Biz "Eyyy adaylar projelerinizi açıklayın" dedikçe iş çıkmaza girdi.


İleriden çok geriye bakıldı.


Dikiz aynasına çok takılanlar, önünü fazla göremezler.


Zonguldak Belediyesi çalışanlarının kafası epey bir karışık.


Emekliler seçimleri fırsat bilip "Parayı kurtardık kurtardık, kurtaramadık yandık" düşüncesiyle haklı olarak sık sık pankart açarken, çalışanlar endişeli.


Söylemler de çok ilginç.


Zonguldak Belediye İş Sendikası bu dönem pek sıkıntı çekmedi.


Ancak önceki yılların aksine, ´taraf´ görüntüsünden bu dönem daha fazla uzaklaşmış görünüyor.


"Ben işçimin huzuruna bakarım" diyor.


Belediye Başkanlığı yarışının son virajına yaklaşırken tartışmalar döndü dolaştı, su ve işçi maaşlarına kilitlendi.


Benim de tüm korkum bu zaten.


Zonguldak´ın 50-100 yıl sonrasını hazırlayacak projeler yerine, sudan sebeplerden dolayı tıkanıp kalacağız.


Söylemler de çok ilginç.


"İşçi kime oy verirse o kazanır" düşüncesiyle hareket eden taraflar, anlaşılan o ki endişeye kapılmış durumdalar.


CHP Adayı İsmail Eşref, ek iş yaparak işçi maaşlarını daha düzenli verme derdinde.


Geçmişte maaşların geciktiğini, ancak mutlaka verdiğini söylüyor.


Ak Parti Adayı Secaaattin Gonca iktidar partisinin gücüyle çalışanların maaşlarının mutlaka ödeneceğini söylüyor.


Ancak tam da seçim öncesi, çalışanlarının maaşlarının ödenememiş olmasına tepkiler devam ederken bu söylem de endişe yaratıyor.


Gelelim Sendika Başkanı Cavit Zülfikar´a.


Seçim sürecinin son virajında Gonca´nın çalışanlarının maaşlarını aksatmış olması iyice kafasını karıştırmış görünüyor.


Sendika Başkanı "hadi" derse, işçi peşine gelir mi?


Gonca´nın iktidar avantajına karşılık çalışanlar bir de emekli tazminatlarını düşünüyorlar.


Çok haklılar.


Yakın zamana kadar Gonca´yı sevmediğini söyleyen çalışanlar bile yine de kendisine oy vereceğini söylüyorlardı.


Hadi maaş bir yana.


Ya emekli tazminatları ne olacak?


Gonca´nın yaptığı en iyi işlerden biri 17 trilyon civarındaki emekli tazminatlarını gecikmeli de olsa ödemiş olmasıydı.


Eşref döneminden beri gelen emekli alacaklarını ödediği için rahat.


Oysa sorun öz gelirleri arttırmaktan geçiyor.


Bunu tartışan pek yok.


İşçi kararsız.


Görüştüğümüz birkaç işçinin kısa yorumu ile nokta koyalım yazıya.


"Secaattin Gonca ödemekte zorlanıyorsa, İsmail Eşref nasıl ödeyecek?"


Diğer yandan başka bir çalışan atlıyor lafa.


"Bunlar ödeyemiyorsa Selahattin Gülay nasıl ödeyecek?"


Son seçime göre işçi sayısı 600 civarında azalmış durumda.


Yani 2 ile çarptığınız da bin 200 seçmen yapıyor.


Anlayacağınız, Belediye çalışanlarının oyları seçimin kaderini çok ta fazla etkilemeyecek.



Bu tiplere bayılıyorum!


Etik olmayanların ahlak dersi vermesine bayılıyorum!


Hatalar üzerine yeni hatalar yapanların dosdoğru söylemlerine bayılıyorum!


Tüm iyi niyetlere rağmen, her iyi niyeti fesatlık olarak algılayanlara bayılıyorum!


Açlıktan çıktıkları günleri unutup, kendilerini Kaf Dağı&[#]8217;nda görenlere bayılıyorum!


Hoşgörülü olanlara, tepeden bakanlara bayılıyorum!


Çok konuşup az iş yapanlara, hatta hiç iş yapmayanlara bayılıyorum!


Doğruluk dersleri verip, yalan-dolanla tutunmaya çalışanlara bayılıyorum!


Kendi kusurlarını görmeyip hep itiraz edenlere bayılıyorum!


Bayılacak o kadar çok şey var ki!


En çok da hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayanlara bayılıyorum!


Pardon!


İtmemiş!

Bir de tüm bu özellikleri taşımalarına rağmen kamuoyunda saygı görenlere