Zonguldak bölgesinde kırk-elli sene öncesine kadar binaların çatıları genellikle oluklu kiremit denilen enine, dışbükey kiremitle örtülürdü. Kiremit genellikle yağmuru çok olan bölgelerde bina çatılarını örtmek için kullanılan bir malzemedir. Yağmuru az olan bölgelerde evlerin damları toprakla örtülür. Yağmur yağdığı zaman evin üzerinde &[#]8220;Loğ&[#]8221; denen bir alet gezdirilerek toprak sıkıştırılır. Fakat yağışlı bölgelerde bu mümkün olmaz. Toprak aşırı gevşeyeceği için binanın içine su dolacaktır. Bu sebepten yağışlı bir bölge olan Zonguldak&[#]8217;ta evlerin çatıları tarihöncesinden bu yana oluklu kiremitle kaplanmıştır. Hatta ev yapan herkes kendi evinin kiremidini kendisi hazırlamak zorundaydı. Ev yapacak olan kişi kiremit kesme işini imece usulüyle yapardı.

Zonguldak bölgesindeki köylerde herkes kendi kiremidini hazırlarken atalarından gördüğü kiremit kesme geleneğini gayet iyi bilirdi. Komşularına yardım ederken kendisi de kiremit ustalığını öğrenmiş olurdu. Bu kiremit bir ucu diğerinden daha dar olan yarım silindir biçiminde kesilir; güneşte kurutulduktan sonra kiremit fırınında pişirilir ve fırından çıkan kiremit yatay değil arka arkaya dizilerek yerleştirilirdi. Dere kiremidi ve mahya kiremidi ayrı bir tür olarak evlerin çatılarını örtmede kullanılırdı. Çatısı kiremitle kaplanan bir evde kâr ve rüzgârın kiremitleri düşürmemesi için çatıların uçlarına yelkovan denilen tahta parçaları çakılırdı. Altta kalan kiremitler kırıldığında binanın içine yağmur yağacağından köy evlerinin çatıları her sene gözden geçirilirdi. Buna &[#]8220;kiremit aktarma&[#]8221; denirdi. Kiremit kaplama ise; bina yeni yapılırken kiremitler yan yana dizilerek üstlerine oluklu kiremit konarak çatının kaplanmasına denirdi. Kiremit kırmızısı görmek isteyenler köy evlerinin çatılarına baksa yeter!

Meydan Larausseau&[#]8217;nun yedinci cildinin 329. sayfasında kiremitle ilgili bilgiler verilmektedir. Bu bilgilerde kiremidin eski Yunanistan ve Roma kültürlerinde kullanıldığı belirtilmektedir. Ancak Grakov&[#]8217;un İskitler adlı Selenge yayınlarından 2008 yılında çıkmış kitabının 147. sayfasında İskitler ve Kırım başlığı altında kiremitle ilgili şöyle bir bilgi vardır: M.Ö. 3. yüzyıl sonlarında İskit başkenti olan Neopolis&[#]8217;te yaklaşık M.Ö. 4. yüzyıl ortalarına ait mühürler taşıyan Sinop işi çatı kiremitleri bulunmuştu. Bu bilgi Sinop işi çatı kiremidi kavramını gündeme getirmektedir. Demek ki Sinop&[#]8217;tan Kırım&[#]8217;a kiremit ihraç edilmektedir. Karadeniz bölgesinden Kırım&[#]8217;a kiremit ihracı düşünüldüğünde Zonguldak bölgesinde tarlalarda, ormanlarda kiremit parçalarına rastlanması bölgenin kiremit üretim bölgesi olduğuna işaret etmektedir. Sinop, Kastamonu ve Zonguldak bölgelerinde pek çok yerde eski kiremit ocaklarına rastlamak mümkündür. Define soyguncuları bu ocakları da yağmalamış, darmadağın etmişlerdir.

Zonguldak bölgesinde çatılarında kiremit kırmızısı rengiyle karşımıza çıkan evlerde 1950&[#]8217;lerden itibaren makine kiremitleri hatta tenekeler, saçlar, plastikler, çatı kaplama malzemesi olarak kullanıldığından bir kültürel kirlenmeden söz edilebilir. Artık kiremit ustalığı kavramı bölgede pek bilinen kavram değildir. Zonguldak bölgesinde makine kiremidinin adı Bartın kiremidi olmuştur. Eskiden cami kubbelerini bile kiremitle kaplayan gelenek yerini makine kiremidine bırakmıştır. Makine kiremidi düz bir kiremittir. 19. yüzyılın sonlarından bu yana bu kiremit Avrupa&[#]8217;dan ithal edilerek kullanılmaya başlanmış ve büyük bir yayılım göstermiştir. Bu yayılama makine kiremidi kültürü denilebilir. Cami kubbelerinde kullanılan bakır, kurşun artık pahalı olması yüzünden pek kullanılmamaktadır. Hırsızlar kutsal mekânları bile yağmalamaktan kaçınmamaktadırlar.

Her köyün daha önce ortaklaşa kullandığı kiremit harmanı denilen kiremit kesme yerleri köylerde artık yoktur. Evler, ambarlar, fırınlar, değirmenler vb. yerlerin üzeri artık yerli yapımı değil makine üretimi olan makine kiremidine yerini bırakmak üzeredir. Eski oluklu kiremitli çatılar tarihe ne kadar direnebileceklerdir? Miatlarını ne zaman dolduracaklardır? Bu soruya ancak gelecek zamandakiler yanıt verebilir. Artık kiremit ocakları da yoktur. Kiremit kalıpları ve kiremit çamuru hazırlama endişesi de yoktur. Günümüz gençliği oluklu kiremidi ancak kiremit kebabını yerken sadece kebap adı olarak bilmektedirler.

Osmanlı İmparatorluğu&[#]8217;nda kiremitlerin boy ve ağırlıkları bile kurallara bağlı iken günümüzde inşaat sektöründe makine kiremidi oluklu kiremidi yok ederek kendi varlığını ortaya koymaktadır. Bölgemizdeki alışkanlıklardaki değişime en güzel örnek bir kültürel değişimi yansıtan makine kiremididir. Bu kiremidin yerini aldığı kiremitten daha ekonomik, daha kullanışlı ve daha ucuz olması ona yayılma gücü vermiştir. Ancak oluklu kiremitli binalar artık birer tarihi esere dönüşmek üzeredirler. Birer tarihi esere dönüşen bu tür binaların yerine yeni binalar yaparken tarihsel duyarlılığı kaybetmemek gerekmektedir. Oluklu kiremidin üzerinde gezerken daha fazla zayiat söz konusuyken makine kiremidinde bu zayiat azalmıştır. Oluklu kiremitle makine kiremidi mücadelesinde Sinop işi kiremitler müzelerdeki raflarda yerlerini alacaktır. Bir tarihsel ve kültürel gelişimi ve değişimi göstermesi bakımından kiremit bir kültürel malzeme olarak görülebilir.