65 yaşında bir adam. Kocaman bir göbek, bembeyaz saçlar, Noel baba gibi. Bu yaştan sonra kayak yapmaya heveslenirse ne olur?


Çocuklarını, torunlarını doldurur arabaya, Kartalkaya&[#]8217;nın yolunu tutar, her virajda arabayı döndüre döndüre. Yolda habire durulur, kartopu oynanır, yemek yenir. Arabanın için de bir de balık kokusu, otel sahibine balık gidiyor, hediye. Ee, 60 yaşın tecrübesi. İnsan ilişkilerini biliyor.


Otele varılıyor, tüm personel bir anda ele geçiriliyor. Balık nihayet sahibine veriliyor, resepsiyondakilere de şekerlemeler nasip oluyor. Eh, bu kadar ikramla en büyük süit odayı alıveriyor. Çoluk çocuk yerleşiliyor, çocuklar hangi yataklar kimin olacak kavgası yapıyor, büyükler eşya yerleştiriyor.


Kayak odasına iniliyor, bir hediye de odadan sorumlu kişiye. Kayaklar kiralanıyor, o koca ayakkabılar zorlukla giyiliyor, bir hengamedir gidiyor. Koca göbekli adam en önde, asıl o kayacak, en çocuk o. Hep birlikte çıkılıyor başlangıç pistine. Toplasan 15-20 metre, az eğimli bir pist burası. Ama bizim yeni başlayanların gözünde küçük bir dağ. Herkes yerlerde sürünüyor. Noel Dede&[#]8217;yi sen normal pistte kay diye ikna ediyorlar, ana liftlere gönderiyorlar. Lift sırasındaki herkes koca göbekli yaşlı adamı görünce kenara çekilip yer veriyor, en öne geçiyor bizimki.


İlk gün yerlerde geçiyor, yine de herkesin keyfi gıcır. Akşam şömine önü keyfi yapılıyor, lobideki diğer herkese laf atılıyor. Böyle başlıyor kayak macerası. Sonraki her kış boyunca birkaç kere gidiliyor, yetmiyor, Makedonya&[#]8217;daki pistlere gidiliyor ailecek, çoluk çocuk. Torunlar ders alıyor, herkes kaymayı ilerletiyor, anneanne pencereden seyredip düşenlerle eğleniyor. Kartalkaya&[#]8217;daki personelle aile olunuyor artık, herkes tanıdık.


Bin bir macera yaşıyor kayarken koca göbekli adam, çok komik düşüşleri oluyor, yılmıyor, pistlerden dengesini sağlayıp nasıl iniyor o yaşta, herkes şaşıyor. Yıllar ilerleyip de sağlığı nedeniyle kayamazsın artık dendiğinde, son kez çıkıyor pistlere. Dolu dolu tüm gün kayıp, artık akşam olduğunda &[#]8216;Bu son kayışım!&[#]8217; diyerek kendini bir salıyor aşağıya son sürat, görenin aklı gidiyor. Hiçbir şey olmuyor bizimkine, otelin önünde sağ salim duruyor. Artık sadece çocuklarının, torunlarının kaymasını seyredip kar keyfi yapmaya gidecek olduğu Kartalkaya&[#]8217;ya damgasını vurmuş oluyor.

65 yaşında kayak yapmaya başlayacak kaç göbekli adam olur Zonguldak&[#]8217;ta? Tahmin ettiğiniz üzere, Hüseyin Şeker&[#]8217;den bahsediyorum. Nam-ı diğer Şeker Dede. Bu aralar hastanede, içi gidiyor Kartalkaya&[#]8217;ya gitmek için ama doktorlar izin vermiyor. Heveslendiğimiz hiçbir şey için &[#]8216;bu saatten sonra olmaz, geçti artık&[#]8217; demeyelim. İşte bakın, isteyince neler yapılıyor. Fırsat varken değerlendirmeye bakın.