya, elektrik, elektronik vb) gelişme sayesindedir.

[*][*][*][*]

DİNİN SİYASALLAŞTIRILMASI

Temiz bir inançla tanrıya inanıp, peygamberi tanıyan ve dinsel kurallara uyarak ibadet edip kendisini arındıran insanlarla, bu inancı kullanıp dünyevi iktidarı ele geçirmeyi ya da iktidarda kalmayı amaçlayanları ayırmak gerekir.

Örneğin; sabah namazı için, &[#]8220;Esselat-ü hayrun minen navm (Namaz uykudan hayırlıdır)&[#]8221; çağrısına uyup uykunun tatlı kollarını bırakıp Allah rızası için samimi bir şekilde namaz kılan insandan kimseye kötülük gelmez.

Ama yoksul çocukları için İmam-Hatipler, İlahiyat Fakülteleri açıp kendi çocuklarını Amerikan kolejlerinde, üniversitelerinde okutan, ondan sonra da din bezirgânlığı yapan insan tehlikelidir. Çıkarı için Allah&[#]8217;ı kandırmaya çalışan, insanlara ne yapmaz ki?

Yani inançlı insanla, inancı kötüye kullananı, inanç sömürüsü yapanı, ayırmamız gerekir.

Bütün dinler tarihi egemenliklerini sürdürmek için dini ve din adamlarını kullanan hükümranların örneği ile doludur.

Bunu en iyi anlatanlardan biri de Atatürk&[#]8217;tür.

&[#]8220;&[#]8230; Hz. Ali&[#]8217;ye karşı, Kur&[#]8217;an&[#]8217;ı mızraklara takarak Hz. Ali&[#]8217;nin ordusunda şaşkınlık yaratan ve böylece halifeliği alan Muaviye&[#]8217;den beri din, zorba hükümdarlar için siyasi araç oldu. Gerçek din bilginleri, hiçbir zaman zorba taç sahiplerine boyun eğmediler. Böyle din bilginleri çok kötülüklere uğradılar; yine de dini, hükümdarların keyfine araç etmediler...&[#]8221;

(Mustafa Kemal, 22 Ocak 1923, Bursa)

Gerçekten dinsel söylemleri öne çıkaran bütün siyasal isyanlarda ve egemenlerin baskıcı eylemlerinde yerli-yabancı çıkarlar vardır.

Örneğin;

Meşhur 31 Mart vakası (1909) olarak tanınan şeriatçı isyan, Alman emperyalizminin Osmanlıya ilişkin programının en yoğun uygulandığı döneme denk düşer.

8 Kasım 1919 Kurtuluş Savaşı yıllarında, &[#]8220;Din elden gidiyor. Hilafet ve şeriat isteriz&[#]8221; diyerek ayaklanan Sait Molla, dönemin İngiliz Muhipler (Sevenleri ) Derneği Başkanı idi.

Atatürk ve arkadaşlarını ölüme mahkûm eden şeyhülislam fetvalarını İngiliz ve Yunan uçakları gökten atıyor, İtalyan gemileri limanlara ulaştırıyor, Fransız subayları halka dağıtıyordu.

(Halil Nebiler, Türkiye&[#]8217;de Şeriatın Kısa Tarihi)

Daha birçok örnek sayabiliriz&[#]8230;

13 Nisan 1920 Düzce isyanında, &[#]8220;büyük bir devlete (İngiltere&[#]8217;ye) karşı gelmenin küfür olduğu&[#]8221; söyleniyordu.

Said-i Nursi, Teşkilat-ı Mahsusa elemanı idi.

Şeyh Sait gerici isyanının arkasında İngiliz kışkırtma ve desteği vardı.

Adnan Menderes, iktidarını pekiştirmek için mecliste, &[#]8220;Siz isterseniz şeriatı bile getirirsiniz&[#]8221; diyordu.

Süleyman Demirel, 12 Eylül öncesinde iktidardan düşmemek için, &[#]8220;Tesbih çekenle tetik çekeni bir tutamazsınız&[#]8221; diye buyuruyordu.

Necmettin Erbakan, &[#]8220;Refaha oy vermeyen patates dinindendir&[#]8221; incisini yumurtluyordu.

Kenan Evren, tüm ülkeyi, inim inim inletirken, kürsülerde Kur&[#]8217;an&[#]8217;dan ayetler okuyor, hoca oğlu olmakla övünüyordu.

Bugünkü AKP iktidarının dış bağlantıları ise, ayan-beyan ortada&[#]8230;

Kısaca; kim ki, din adına iktidarı istiyorsa ve dini siyasete alet ediyorsa, özünde kendisinin ya da birilerinin çıkarı olduğunu iyi bilin. Bu şaşmaz bir toplumsal yasadır.

Bunda en uyanık olması gerekenler de; gerçek ve samimi inanç sahipleri olmalıdır.

Bugün, yüzyılların deneyiminden çok iyi yararlanan, çok daha ince metotlar uygulayan, çağdaş olanakları daha iyi kullanan yeni siyasal İslamcı kadrolar görev başındalar.

Ve bunlar, belki genetik anlamda değil, ama siyasi anlamdaki atalarından daha akıllı, daha tehlikeliler.

[*][*][*][*]

Gelin olayın bir başka noktasına bakalım&[#]8230;

Bugün ülkemizde insanların ibadetine, İslam&[#]8217;ı yaşamalarına bir engel var mı?

Hangi İslam ülkesinde bizdeki kadar cami var?

Hangi ülkede devlet, bizdeki kadar din adamına maaş veriyor?

Diyanet İşleri, devlet bütçesinden, birçok bakanlıktan daha fazla pay almıyor mu?

Hangi İslam ülkesinde İmam-Hatipler, İlahiyat Fakülteleri, Kur&[#]8217;an kursları, tarikat okulları, tarikat yurtları, dini vakıflar, dini şirketler, bankalar, gazeteler, radyolar, televizyonlar, hatta gizli örgütler bizdeki kadar rahat faaliyet gösteriyor?

Bizim ekonomik, bilimsel, sosyal gelişme seviyemize ulaşmış tek bir İslam ülkesi gösterebilir misiniz?

Bütün bunlar ülkemizin laik, demokratik bir cumhuriyetle idare edilmesi sayesindedir.

Bizim dışımızdaki İslamcı ülkelere bakın. Hepsinde baskı, gericilik, iç savaş, kan, zulüm, işkence, dünyada yaşatılan cehennemden başka ne var?

[*][*][*][*]

Öyleyse:

İkide bir &[#]8220;Laik düzen yıkılacak elbette!&[#]8221; demenin,

Bu olanakları bize sağlayan Mustafa Kemal&[#]8217;e bitmeyen bir düşmanlık duymanın,

Daha az özgürlük, daha az ekmek, daha az mutluluk, daha az kültür, daha az sanat, daha az sevgi getireceği açık olan bir düzeni özlemenin,

Belki kendi yaşamlarını da tehlikeye atacak hoşgörüsüz, müsamahasız bir sistemi istemenin,

Bu düzeni getireceğini söyleyenlerin peşinden gitmenin, onlara yığınsal oy vermenin,

Liberal olduğunu söyleyen DP-AP-ANAP gibi partilerin yıllarca, hem de devlet olanaklarıyla siyasal İslam&[#]8217;ı besleyip büyütmelerinin ve böylece kendi siyasal iflaslarına yol açmalarının,

&[#]8220;Ama ben şeriatçı değilim&[#]8221; diyerek, üç kuruşluk çıkar ya da toplumsal statü için bu partilerin vitrinlerinde, kadrolarında yer almanın,

Akılla ilgisi var mı?

Bilen varsa söylesin.

[*][*][*][*]

Haftaya buluşmak üzere,

Bu tavanın tüm balıklarına esenlikler&[#]8230;