Geçen hafta yazmıştım. Padişah Vahdettin Han&[#]8217;ın San Remo´daki vefatından kalan borçlarını kendisini sevenler tamamen ödedi ve borçlu vefat etmedi. Mustafa Kemal Paşa&[#]8217;nın Yunanlıları yenmesiyle Sultan Halife Vahdettin Ayasofya&[#]8217;da mevlüd okutmuştu.
Son Halife Padişahımız Vahdettin Han &[#]8220;beddua&[#]8221; ettiyse, İstanbul&[#]8217;da ilk Padişahlık yapan Fatih Sultan Mehmet Han&[#]8217;ın Ayasofya Camisi ve diğer vakıfları için yapmış olduğu &[#]8220;beddua&[#]8221; ile bir benzerlik olduğu bellidir.
Fatih Sultan Mehmet Han&[#]8217;a ait olduğu iddia edilen Kardeş Katli Fermanı, kendisinden 143 yıl sonra Avusturyalılar tarafından düzmece olarak düzenlenmişti. Osmanlı arşivlerinde böyle bir Kanunname-i Ali Osman belgelerinin içerisinde yoktur.
Fatih, 30 Mart 1432&[#]8217;de doğdu. 18 Şubat 1451&[#]8217;de ikinci kez tahta çıktı.
Her 29 Mayıs&[#]8217;ta hafızalarımız yeniden tazeleniyor. Fatihle diriliyor,1453&[#]8217;e uzanıyoruz. Bizans&[#]8217;ı Osmanlı&[#]8217;yı, Fatih&[#]8217;i, Akşemsettin&[#]8217;i yeniden hatırlıyoruz. Ayasofya bir hüzün mabedi olarak hafızalarımızı zorluyor. Fethe sembol olmuş bir mabet, Fatih&[#]8217;in İstanbul&[#]8217;a girişinde ilk durağı olan mabet, 500 yıla yakın içinde secdeye varılan bir mabet&[#]8230;
Fethe göre daha gün gibi sayılacak bir zaman diliminde kutsallıktan arındırılmaya çalışıldı. Secde edecek yüzleri dua edecek elleri bekliyor.
İstanbul&[#]8217;un fethi, Fatih&[#]8217;e kadar Müslümanlar için de önemli bir gaye olmuştu. Hz. Muhammed&[#]8217;in (SAV) &[#]8220;İstanbul bir gün fethedilecek. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden asker ne güzel askerdir&[#]8221; hadisi bu gayeyi canlı tutmuştu.
Fatih Sultan Mehmet Han Ayasofya&[#]8217;ya atıyla girmemişti. Müezzinlerinden birine ezan okumasını emretmişti. Fatih Ayasofya&[#]8217;ya girince, 2 rekât mahiyetiyle şükür secdesine kapanıp namaz kılmıştı. Fethin 3. gününe tekabül eden Cuma günü Fatih tekrar Ayasofya&[#]8217;ya gelip ilk Cuma namazını askerleriyle beraber kılmıştı. İmamete İstanbul&[#]8217;un fethinin manevi mimarı Akşemsettin geçmiş, ilk olarak Fatih namına da hutbeyi de bu nurani zat okumuştu.
Türklerin Hakanı, Arabın ve Acemin Padişahı, diğer halkların sultanı, Doğu Roma-Bizans&[#]8217;ın İmparatoru idi.
[*] [*] [*]
Fatih&[#]8217;in bedelini ödeyerek tapusunu aldığı Ayasofya&[#]8217;ya ait &[#]8220;beddua&[#]8221;sı çok uzundur. Özetlemeye çalışıyorum:
&[#]8220;İşte bu benim Ayasofya vakfiyem dolayısıyla, kim bu Ayasofya&[#]8217;yı camiye dönüştüren vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse onu iptal veya tadile koşarsa, fasit veya fasık bir tebdille veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisinin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kast ederlerse, aslını değiştirir füruna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar camilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek mütevellilik hakkı gibi şeyler ister yahut onu kendi batıl defterlerine kaydederler veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse, ifade ediyorum ki, huzurunuzda en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar. Bu sebeple bu vakfiyeyi kim değiştirirse Allah&[#]8217;ın, Peygamberin, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen laneti onun ve onların üzerine olsun. Azapları hafiflemesin, haşir gününde yüzlerine bakılmasın&[#]8221;
Bu vakfiyeyi anlayan anlasın. Anlamayan 100 kere daha okusun.
Kıymetli kılıç parlaklığından değil, dövülmesinden kıymetlidir. 41 yaşında zehirlenerek vefat eden o Cennet Mekân Padişahımıza Allah rahmet eylesin.
Lütfen ruhuna bir Fatiha şerif okuyunuz.
29 Mayıs fetih yıl dönümünde en iyi dileklerimle.
