Altın bir dokunuş yapıldı Zonguldak&[#]8217;a: Bab-ı Zer.


Tersaneye inen merdivenlerin yanı başında yepyeni bir butik otel, çiçeği burnunda. Altın kapı demekmiş Bab-ı Zer.


10 tane odası var hepsi birbirinden şirin. Hepsinin dekorasyonu farklı: Kimisi bembeyaz, ferah bir yazlık ev modunda; kimisi bordolar içinde bir sultan odası havasında; kimisiyse cibinlikli ve asil, bir gelin odası adeta. Odanın konseptine göre banyosu da değişiyor, renkler, aydınlatma, her şey değişiyor. Bu konseptteki odalara tutup da oda numarası verilecek değil ya, hepsine ayrı bir isim seçilmiş: Çeşm-i Ahu, Bab-ı-i Can gibi. Yaratıcılık diz boyu; odalardan bir tanesinin içindeki kayayı bir türlü kıramamışlar, etrafını süsleyip odaya dekor yapmışlar.


Bahçe katında ise beyazlara bürünmüş ufak, kibar bir restoranı var, zengin mönülü. Manzara tabii ki muhteşem: Deniz Kulübü, tersane kayalıkları ve hepsinin önünden, otelin hemen altından ara sıra geçen tren. İster akşamları gidin arkadaşınızla, uzun uzun oturup sohbet edin, mönüyü tadın tek tek, günün yorgunluğu geçsin.. İster tek başınıza gidip elinizde kahveniz dergi karıştırın, kafanızı dinleyin, kasvetli kış günlerinde içinizi açsın tersane manzarasıyla birleşen ferah ortam.. Hatta öğle aranızda kaçamak yapın, yemek sonrası tatlınız için uğrayın, müthiş suflesinin tadına bakın.


&[#]8216;Altın&[#]8217; bir dokunuş yapıldı Zonguldak&[#]8217;a; pek usul, pek kibar, pek samimi. Yakında yolu da açılacak, şimdilik tersane merdivenlerinden iniliyor. Kimse tutamaz o zaman bu işletmeyi.


Eski bir evmiş burası, iki ortak hayal edip dönüştürmüşler. Herkes eski bir evi alıp tamir edebilir, herkes herhangi bir mekanı bir otele dönüştürebilir. Ancak birazcık heves, biraz itina, zevk ve estetikle gidin bakın tersaneye, neler olabiliyor.


Zonguldaklı Tiyatro Seyircisi


Çok büyük olay. Kim gidiyor, kiminle gidiyor.


&[#]8216;Aa siz gitmiyor musunuz? Hmm..&[#]8217;


&[#]8216;Dün sizi görmedik?&[#]8217;


&[#]8216;Yine çok kalabalıktı!&[#]8217;


Artık ben de gidiyorum çoğu oyuna. İlk gidişimde yerimizi bulup oturduk, bekliyoruz. Hiç bu kadar gürültülü bir salon görmemiştim! Müthiş alem, herkes birbirine laf atıyor. Bir tanıdık gören sesleniyor, el sallıyor, yanına gidip muhabbet edip dönüyor, dört sıra aşağıya bağırıyor, öbürü kalkıp ta yukarıdakinin dikkatini çekmeye çalışıyor. &[#]8220;Bugün dükkana uğradım, yoktun?&[#]8221; Pek eğlendik seyrederken, büyük şehirdeki tiyatrolarda herkes en fazla yanındakiyle konuşur fısır fısır, burasıysa şenlik. Bayıldım! Oyuncular perde arasından biraz salonu izleseler, asıl onlara tiyatro gibi gelecek perdenin öte tarafı.