Osmanlı padişahı Yıldırım Bayezid imparatorluğu Avrupa&[#]8217;da yaymaya çalışırken Anadolu beyliklerine fazla önem vermemişti. Onlardan sadece hediye almaktaydı. Ancak 1390&[#]8217;lı yıllarda Timur Altınordu hakanı Toktamış&[#]8217;ı yenince, Timur&[#]8217;un zulmünden kaçan Kırım ve Deşt-i Kıpçak kabileleri dört bir yana dağılmış ve ekonomik yapı tamamen çökmüştü. Timur halkın çoğunluğunu esir almış ve kendisiyle beraber götürmüştü. 1390&[#]8217;lı yıllarda Kırım&[#]8217;dan Güney Karadeniz&[#]8217;e yani Anadolu&[#]8217;ya büyük bir Türk göçü olduğu açıktır. Timur&[#]8217;dan kaçanlar Balkanlar, Dobruca, Moldavya ve Litvanya&[#]8217;ya kadar kaçmış, bir kısmı da Trakya ve Ege sahillerine kadar yerleşmişlerdir. Bu durum Anadolu&[#]8217;da Timur aleyhine bir ortam hazırlamıştır. Kaçanlar Yıldırım Bayezid&[#]8217;i Timur aleyhine kışkırtmışlardır. Aynı şekilde Yıldırım Bayezid&[#]8217;den kaçanlar da Timur&[#]8217;u onun aleyhine çevirmeye çalışmışlardır.

İbni Arabşah &[#]8220; Acâibu&[#]8217;l Makdur Bozkırdan Gelen Bela&[#]8221; adlı, Selenge yayınlarından 2012&[#]8217;de yayınlanmış kitabının 154. sayfasında Emir Timur&[#]8217;un Karakoyunlu Türkmenlerine saldırdığı, mallarını ve hayvanlarını yağmaladığı, insanlarını esir ettiği, onların yurtlarını yuvalarını dağıtıp çoluk çocuğuna el koyduğu, çoğunu sopa ve işkenceye tutup öldürdüğü yazılıdır. Türkmen kabilesi Karakoyunluların reisi Kara Muhammed&[#]8217;in öldürülmesinden sonra oğlu Kara Yusuf başa geçerek uzun bir süre Timur&[#]8217;a karşı savaşmıştır. Buna karşılık Türkmen kabilelerinden Akkoyunlular daima Timur&[#]8217;un yanında yer almışlardır. Kitabın 184. sayfasında Akkoyunlu hükümdarı Karayülük Osman&[#]8217;ın, Timur&[#]8217;un tahrikleriyle 1398 yılında başkenti Amid&[#]8217;den (Diyarbakır) Sivas&[#]8217;a saldırdığı, Kadı Burhaneddin&[#]8217;i öldürüp şehri ele geçirdiği, Sivas halkı isyan edince kaçıp Timur&[#]8217;a katıldığı, Sivas halkının Osmanlı Sultan&[#]8217;ı Bayezid&[#]8217;e haber göndererek şehri kendisine teslim etmek istediklerini bildirdiği, Bayezid&[#]8217;in de 1399&[#]8217;da Sivas&[#]8217;a gelip oğullarından birini buraya vali olarak atadığı, yeterli, miktarda asker ve adam bıraktığı yazılıdır.

Türklerin Bayındır boyunun iki kolu olan Akkoyunlular ve Karakoyunlular Timur ve Yıldırım Bayezid arasında geçen Ankara Savaşı&[#]8217;nın müsebbipleri arasında görülebilir. Cengiz Han sülalesinden gelen Celayiroğulları Timur tarafından zorlandığında Celayir emiri, Bayezid&[#]8217;e sığınmış ve onu Timur&[#]8217;a karşı tahrik etmiştir. Timur ve Bayezid arasındaki yazışmaların bazıları tarihçiler tarafından uydurulmuştur. Timur, Yıldırım Bayezid&[#]8217;e gözdağı vermek için Sivas&[#]8217;ı yağmaladıktan sonra Semerkand&[#]8217;a gitmiş, 1402 yılında Ankara civarına gelmiş, aynı tarihlerde Yıldırım Bayezid&[#]8217;de Ankara&[#]8217;ya varmıştır.

İki lider arasındaki gerginliğin liderlerin taraftarlarını etkilememesi imkânsızdır. Örneğin Timur&[#]8217;un Halep ve Şam&[#]8217;ı aldığı zaman halkın gözünü korkutmak için yaptıkları adı geçen kitabın 225. sayfasında şöyle anlatılmaktadır: İnsanlar kargaşa hâlinde, her kafadan bir ses çıkararak dağınık vaziyette günlerini geçirmeye devam ettiler. Bazıları kutsal toraklara, bazıları Mısır taraflarına doğru yola koyuldular. Kimileri kendini ulaşılması zor kayalıklara atarken, kimileri de kimsenin bilmediği uzak diyarlara doğru çekip gittiler. Bu metinde insanların uzak diyarlara doğru gitmesi Anadolu içlerine kaçışın göstergesidir.

1071 Malazgirt Savaşı&[#]8217;ndan sonra Kastamonu ve Bitinya Bölgesi&[#]8217;ne yoğun bir Türkmen göçü olduğu kitaplarda yazılıdır. Kastamonu&[#]8217;da kurulan Çobanoğulları beyliğinin kurucusu Hüsameddin Bey, Anadolu Selçuklu beylerinden biridir. Aldığı yerler kendisine yurtluk olarak verilmiştir. Hüsameddin Bey, Oğuzların Kayı boyundandır. Bu durum Kayı boyunun Paflagonya ve Bitinya bölgelerine yerleştiklerinin de göstergesidir.

Timur Ermenilerden ve Gürcülerden hoşlanmaz. Sivas&[#]8217;ta ve Malatya&[#]8217;da Hristiyan olanları katleder. Timur Ankara&[#]8217;ya gelirken ordusunun gücüyle ilgili abartılı ve kara haberler Osmanlı ülkesinde yayılmaya başlamıştır. Adı geçen kitabın 310. sayfasında; 28 Temmuz 1402 Çarşamba günü cereyan eden savaşta Bayezid esir düşmüş, Osmanlı askerleri Timur&[#]8217;un askerleri tarafından kılıçtan geçirilip mızraklanmış, kanlarıyla göller, cesetleriyle vadiler dolmuştur, ifadesi yer almaktadır. Osmanlıların mağlup olması Bizans İmparatorluğu&[#]8217;na elli yıllık bir ömür kazandırmıştır. Timur&[#]8217;dan kaçan Türkler, Çanakkale ve İstanbul Boğazı&[#]8217;ndan Trakya&[#]8217;ya akın etmişler ve ortalık bir hercümerce dönüşmüştür.

Kitabın 313. sayfasında bu olay şöyle anlatılmaktadır: Boş gemiler sahile yanaşınca kalabalıktan her biri başına neler geleceğini bilemediği hâlde var gücüyle gemilere yapışıyor, önlerini görmeden attıkları adımlar ve çektikleri ağır meşakkatler sebebiyle balıkçıl kuşu ve balığa benziyorlardı. Bu kalabalıktan çok azı canlarını kurtarabildi. Bu durum Timur korkusunun Anadolu&[#]8217;da uyandırdığı korku ve dehşete çok iyi bir örnektir. Adı geçen kitabın 318 ve 319. sayfalarında Candaroğulları beyi Mübarizüddin İsfendiyar&[#]8217;ın Timur&[#]8217;a itaat arz edip, çok değerli hediyelerle onun huzuruna ulaştığı belirtilmektedir. Timur, İsfendiyar&[#]8217;ı bulunduğu mevkide bırakır, kendi adına sikke kestirmesi ve hutbe okutulmasını emreder. Onlar Timur&[#]8217;un emrini yerine getirirler. Timur, İzmir&[#]8217;i aldıktan sonra Semerkand&[#]8217;a geri döner; ancak Osmanoğullarının Anadolu&[#]8217;da kurduğu düzeni alt üst eder. Tatarları yönlendirerek onlarla Sivas&[#]8217;a kadar gelir. Orada bir kısmını öldürtür.

Yıldırım Bayezid ile Timur arasındaki savaşta Zonguldak bölgesi Timur askerleri tarafından yağmalanmıştır. Bölgede kurulan İsfendiyar beyliğinin kalıntısı çocuklara İsfendiyar adının verilmesinden de anlaşılabilir. İsfendiyar adı yakın zamanlara kadar bölgede yaygınken bu ad günümüzde İskender adına dönüşmüştür. Oğuz boylarından Kayı boyunun Kastamonu, Zonguldak ve Bolu bölgesinde yoğun olarak yerleşmiş olması, Osmanlı Devleti&[#]8217;nin kayılar tarafından kurulması konusunda da dikkat çekici bir olgudur. Her ne kadar Timur-Yıldırım arasındaki gerginlikte bir sarsıntı geçirseler de, Danişmendli, Saltuklu, Bayat, Üçköy, Yörüklü ve benzeri mahalle ve köy isimleri bölgedeki Oğuz boylarının varlığının delilidir.