Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Zonguldak´a çok sık geliyor.


Ama bu kez çok sıkı güvenlik önlemleri alındı.


Cadde boyunca 10 metrede bir polis vardı.


Hâkim binalarının hemen tümünün çatısına özel tim görevlileri yerleştirildi.


Madenci Anıtı´nın çevresinde kuş uçurtulmadı.


Madenci Anıtı´na çıkan tüm yollara barikatlar kuruldu.


Ama her çıkışa arama noktası kurulmadı.


Miting alanına girmek isteyen vatandaşlara, "Buradan değil, şuradan", "Oradan değil, öbür taraftan" denilerek başka noktalar gösterildi.


Alana ilçelerden gelen vatandaşların dışında, Merkez&[#]8217;den insanların girmesi zorlaştı.


Bu arada ara caddelerde işi-gücü olan vatandaşlar da büyük eziyet çekti.


Evet, ülkenin Başbakan´ı elbette korunacak.


Ama vatandaşa eziyet edilmeden.


Bu konuda Ak Parti örgütü de sıkıntı içine girdi.


Miting alanına pankart sokmak yasak, slogan atmak yasak.


Başbakan Zonguldak Belediyesi´ni ziyaret etti.


Gazetemizin Haber Müdürü İlknur Yılmaz, ses kayıt cihazı kullanıyor diye Başbakan Erdoğan binadan ayrılıncaya kadar bir odada tutuldu.


"Sen ne yaptığını biliyor musun, neyle yargılanacağını biliyor musun?" denildi.


Serbest bıraktılar, ses kayıt cihazımızı iade ettiler.


Yaşanan tüm bu olumsuzluklardan sonra Başbakan Erdoğan´ın Zonguldak Mitingi´nin, Ak Parti´ye artı mı, eksi mi yazdığını 29 Mart akşamı net bir şekilde göreceğiz.


Not 1: Polisin güvenlik önlemlerini en üst düzeyde tutması ve vatandaşların miting alanına girememesi televizyonların izlenme oranını artırdı. Zonguldaklılar mitingi televizyonlardan izledi.


Not 2: Bugün CHP Genel Başkanı Deniz Baykal Zonguldak´ta olacak. Bakalım polisin tavrı nasıl olacak. Zonguldaklılar miting alanına nasıl alınacak izleyeceğiz.



İyilik yap, denize at...


Bu meslekte zaman zaman yazdığımız yazılardan ötürü dostlarımızı kızdırıyoruz.


Eleştirdiğiniz insanlar söze şöyle başlıyorlar:


1. Sen hasta olmuştun, ben sana geçmiş olsun demiştim.


2. Sen gece yapmıştın, ben senin gecene gelmiştim.


3. Arabayla yolda geçiştik, ben sana korna çalmıştım.


Böyle abuk sabuk işler oluyor.


İleride başına gelecekleri önlemek için önceden tedbir alıyorlar anlaşılan.


Akıllarınca ´kasko´ yaptırıyorlar.


O zaman biz de şunları söyleriz:


1. Oğlun hırsızlık yapmıştı, biz yazmamıştık.


2. Tefecinin kucağına düşmüştün, görmemiştik.


3. Seni beş yıldır idare etmiştik.


Ne demiş atalarımız.


İyilik yap, denize at.


Balık bilmezse, Halik bilir.


Bundan sonra balık da bilecek, Halik´de&[#]8230;