Bir arkadaşımız ev yaptırıyor. Teras şapı atılmış, seramiği döşenmiş, arkadaşım bakıyor ortaya doğru bir eğim var gibi, yağmur yağsa su toplanabilir.


&[#]8220;Burayı düzeltelim usta, su birikmesin ileride.&[#]8221;


&[#]8220;Birikmez, birikirse düzeltiriz.&[#]8221;


İki ay geçiyor, terasta su birikiyor. Arkadaşım ustaya telefon açıyor:


&[#]8220;Bak işte burada su birikti, gel de düzeltiver.&[#]8221;


&[#]8220;Birikmemiştir.&[#]8221;


&[#]8220;Görüyorum işte birikmiş!&[#]8221;


&[#]8220;Olsun kuşlar içer..&[#]8221;


[*][*]


Yanımda usta, merdivenlerden yukarı çıkıyorum. Aşağı inen biri, belli ki ustayı tanıyor, laf atıyor: &[#]8220;E demin aşağı iniyordun ya sen?&[#]8221;


Bizimki istifini bile bozmuyor: &[#]8220;Şimdi de yukarı çıkıyom..&[#]8221;


[*][*]


Bartın&[#]8217;daki kuzenim, bayan mimar, şantiyeyi kontrole gidiyor. Uzaktan görüyor işçileri, çatıya tuğla taşıyorlar. Aşağıdaki işçi el yapımı yük asansörüne tuğlaları koyup &[#]8220;Çeeek!&[#]8221; diye bağırıyor, yukarıdaki çekiyor, aşağı yollaması için tekrar sesleniyor: &[#]8220;Goyvaaa!&[#]8221; (Koyver..) Aşağıdaki yine &[#]8220;Çeek!&[#]8221; diye bağıracakken, bizim mimar bayanı fark ediyor ve hemen ağzını değiştiriyor: &[#]8220;Çeker müsünüüüüz!&[#]8221;


[*][*]


Sevgili Pınar teyzecim yıllar önce Fatsa&[#]8217;ya taşınmış, o zamanlar araba kullanan bayana az rastladıkları için mahallelinin pek ilgisini çekiyormuş. Ne zaman park edecek olsa herkes pür dikkat izler, yardım etmek için çırpınırmış. (Pınar teyze taksi şoförü gibidir, harika araba kullanır, ama nereden baksanız onlara göre yine de bayan tabii.) Yine bir gün çok sıkışık bir yere park etmek zorunda, başka yer kalmamış, bin bir manevrayla girmeye çalışıyormuş. Hop hop göbekli bir adam gelip yardım etmeye başlamış. Bir öndeki arabaya koşuyormuş, &[#]8220;Geleysun, geleysun, geleysun..&[#]8221; Bir arkadakine: &[#]8220;Gideysun, gideysun, gideysun..&[#]8221; Pınar teyze arabanın içinde, adam dışarıda ikisi de kan ter içinde. Nihayet araba düzgünce park edince, adam açık camdan içeri &[#]8220;Aferin, esaslı garuymuşsun!&[#]8221; diye seslenip öndeki arabaya binip gitmiş!


[*][*]


Bu sefer Miray, arkadaşım.


İzmir&[#]8217;de arabayı kaldırım kenarına bırakmış, dörtlüleri yakmış, hemen oradaki bankamatikten para çekiyor. Arabasının arkasında bir trafik polisi arabası durmuş, anonsa başlamış: &[#]8220;Çeek.&[#]8221; Miray para çektiğini gösterip bir dakika işareti yapıyor, polisin umurunda değil: &[#]8220;Çeek.&[#]8221; Aksi gibi kartta sorun oluyor, bir türlü para çekemiyor, telaş içinde eli ayağına karışıyor, polis hala bekliyor, anonslar devam ediyor: &[#]8220;Çeek.. Beş milyon fazla çeek!&[#]8221;


[*][*]


Yine Miray. Bu sefer Çeşme polisi. Güzel bir akşamüstü, herkes rahat, mayışık. Miray arabada bekliyor, dörtlüleri yakmış, arkadaşı köşeden dondurma alıyor. Yine polis geliyor, o da mayışmış belli, bizimkine kelimeleri uzata uzata babacan bir sesle plakaya anons yapıyor: &[#]8220;BY Yirmisekiz kıııırk.. BY Yirmisekiz kıııırk&[#]8230; Devam et.. devam et.. şıngıldakları da söndüüür..&[#]8221;


[*][*]


Bartınlı Selda abla&[#]8217;nın kapısını çalıyorum, elimde annemin ona yolladığı begonya çiçekleri, sırtımda çantam. Kapıyı açıyor, yüzünde kocaman gülümseme, aynen şöyle diyor:


- Hoşgeldiiin!.. Aa! Küçük orospuuu!


Bakakalıyorum ben tabi, öğreniyorum ki begonyaya halk arasında küçük orospu derlermiş. Artık bu çiçeği görünce aklıma asıl adından önce Bartıncası geliyor, iyi mi!


[*][*]


Ustaya arkadaşım iş tarif edip gidiyor, yarım kulak dinliyorum içeriden, sonra ustanın yanına gidiyorum, bakıyorum ki aklı karışmış gibi:


- Yazayım mı dediklerini sana?


- He, yine yazıver. Unutuveriyoruz akılda çok şey olunca.


- Tamam. Bir: Ahşap masaya dekopajla delik açılacak.


- Tamamdır..


- İki.. Başka ne dedi sana?


- O kadar!


[*][*]


Temel fıkraları durup dururken çıkmıyor, değil mi?