Hasan Dayım&8230;
Büyükanam&8217;ın (babaannem) dayısı&8230;
Biz &8220;Hasan Dayı&8221; derdik.
Diğerleri, &8220;Kel Hasan&8221;, &8220;Topal Hasan&8221;, &8220;Gebedek&8217;in Hasan&8221; derdi.
Dedem&8217;in kapı komşusuydu.
Hali Vakti iyiydi.
Ama &8220;Sekiz yıllık kesintisiz eğitim&8221;e geçtikten sonra harabe olan Akköy İlkokulu&8217;nun virane lojmanında tamamladı ömrünü.
Sene 1982, iki ablam ilkokula gidiyor.
Tam gün eğitim. Saat üç civarı eve gelip bir şeyler atıştırıp doğru tarlaya gidiyorlar.
Akşam tarladan geliyorlar.
İnekler sağılacak.
Tavuklar kümese konacak derken vakit bir hayli geçiyor.
Akşam yemeğini yediğimiz zaman saat gece yarısına yaklaşıyor.
Sofra ortadan kalkmadan bulaşıklar yıkanıyor.
Defter kitaplar sofraya..
Başlanıyor ders çalışmaya..
Bunların hepsi bana eğlence. İki evin tek oğluyum o zamanlar.
Yediğim önümde, yemediğim arkamda.
Dedem hep gürleyerek söylüyor; &8220;Bu çocuğa iyi bakın&8221;
Çok şımarıktım.
Ablamlar kandil ışığında üçer dörder sayfa karınca hızıyla yazı yazıyor, ödevlerini bitirmek için çırpınıyorlardı.
Ödev bitti. Bakıyorum önceki ödevlerinde imza var.
İlk fırsatta tükenmez kalemi aldığım gibi imzayı basıyordum.
Sonra kopuyor kızılca kıyamet. Ablamlar peşimde.. Ben önlerinde.
Tek sığınak anam. Sığındım. Tuttu kulağımdan.
&8220;Büyüklerine karşı gelme. Hasan Dayın gibi olursun.&8221;
Zordan yılmayınca, oturttu beni kucağına.
Başlattı anlatmaya&8230;
Hasan Dayım da senin gibi küçükken çok yaramazlık yaparmış.
Bir gün yine yaramazlık yapınca annesi ona tokat atmış.
Oda eline geçirdiği sopa ile annesini dövmüş.
Annesi de beddua etmiş.
&8220;Allah senin tutan ayaklarını tutmaz, vuran ellerini vurmaz etsin&8221;.
Aradan fazla zaman geçmeden Hasan Dayı&8217;nın ayakları topal olmuş.
Doktor doktor gezmiş
Çare bulunmamış.
En sonunda topal ayağının birini de kestiler.
Çok zor şartlarda ibretlik bir hayat yaşadı.
Akköy&8217;de &8220;Ana&8221;ya &8220;Ata&8221;ya karşı isyankâr olanlara bu hikâye anlatılır.
Toplumun &8220;büyük&8221; olarak kabul ettiği insanlar, hata yaparlar fakat hiç bir zaman insanlığın zararına olan girişimlerde bulunmazlar.
Biz niye anlattık?
Çaycuma&8217;da okul yapımı için &8220;Ata&8221;nın imzasını koyduğu protokol&8217;e, Hasan Ataman karşı çıktı.
Toplumun yararına olan bir icraat engellendi.
&8220;Ha Hasan, Ha Kel Hasan&8221; diye bir deyim var ya.
Değiştiriyoruz. &8220;Ha Kel Hasan (Hasan Dayı), Ha Hasan Ataman&8221;&8230;
Mekan ve zaman farklı&8230;
Aklı topal, beyni kör olanların yaptıkları hep aynı&8230;
İbret alana&8230; Kendine pay çıkarana&8230;
&8220;Mustafa&8221; sevmeyip, &8220;Atatürk&8221;ü anlamayanlar
&8220;Mustafa&8221;&8230;
Can Dündar&8217;ın çektiği &8220;Atatürk&8221; belgeseli.
Çok eleştiri aldı.
Padişah&8217;a baş kaldırandı.
Samsun&8217;dan Anadolu&8217;ya çıkandı.
Erzurum&8217;da sivil, Sakarya&8217;da &8220;Başkumandan&8221;dı
Cumhuriyeti kurandı.
Devrimleri yapandı
Ama, Atatürk bir insandı.
&8220;Mustafa&8221; zafiyetleri anlatan bir film olduğu için eleştirildi.
Bizim konumuz şu.
&8220;Mustafa&8221;yı sevmediler.
Kimler?
Atatürkçüler, sosyalistler, demokratlar.
Yerele indirgeyelim.
Emek ve Demokrasi Platformu.
Ne yaptılar?
Çaycuma&8217;da okul yapılmasını engellediler.
Eğitim için &8220;devrim&8221; yapan Atatürk&8217;ün düşüncülerini savunup da, okul yapımı engellenir mi?
Eğer Atatürk&8217;ü anlamıyorsanız engellersiniz.
Anlayamadığım konu şu;
Emekçiler&8230;
Demokratlar&8230;
Eğitimciler&8230;
Biz bunları &8220;aydın&8221; diye tabir ederdik.
Eğitime bu kadar karşı olduğunu bilmezdik.
Pusula&8217;nın yazılı olmayan kuralları der ki;
Üç kuruşluk adama, beş satır yer verilmez.
Bu hem okura, hem yazana, hem dizene, hem de basana haksızlıktır.
Onun için bu konuyu fazla uzatmayalım.
Bugün 10 Kasım&8230;
Gazi&8217;nin vefat yıldönümü.
İster yas tutup ağlayın&8230;
İster karalar bağlayın&8230;
İster çalışıp çabalayın&8230;
İsterse onun gösterdiği yolda ilerleyin&8230;
Ne yaparsanız yapın, O&8217;nu anlayın.
Menfaatleriniz için adını kullanmayın.
O da bunu isterdi&8230;
Sinyal
Temel arabası ile Taksim Meydanında dönüp duruyordu. Aynı trafikçinin önünden beşinci defa geçerken, polis de merak etti ve Temel´i durdurup sordu: - Bir yeri mi arıyorsunuz? Niye meydanın etrafında dönüp duruyorsunuz? Temel: - Sol sinyal takıldı da..
