Ne biçim soru.


Yazarken bile canım acıdı.


İhmalimden dolayı birinin canı yanınca canım daha da çok acıyor.


Vebal almayayım.


Memleketin sorunların yazmaksa görevimiz.


Ve biz yazmamışsak.


Görevi su istimal etmiş oluruz.


Doğacak her sonuçta da payamız vardır.


[*][*][*]


Eve gittim.


Kapının ziline bastım.


Kapıyı eşim açtı.


Şaşkın bir şekilde yüzüme bakarak;


&[#]8220;Ne oldu sana? Birşey mi oldu?&[#]8221;


Sustum.


İçeri girer girmez her akşam kucağıma atlayan çocuklarımı kucaklayamadım.


Ellerim de kan vardı sanki.


Onlara da bulaşsın istemedim.


Sessiz bir kenarda oturdum.


Gazetecilik yapıyorsam ve bu işten elde ettiğim gelirle çocuklarımın boğazından ekmek geçiyorsa.


Sarılmamak çözüm değil.


Çözüm, yazmaktı.


Yazdım. Hatta yazdık. Olmadı.


Ama&[#]8230; Kendi içimde dört cephede bir çarpışırken birden gözüme televizyonun kumandası takıldı.


Büyük bir hışımla bastım düğmelere.


&[#]8220;Lanet&[#]8221; televizyonda da stresimi atacağım bir program yoktu.


Uyduymuş!


Fasarya.


Yüzlerce kanaldan bir program olmaz mı?


Yoktu&[#]8230;


[*][*][*]
Kabul ediyorum. Duygusal davrandım.


Büyütecek bir şey yoktu.


Bizim evde herkesin huzuru yerindeydi.


Memur mantığıyla eve gidip, o günkü mesaimi kazasız belasız tamamlamanın zevkini sürmelyimdim.


Süremezdim de.


Zaten öyle olsaydım.


[*][*][*]
Neyse&[#]8230;


Konuyu dağıtmayalım.


Ereğli Belediye Başkanı Murat Sesli açıklama yapıyor.


&[#]8220;Geçtiğimiz senelerde oralarda radar ekibi olurdu. Ne hikmetse son zamanlarda bilhassa biz göreve geldiğimizden beri hiçbir polis ekibi o bölgede görev yapmıyor. Kazaların büyük bir çoğunluğu da ondan kaynaklandığını inanıyorum. Son 2 yıldır orada polisi görmüyoruz. Bunun da sorumlusunun kim olduğunu gayet iyi biliyoruz..&[#]8221; Bahse konu yer. Yeşiltepe-Kepez yolu.


Bu kez isyan eden Murat Sesli.


İzin verilse yolu düzenlemeye hazır olduğunu açıklayan Belediye başkanı&[#]8230;


Ellerimdeki kanı, görevini yerine getirmeyen her yetkilinin lacivert takım elbiselerinin üzerinde görüyorum.


Ve suiistimal edenler?


[*][*][*]
Merak ediyorum.


Kaza olduğu gün akşamında Ereğli&[#]8217;nin büyükleri evlerinde çocuklarını kucaklayabiliyorlar mı?


Yada hangi &[#]8220;uyduruk&[#]8221; kanalda neyi izliyorlar?


Tekrarlıyorum.


Bu işi çözebilecek tek isim Zonguldak Valisi Erdal Ata.


Çünkü o buraya yeni geldi.


Burası onun için daha sıradanlaşmadı.


Tek umudum sissiniz sayın valim.


Bu sorunu çözecek bir başka babayiğit olsaydı, şimdiye kadar çözerdi zaten.



Çaycuma&[#]8217;nın demokratları&[#]8230;



Atatürk, Mersin´e yaptığı seyahatlerden birinde, şehirde gördüğü büyük binaları işaret ederek sormuş:


-Bu köşk kimin?


-Kirkor´un...


-Ya şu koca bina?


-Yargo´nun...


-Ya şu?


-Salomon´un...


Atatürk biraz sinirlenerek sormuş:


-Onlar bu binaları yaparken ya siz nerede idiniz? Toplananların arkalarında bir köylünün sesi duyulur:


-Biz mi nerede idik? Biz Yemen´de, Tuna Boyları´nda, Balkanlar´da, Arnavutluk Dağlarında, Kafkaslar´da, Çanakkale´de, Sakarya´da savaşıyorduk paşam...


Atatürk bu anısını naklederken:


-Hayatımda cevap veremediğim tek insan bu ak sakallı ihtiyar olmuştur, der dururdu....


[*][*][*]
Şimdi gerçekten Atatürkçü biri Çaycuma&[#]8217;ya gitse&[#]8230;


Burası ne?


Öğrenci evleri..


Burası ne?


İlköğretim okulu.


Burası ne?


Huzur evi.


Burası ne?


Sosyal tesisler.


Pekala buranın lisesi ve üniversitesi nerede?


Kimse çıkıp &[#]8220;delikanlı&[#]8221; gibi &[#]8220;biz engelledik&[#]8221; demez.


Zaten adam olan eğitime karşı çıkmaz


Geleceğin önünü tıkamaz.



Bir kedi daha



Akıl hastanesinden kaçan iki deli, karşıdan gelen bekçiyi görünce iri gövdeli bir çınarın arkasına saklandılar. Bekçi, onların ayak seslerini işitmişti.


Sordu: - "Kim o?"


İçlerinden biri kedi gibi miyavladı. Bu başarılı miyavlamadan sonra bekçi yürüyüp gidiyordu ki, delilerin ayakları altındaki yapraklar hışırdadı.


Bekçi geri dönüp yine seslendi: - "Kim var orada?"

İkinci deli cevap verdi: - "Bir kedi daha."